“İyi söz insanın dilini aşındırmaz” denir. Bu adam neden iyi sözler yerine, ağza alınmayacak lâflarla kendisini küçük düşürüyor? Neden, burnundan öfke solukları saçarak, bir milletvekiline değil, bir sokak kabadayısına bile yakışmayan sözlerle bize saldırıyor?
“İpliğini pazara çıkartmak” diye bir deyim vardır. Herhalde biz de bazılarının ipliğini pazara çıkartmış olacağız ki, böyle çılgına dönüyor ve ölümle tehdit etmek gafletini bile gösteriyorlar!
Maazallah günün birinde bu tür siyasetçiler devlet yönetiminde söz sahibi olursa, milletin çekeceği var demektir.
Tabii ki böyle bir şey olmaz! Seçmen akıllıdır, böyle tipleri hiçbir zaman iktidara getirmez!
* * *
Emin Çölaşan’ın, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ı deliye döndüren yazısından kısa bir örnek vermek istiyorum. Şöyle yazmıştı:
“...Semih Yalçın’la gazeteci arkadaşımız Kübra Par’ın yaptığı söyleşi 26 Ekim 2016 tarihli Habertürk Gazetesi’nde yayınlanmıştı:
(.........)
“İyi anlaşılması için soruyorum. Başkanlık Sistemi’ne kapınız tamamen kapalı mı?”
“Evet. Parti olarak biz Başkanlık Sistemi’ni doğru bulmuyoruz. Ama halk ‘Yok arkadaş ben uygun buluyorum’ derse söyleyeceğimiz bir lâf olamaz.”
“Referandum sürecinde kendi tabanınız size ‘Bana ne tavsiye edersin’ diye sorunca ne diyeceksiniz?”
“Parlamenter Sistem diyeceğiz tabii. Başka ne diyeceğiz? ‘Başkanlığa hayır’ deyin, Parlamenter Sistemi destekleyin’ diyeceğiz.”
“Peki, Yarı Başkanlık?”
“Ona da kapalıyız”
“Partili Cumhurbaşkanlığı”
“Ona da kapalıyız.”
“Kesin ve net midir?”
“Evet, kesin ve net.”
(.........) Bir siyasi parti ve onun Genel Başkan Yardımcısı, bu birkaç haftalık kısa süre içinde nasıl böyle çark eder? Nasıl 180 derece döner?
Dün kara dediğine, nasıl olur da bugün ak diyebilir?
Hangi sözüne inanacaksınız bunun?”
Yukarıdaki satırlar Semih Yalçın denilen zatın gerçek yüzünü göstermeye yeter! Ona buna küfretmekle saygın adam olunmaz!
“Suikastlar olabilir!”
Saldırılar devam ediyor.
İktidar yandaşı Devlet Bahçeli’nin MHP’den ihraç ettirdiği Genel Başkan adaylarından Sinan Oğan, kürsüde konuşurken bir serserinin hücumuna uğramış ve saldırgan “Hareketin lideri Devlet Bahçeli’dir” sloganını atmıştı.
Olaydan sonra Devlet Bahçeli’nin “Ülkücü başladığı işi yarım bırakmaz” diyerek bundan memnun olmadığını açıklaması kafaları iyice karıştırmıştı.
“Hayır”cı Ümit Özdağ ve Yusuf Halaçoğlu’na yapılan çirkin saldırıdan sonra Sinan Oğan yeni bir saldırıyla daha karşılaştı, o bir üniversitede referandum konuşması yaparken, dışarıdaki otomobilinin lastikleri bıçakla kesildi.
* * *
Hedef haline getirilen MHP’li muhaliflerden biri olan Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, Bursa’nın İnegöl ilçesinde düzenlenen toplantıda “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, ülkede bilfiil firavun yönteminin önünü açacak bir sürece önayak olduğunu” söyledi. Özdağ:
“Bahçeli, son attığı tweetlerle de saldırıların devam edeceğinin işaretini verdi. ‘Uzun yaşamak istiyorsanız şöyle yapmalısınız’ şeklinde öğütler vererek bizleri adeta ölümle tehdit etti. Bahçeli’nin açmış olduğu bu yanlış yolun arkasına saklanacak karanlık odaklar, üçüncü güçler, suikastlarda bulunabilirler” dedi.
Bu suikast girişimleri kimlere yönelik olabilir?
Prof. Ümit Özdağ “Bana yönelik, Meral Akşener Hanım’a yönelik, Sinan Oğan ve Koray Aydın beylere yönelik suikastlar olabilir!” diyor.
Bunlar iyi işaretler değil sevgili okurlar!
Allah korusun, şiddet yanlısı kafalar, ülkeyi karanlık ve kanlı bir mecraya sürükleyebilir!
TEBESSÜM
“Bu para sahte, efendim!”
İyi giyimli, sarı saçlı, yeşil gözlü, kibar görünüşlü, alımlı bir hanım eczaneye girip bir parfüm ister.
Eczacı şişeyi raftan alıp sarar, kadın da çantasından çıkardığı 200 liralık banknotu uzatır.
Eczacı parayı aldıktan sonra evirip çevirir, kuşkulandığı için dikkatle inceler ve sonunda:
“Maalesef bu para sahte hanımefendi!” der.
Kadın birden çılgına dönerek avaz avaz bağırır:
“Neee? Alçaklar demek ki bana tecavüz ettiler!”
GÜNÜN SÖZÜ
Bu mal hırsı, bu aç gözlülük
nedendir? Kimse öbür tarafa
hiçbir şey götüremeyecek!
