Geçtiğimiz pazar günü büyük şairimiz Nazım Hikmet’in 115’inci yaş günüydü.
Türk ve dünya şirinin büyük ustası, 1963 yılında 61 yaşında iken Moskova’da öldü ama şiirleriyle hâlâ yaşıyor.
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Rutkay Aziz, bir vefa örneği göstererek büyük şair için anma törenleri düzenlediler.
Nazım Hikmet, öldürüleceği korkusuna kapılarak 1951 yılının haziran ayında bir sürat motoru ile Karadeniz’e açılıp, denizde rastladığı bir Romen şilebine binerek Türkiye’den kaçmış, aynı yıl Bakanlar Kurulu Kararı ile Türk vatandaşlığından çıkarılmıştı.
Şair, 46 yıl sonra 5 Ocak 2009’da yine Bakanlar Kurulu Kararı ile Türk vatandaşlığına kabul edildi. Mezarı Moskova’da, Rusların çok değer verdiği önemli kişilerin gömüldüğü devlet mezarlığındadır.
115’inci yaş günü nedeniyle Nazım Hikmet’in şu anlamlı şiirini okuyalım:

*  *  *

Akrep gibisin kardeşim,
Korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
Serçenin telâşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
Midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun kardeşim,
Bir değil, beş değil,
Yüz milyonlarlasın maalesef,
Koyun gibisin kardeşim,
Gocuklu celep kaldırınca sopasını,
Sürüye katılıverirsin hemen.
Ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlûkusun yani,
Hani şu derya içinde olup,
Deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm,
Senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, al kan içindeysek eğer,
Ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak,
Kabahat senin demeye de dilim varmıyor ama,
Kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!

“MHP’ye yapılan büyük kötülük!”


Eleştiriden korkan, eleştirilere kızan siyasete soyunmamalıdır.
Bunu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve çevresindeki çıkarcı adamları için söylüyorum.
Genel Merkez’de bir yer kapıp, bunu kendi tapulu malları sanan bu adamlar öfkelerini zapt edemeyip işi tehditlere kadar vardırıyorlar.
Oysa yanlış bir şey söylemiyoruz.
Seçimde halktan “Muhalefet yapacağız, ülkeyi mahvedecek olan Başkanlık Sistemi’ne karşı çıkacağız” diyerek oy alanlar şimdi bunun tam tersini yapıp, AKP’yi destekleyerek kraldan çok kralcı oluyorlar.
Ülkenin çok ihtiyacı olan MHP gibi bir partiye yazık ediyorlar tabii!
MHP’nin eski milletvekillerinden Özcan Yeniçeri, Yeniçağ’daki makalesinde “MHP’ye yapılan büyük kötülük” başlığı ile bu acı durumu anlatıyor. Okuyalım:

*  *  *

“Anayasa değişikliğinin bir mağlûbu, bir de galibi vardır.
Mağlûbu, kerameti kendinden menkul siyaset anlayışıyla durumdan vazife çıkararak anayasa değişikliğini hiç yoktan gündeme getiren ve destekleyen Devlet Bahçeli’dir.
Galibi ise AKP ve ‘Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alan’ zihniyettir.
Halk, anayasa değişikliğinin üreteceği bütün sorunların sorumlusu olarak şimdiden MHP’yi görmekte ve göstermektedir.
Bahçeli, MHP’yi bir kullanımlık parti konumuna düşürmüştür.
50 yıllık mazisinde MHP hiç bu duruma düşmemiş ve düşürülmemişti.
Gelinen aşamada başta Milliyetçi-Ülkücü hareketin efsanevi lideri Başbuğ Alparslan Türkeş olmak üzere rahmeti rahmana kavuşmuş olan bütün ülkücü şehitlerin kemikleri sızlamaktadır.
Kimse kendini kandırmasın...
Başkanlık Sistemi’ni MHP’nin eliyle gündeme sokmak MHP’ye yapılan en büyük kötülük olmuştur.
Tarih, bu vahim trajedinin mesullerini, eninde sonunda yargılayacaktır!”

TEBESSÜM

Adam olacak çocuk!


Öğretmen sınıfta öğrencilere sordu:
“Büyüyünce ne olacaksınız?”
Bazı öğrenciler “Doktor, mühendis, futbolcu” dediler. Bazıları da:
“Ben siyasetçi, politikacı olacağım”
“Ben milletvekili olacağım” dedi.
En arka sırada oturan bir öğrenci sessizce duruyordu. Öğretmen ona da sordu:
“Ya sen ne olacaksın?”
Öğrenci cevap verdi:
“Ben onların dediklerinden olmayacağım öğretmenim. Ben adam olacağım!”

GÜNÜN SÖZÜ

Politikacılar da, bir süre
ağızlarda dolaşan
türküler gibi geçicidirler!

11rahmibey30cm