Önümde iki kitap var.
Biri benim yazdığım “Yürüyelim Arkadaşlar” kitabı...
Bu kitapta “Önce adalet” diyor, nasıl ve neden kutuplara ayrıldığımızı, insanlarımızın niçin birbirlerini sevmez hale geldiğini anlatarak:
“Yargı senin de kapını çalabilir, seni de içeri tıkabilir. Ona göre ha!’ diye aba altından sopa gösterildiğini, hiç de etik ve demokratik olmayan bu baskılarla bizleri korkutmaya çalıştıklarını söylüyor ve Kılıçdaroğlu’nun ‘Adalet Yürüyüşü’nün insanlarımızın yüreğine su serptiğini söylüyorum.”

* * *

Halk Kitabevi’nin yöneticisi Hüsnü Yamak ile SÖZCÜ Kitabevi’nin yöneticisi Bilâl Ak bana, halen cezaevinde çile dolduran CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun kitabını yolladılar. (Hüsnü Yamak’ın dün bir ameliyat olduğunu duydum, bu arada ona ‘Geçmiş olsun’ diyorum.)
Enis’in kitabının adı “Siz Yürürken, Ben Yatarken” yazı-yorum...
Gerçekten biz dışarıda yazıyor çiziyoruz. Enis ise hücrede yatıyor. Üzücü bir durum...
Türkiye içeriden nasıl, dışarıdan nasıl görünüyor?
Ben “Yürüyelim Arkadaşlar” kitabımda, cezaevinin dışında Türkiye’nin görünüşünü yazıyorum.
Enis Berberoğlu ise içeriden dışarıya bakıyor ve anlatıyor.
Enis’in kitabı, ne bir cezaevi günlüğü, ne de içeriden dışarıya siyasi bir manifesto...
Diyor ki: “Ben hapse düştüğüm gün, siz yürümeye başladınız, biz de yazmaya... Sonra ben yatmaya ve yazmaya devam ettim. Sizler de adalet aramaya...
Bir gün (bugün olmazsa yarın) mutlaka buluşacağız özgürlükte... Yarınlar bizim!”

* * *

Aslında benim Enis Berberoğlu ile yıldızım hiç barışmadı ama o ayrı bir mesele... Ben her zaman kişisel konuları bir yana bırakmışımdır.
Şimdi ortada bir hukuksuzluk, büyük bir haksızlık var.
Yargının 25 yıl hapis cezası verdiği Enis’in mahkûmiyet kararını yine yargı bozdu. Bence doğru bir karar... Bu tamam da... Peki, Enis niye hâlâ hapiste? Nasıl oluyor bu?
Kararın yanlış olduğu anlaşılıp bozuluyor ama tutukluluk hâlâ devam ediyor. Garip değil mi?
Ben tüm hayatım boyunca haksızlıkların karşısında oldum.
“Dilerim bu hukuksuzluk biter, adalet yerini bulur” diyorum.
Enis Berberoğlu “Türkiye aşkına nöbetteyiz” diyor.
Enis özgürlüğüne kavuşacağı gün en çok sevinenlerden biri de ben olacağım.
Bu ülkede haksızlıklar mutlaka son bulmalı.

* * *

Benim kitabımla Enis’in bahsettiğim kitabını Halk Kitabevi bastı. İlgilenenler için şu bilgileri verebilirim:
“Yürüyelim Arkadaşlar” Rahmi Turan.
“Siz Yürürken, Ben Yatarken” Enis Berberoğlu.
HALK Kitabevi: Telefon:
0 212 501 24 91.
E-Mail (info@halkkitabevi.com)
SÖZCÜ Kitabevi: 0 212 948 22 78.

Bir istifanın anatomisi (2)


CHP’den istifa ederek Meral Akşener’e katılan İzmir Milletvekili Aytun Çıray, böylece * * *zihniyeti ile daha iyi mücadele edebileceğini söyleyerek şöyle diyor:
Türk milletinin son yurdu ve sığınağı Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en zorlu dönemine girmiş bulunmaktadır.
Türk milleti bugün Anayasa’sı fiilen iptal edilmiş, hukukun yok hükmünde olduğu bir karanlığa prangalanmış gibidir.
Bu acı tabloya rağmen muhalefet partilerinden birinin (MHP’nin) AKP’ye iltihakı sonucunda CHP’nin sıkı bir kuşatılmışlıkla karşı karşıya kalması sonucunda mevcut siyasi tablo milletimize bir çıkış sunamaz hale gelmiştir.
Bunun Türk milletine hali hazırdaki maliyeti çok yüksektir. Yakın gelecekte ödeteceği bedelin ise bu olağanüstü maliyetten daha ağır olması ihtimali de bir heyula gibi adeta kapımızda durmaktadır.
Türk milletinin kurtuluş alternatifi, güçlü ve dünya devletlerinin saygı duyduğu Türkiye’yi yaratmak üzere Meral Akşener liderliğindeki harekete kesin ve dönüşsüz olarak yola çıkmıştır. Bu esasen Türk milletinin demokratik Ergenekon’udur.
Bu nedenle Meral Akşener Hanımefendi’nin liderliğindeki partinin kurucuları arasında yer alıyorum.
Bu kararımın yegâne kaynağı ve sebebi, Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin, AKP iktidarı tarafından getirildiği ölüm-kalım noktasında, aziz Türk milletine ve onun yetiştirdiği, en asil kahraman ve dâhisi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümsüz eseri Türkiye Cumhuriyeti’ne duyduğum sonsuz sadakattir.”

GÜNÜN SÖZÜ

Yaşadığımız dünya para, güç, kudret ve yalandan ibarettir!

13rahmibey30cm