Bir gazeteci olarak 50 yıldır politikanın içindeyim. Bu süre içinde istisnasız bütün Cumhurbaşkanlarını ve Başbakanların da son ikisi hariç, hepsini tanıdım.
Hiçbir parti ile organik bağım olmadı. Ülkeye doğru dürüst hizmet edecek olan her parti benim için geçerlidir.
Bugüne kadar ısınamadığım iki parti vardır: AKP ve HDP.
AKP’yi Atatürk karşıtı olduğu, HDP’yi de bölücülük yaptığı için sevmem!
Şimdi yeni bir parti doğuyor. Meral Akşener’in partisi üç gün sonra, 25 Ekim Çarşamba günü açıklanacak.
Meral Akşener, Ümit Özdağ, Koray Aydın ve arkadaşlarına (ağabeyleri olarak) bazı tavsiyelerim olacak. Dinlerler mi, dinlemezler mi, kendileri bilir tabii ki... Benden söylemesi...

* * *

- Biraz geciktiniz. Dilerim 25 Ekim’i geçirmezsiniz. Aksi halde tren kaçar, bu rüzgârı bir daha yakalayamazsınız.

- Her konuda Meral Akşener’in ön plana çıkması lâzım. Diğer partililerin, egolarını tatmin etmek için rol kapma çabalarını bırakıp, tüm güçleriyle partiyi ve lideri patlatmaya çalışmaları gerekir.

- Lokomatif nasıl treni çekerse, lider de partiyi çekip götürür.

- Ümit Özdağ, Koray Aydın, Yusuf Halaçoğlu gibi isimler iyi ama yeterli değil. Kadro bütünüyle güçlü, güven verici olmalıdır.

- Sadece MHP kökenlilerle geniş bir oy potansiyeli yakalamak mümkün değildir. Yeni parti bütün kesimlere kucak açmalı, kısa ve öz ifadeyle “Merkez Parti” olmalı.

- Önceki yıllarda siyasette liyakatlerini ispatlamış vatansever politikacılarla istişare yapılıp, onların görüşleri alınmalı. Mesela Bedrettin Dalan, Hüsamettin Cindoruk, Abdüllatif Şener, Burhan Özfatura gibi... Tabii daha birçok isim sayılabilir.

- Mevcut Saray’ın boşaltılıp Çankaya’ya, Atatürk’ün evine dönüleceği ilan edilmeli, Saray’ın aşırı masraflarından kurtulmalı.

Cumhurbaşkanı’nın tarafsız, partiler üstü bir kimlikte olacağı, bir kesimin değil 80 milyonun Cumhurbaşkanı olacağı açıklanmalı.

- Son referandumla dışlanan Meclis’in tekrar eski gücüne kavuşturulacağı ilan edilmeli. Milletvekilleri “Salla başı, al maaşı” gibi aşağılayıcı bir konumdan kurtarılmalı.

- Tüm devlet görevlerinde ve tayinlerde liyakat sisteminin esas alınıp uygulanacağı... Eş, dost, kardeş, damat gibi yakınlara kapıların kapatılacağı açık ve net olarak vaat edilmeli.

Cumhurbaşkanı başta olmak üzere tüm devlet görevlileri işe başladıkları an mal beyanında bulunmalı.

- Son 15 yılda duyulan, görülen, bilinen, bilinmeyen tüm yolsuzlukların üzerine gidileceği, bütün şaibeli ihalelerin yeniden tek tek inceleneceği ve sorumlularının yargı önüne çıkartılacağı sözü verilmeli.

-OHAL’in kaldırılacağı, OHAL nedeniyle mağdur olanların belirlenip haklarının iade edileceği...

- Mahkemelerde tutuksuz yargının esas alınacağı, haksız yere cezaevinde tutulan tüm mağdurların özgürlüğe kavuşturulacağı bildirilmeli.

Milli Eğitim’deki rezaletlerin son bulacağı, işsizliğin en az düzeye indirileceği vaat edilmeli.

- Yıpranan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin güçlenmesi için tüm imkânların kullanılacağı, Harp Okulları ve askeri liselerin yeniden açılacağı, askeri hastanelerin yeniden hayata geçirileceği belirtilmeli.

-Kadın haklarının en üst düzeye çıkartılacağı, Türkiye’de artık kadınların ezilmeyeceği anlatılmalı.

- İşçi, memur, çiftçi ve emekliye insanca yaşayacakları şartların oluşturulacağı, yoksullukla ciddi şekilde mücadele edileceği açıklanmalı, bunun için şeref sözü verilmelidir.

- Yoksul halka fukaralığın kader olmadığı öğretilmelidir...

* * *

Daha yapılacak çok şey var ama hepsini bu sütuna sığdırmak imkânsız.
Eğer Meral Akşener ve arkadaşları “Biz her şeyi biliyoruz zaten, sana ne oluyor?” diye düşünürlerse bu onların bileceği iş tabii...
Ben yurtsever bir gazeteci olarak görevimi yapıyorum.

Tebessüm

Rakı bir tek neyle içilmez?


Arkadaşım Can Ataklı’dan bir alıntı:
“Elazığ’a yaptığım ‘Bağ bozumu’ gezisinde edindiğim çevre ile ilgili izlenimlerimi önümüzdeki günlerde yazacağım. Ama dün lâf içkiden açılmışken bugün sizlere rakı ile ilgili Nazım Hikmet’in dizelerini paylaşmak istedim. Haksız mı Nazım?
“Rakı... Bu meret öyle bir merettir ki, acıyla içilir, tatlıyla içilir, neşeyle içilir, ağlayarak içilir, kavunla içilir, peynirle içilir, ikisi beraber çok güzel içilir, yemekle içilir, mezeyle içilir, suyla içilir, susuz içilir, sodayla içilir, şalgamla içilir. Ama işte; Bir tek, salakla içilmez!”

GÜNÜN SÖZÜ

İktidar hırsı, vicdanı ve aklı devreden çıkartırsa o ülke büyük acılar çeker!

11rahmibey30cm