Biri, sevgili arkadaşım rahmetli Mehmet Türker’in “Cevapsız Kalan Sorular!” adlı ilginç kitabı...
Diğeri, benim yazdığım son kitap:
“Cumhurbaşkanı ve Başbakanlardan DİNLEDİĞİM MUHTEŞEM FIKRALAR” Bu yılın ilk ayında kaybettiğimiz SÖZCÜ’nün çok sevilen ve çok okunan yazarı Mehmet Türker’in ölümünden sonra basılan kitabı, sanırım SÖZCÜ okurlarının ilgisini çekecektir.
TOKER Yayınları’nın sahibi gazeteci-yazar Yalçın Toker, Mehmet Türker’in SÖZCÜ’de yazdığı, ülke ve millet sorunlarına ışık tutan yorumlarından oluşturduğu güzel yazılara “Hazırlayanın Notu” başlığı altında ilginç bölümler ekledi.
Kitabın özsözünü yazmak gibi onurlu bir görev de bana nasip oldu.
Dilerim rahmetli arkadaşımın ruhu şad olur.
(TOKER Yayınları:
0 212 601 00 35 – tokeryayinlari@tokeryayinlari.com)
(SÖZCÜ Kitabevi:
0 212 948 22 78)
* * *
VE DİNLEDİĞİM MUHTEŞEM FIKRALAR!
Sevgili okurlar... Büyük Fransız yazar Moliere, “İnsan güldüğü kadar insandır” der.
Doğrudur. Tanrı tüm yaratıklar içinde gülme özelliğini sadece insana vermiştir...
Peki, günümüz Türkiye’sinde yeterince gülebiliyor muyuz?
Buna “Evet” demek mümkün değildir.
Bin bir sıkıntı içinde çalkalanan ülkemizde insanlarımızın büyük bir bölümü gülmeyi unutmuş durumdadır.
Bu bakımdan, mizah öykülerinin ve mizah kitaplarının büyük bir önemi vardır.
Mizah insanların hayata ve olaylara değişik açıdan bakmalarını sağlar.
Amacım, “Cumhurbaşkanları ve Başbakanlardan DİNLEDİĞİM MUHTEŞEM FIKRALAR” kitabıyla, gülmeyi unutan insanlarımızı biraz olsun tebessüm ettirmektir.
* * *
Uzun meslek hayatımda 1960 yılından sonra görev yapan bütün cumhurbaşkanları ve (son iki başbakan hariç) bütün başbakanları tanıdım, sohbet ettim, gezilerine katıldım, anlattıkları fıkraları ve sözleri hafızama kazdım.
Kitabımı, bu sütunda yazdığım TEBESSÜM fıkraları ile destekledim.
“DİNLEDİĞİM MUHTEŞEM FIKRALAR” kitabı, emsallerinden çok daha farklı, çok daha eğlendiricidir.
(TOKER Yayınları:
0 212 601 00 35 – tokeryayinlari@tokeryayinları.com)
(SÖZCÜ Kitabevi:
0 212 948 22 78)
Mutlu azınlığa hizmet!
Yarın Bodrum Mal Müdürlüğü’nde ilginç bir ihale var. Hazine’ye ait alanlar ve bazı sahiller paralı kişlere veya şirketlere 30 yıllığına kiralanacak.
Yani, halkın malı, halka değil, bir avuç mutlu azınlığa verilecek!
Bu haksızlığa tepki gösteren ve “Sahiller bütün milletindir, ona buna peşkeş çekilemez” diyen vatandaşlar, Bodrum Kaymakamlığı’na dilekçe vererek ihalenin iptalini istedi.
Hafta içinde Kaymakamlık önünde toplanan kalabalık “Bu ihale ile birilerine rant sağlanmak isteniyor” diyerek protesto gösterisi yaptı. Eyleme bazı sivil toplum kuruluşları da destek verdi.
Gösteriye katılanlar arasında bulunan 77 yaşındaki Gültekin Kural, bir delikanlı enerjisi ile protestoda etkili bir rol oynadı.
Daha sonra Gültekin Kural’dan şöyle bir mesaj aldım:
“Emekli olup on yıl önce Gündoğan Mahallesi’ne yerleştim. Halkın yoğun biçimde kullandığı bir sahil, kıyı kenar çizgisinin içinde olmasına rağmen rant uğruna 30 yıllığına kiralanıyor, bir bakıma varlıklı kesime peşkeş çekiliyor.
Yani biz emekli, işçi, memurların gelip de orada yazın denize girebileceği halka ait yerleri gasp etmeye çalışıyorlar.
Oysa yasalarımız sahillerin halkın malı olduğunu yazar.
Ülkemizi yönetenler herhalde halkın sesine hassasiyet gösterirler. Çünkü 2002 yılında bizlere ‘Halka hizmet, Hakka hizmet’ demişlerdi. Oysa yapılmak istenen bu icraat halka değil, bir avuç mutlu azınlığa hizmettir.”
TEBESSÜM
Bir molla hikâyesi!
Tilkinin biri yavrusuna demiş ki:
“Evlâdım, bütün bu bağlardaki üzümleri yiyebilirsin. Sadece köyün mollasına ait bağın üzümleri hariç... Hatta aç kalsan dahi o bağı aklına bile getirme!”
Genç tilki babasına sormuş:
“Neden? O bağın üzümleri zehirli mi?”
Tilki, yavrusuna cevap vermiş:
“Hayır çocuğum. Zehirli değil ama zehirli olmaktan da beter! Eğer molla, bağından üzüm yediğimizi anlarsa yarın hemen ‘Tilki eti helâldir’ diye bir fetva verir ve neslimizi kurutur!”
Kıssadan hisse:
İnsanların cehaleti üzerine kurulmuş toplumlara hiçbir zaman bulaşma!
GÜNÜN SÖZÜ
Bütün soylu milletler, yapılan kötülüklere oylarıyla cevap verirler!
