Sağlık eski Bakanı Rifat Serdaroğlu internette yayınladığı yazılarla etkili muhalefet yapıyor, kendisini izleyenleri uyarıp bilinçlendirmeye çalışıyor.
Eleştiri yüklü olan yazılar beğeniliyor ve ilgiyle okunuyor ama Serdaroğlu’nun başı dertten kurtulmuyor.
Muhalefet yapan birçok kişinin başına geldiği gibi onun hakkında da birçok dava açılmış bulunuyor.
Serdaroğlu’nun “Yamuk ağaç/Düz baston” başlıklı yazısı için de Cumhuriyet Savcısı M.E., Adalet Bakanlığı Ceza Genel Müdürlüğü’nden izin alarak kamu adına ceza davası açmış.
Rifat Serdaroğlu için istenen ceza, Türk Ceza Kanunu’nun 299’uncu maddesine göre 1 yıl 2 aydan başlayıp, 4 yıl 8 aya kadar hapis!
Deneyimli bir devlet adamı olan Sağlık eski Bakanı Rifat Serdaroğlu’nun Cumhuriyet Savcısı’na verdiği cevap çok ilginç. Özetle şöyle yazıyor:

* * *

“Soruşturma açacaksanız, sözleri ve eylemleri ile kimler FETÖ’ye yardım ve yataklık ettilerse onlara açın, bana değil!
Ben anayasayı, demokrasiyi, laik Cumhuriyeti, hukuk devletini, Atatürk ilke ve devrimlerini savunuyorum.
Yani sizlerin anayasa ve yasalara göre yapmanız gereken işleri yapıyorum. Bu yüzden yargılanıp bir de ceza alırsam ne gam!
Sizinle mahkemede nasılsa görüşeceğiz. Sicil numaranızdan anladığıma göre yaşınız oldukça genç. Yaşça ve deneyimce sizden büyük olan biri olarak size tavsiyem şudur:
Görevinizi anayasa, yasalar ve vicdanınızın emrettiği gibi yapın!
Nerede bir devlet düşmanı, hırsız, rüşvetçi, aniden zengin olan bir siyasetçi varsa yakasına yapışın!
Devlete sırtını dayayan mafya bozuntularının ve onları koruyanların yakasına yapışın!
Organize suç örgütü gibi çalışan ve bunu aleni olarak yapan siyasi partilerin yakasına yapışın.
Dini kullanarak Türk Milleti’ni soyan alçakların yakalarına yapışın.
Siz görevinizi bu usullerde yaparsanız, elbette ki hem devlette, hem de milletin gönlünde yükselirsiniz.
Görev yapan hiçbir Cumhuriyet Savcısının ‘Zekeriya Öz’ konumuna düşmesini hiç istemeyiz. Çok yaşayın Savcı Bey.” (Rifat Serdaroğlu)

Ülkücünün dramı!

MHP’li bir arkadaşımdan mektup aldım. Adını vermiyorum, çünkü Genel Merkez’in gazabına uğrar! Diyor ki:
- Biz ülkücüler olarak 15 yıldır bir dram yaşıyoruz âdeta!
- 2002 yılında ikinci parti olarak koalisyonda idik. Genel Başkanımız Bahçeli ‘İlle de seçim’ diyerek koalisyonu bozdu. Erken seçime gidildi. Biz baraj altında kaldık, AKP iktidar oldu.
- Biz Sayın Bahçeli’yi anlamadık ve onu seçmeye devam ettik!
- 2007’deki Cumhurbaşkanı seçiminde her partinin kabul edeceği bir Cumhurbaşkanı aranırken Bahçeli MHP milletvekillerini Meclis’e sokarak, kilitlenen Meclis’i, açtı, Abdullah Gül, MHP sayesinde Cumhurbaşkanı oldu.
- Biz yine anlamadık!
- 7 Haziran seçimlerinde millet AKP’ye tek başına iktidar vermedi, oyları 40.7’de kaldı. Bahçeli yine AKP’nin imdadına yetişti, koalisyon yaptırmadı ‘İlle de seçim’ dedi. Böylece AKP’nin ekmeğine yağ sürdü.
- 1 Kasım seçimlerinde AKP yeniden tek başına iktidar oldu.
- MHP ağır darbe yedi, milletvekili sayısı 80’den 40’a indi.
- Ancak bu defa uyandık. Bahçeli’ye parti içinde ciddi muhalefet başladı. Bahçeli de muhaliflerin önde gelenlerini partiden ihraç ettirdi!
- Şimdi Sayın Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı AKP’den daha büyük bir gayretle savunuyor, onun koltuk değneği, koruyucu meleği oluyor.
- Artık Ülkücü MHP’lilerin gözü açıldı, kimse ideallerinin yıkılışını görmek istemiyor.
- Meral Akşener’in desteklenmesinin sebebi budur.
- Bu, Ülkücü Camia’nın beka sorunudur artık...

Tebessüm

Temel’den inciler!


l Temel evlendiği gece gerdeğe girerken vücuduna gazete kâğıtlarını sarmış. Niye?
- Kültür Bakanı o günkü demecinde “Basın her şeyi büyütüyor.” demiş de ondan!
l Şampiyonluk koşusunda doping yapan Temel sonuncu olmuş. Neden?
- Doping yaptığı anlaşılmasın diye!
l Hastalanan Temel, kendisini yangına karşı sigorta ettirmek istemiş! Niçin?
- Ölünce cehenneme giderse diye...
l Temel, yeni doğum yapan karısının memelerinin altına sürekli buz torbası koyuyormuş. Niçin?
- Bebeği taze süt içsin diye!
l Temel yeni arabasını kullanırken hep gülüyormuş. Neden?
- Arkadaşları ona “Arabanı güle güle kullan” demişler de ondan.

GÜNÜN SÖZÜ

Kendimizden zayıfları hırpalamak, bizim güçsüz olduğumuzu gösterir!

11tokmak230cm