Çok önemli bir kitap var sevgili okurlar...
Adı NUTUK... Atatürk’ün büyük eseri.
NUTUK, her evde bulunması, büyük-küçük, yaşlı-genç, kadın-erkek her Türk vatandaşının okuması gereken muhteşem bir kitaptır.
Fox TV’de, bir numaralı ana haber sunucusu Fatih Portakal her akşam, günün haberleri arasında NUTUK’tan çarpıcı bölümler okuyor.
Her biri ayrı bir ders...
Hangi uçurumlardan geçmişiz? Hangi günlerden ne günlere gelmişiz? Emperyalist güçlerin yok etmek istediği Türk ulusu nasıl şahlanmış, müstevlilerin (istilacıların) suratına nasıl şamar indirmişiz?
NUTUK, Türk ulusunun kurtuluş destanını, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu anlatan Atatürk’ün muhteşem eseri.

* * *

NUTUK’u alıp okumak isteyenlere bir tavsiyem var.
Bu eserin birçok baskısı bulunuyor. Dileyen, dilediğini seçebilir.
Ben sizlere TOKER Yayınevi’nin bastığı NUTUK’u tavsiye ederim. Neden?
Nutuk’ta Atatürk’ün kullandığı dil, o günlerde kolay anlaşılıyordu. Fakat bugünkü kuşak tarafından rahatlıkla okunup anlaşılması zordur. Bu nedenle Türk çocuklarının kolaylıkla okuyup anlayabilecekleri bir dille sadeleştirilmesi gerekiyordu.
İşte bunu gazeteci ve yayıncı arkadaşımız Yalçın Toker başardı. Titiz bir çalışmayla eski kelimeleri günümüzün Türkçesi’ne uyarladı.

* * *

Gazeteciliğinin yanı sıra, “TOKER Yayınları”nı kuran Yalçın Toker, bu kitabevi ile Türk kültürüne 40 yılı aşkın süreden beri hizmet vermeye devam ediyor.
Şimdi elimde onun tarihsel bir görevi yerine getirerek sadeleştirdiği NUTUK’un yeni baskısı var. Her zaman söylüyorum: NUTUK’u okumayan kalmamalı.
Yalçın Toker, Atatürk’ün amaçladığı anlamlara bağlı kalarak, herkesin anlayabileceği sözcükleri kullanıp NUTUK’a ayrı bir değer katmış bulunuyor. (TOKER Yayınları: 0 535 319 93 49 – kitap@dr.com.tr)

Rastgele bir sayfa...


Atatürk’ün muhteşem eseri NUTUK’un her bölümü herkese ayrı bir ders niteliğinde...
751 sayfalık kitapta rastgele bir sayfa açtım. (Sayfa 371). Bakınız ne diyor?
“Efendiler, bilirsiniz ki, hayat demek mücadele ve kavga demektir. Hayatta başarı, kesin olarak mücadelenin kazanılmasıyla gelir. Bu ise, maddi ve manevî yönlerden güçlü olmaya dayanır.
...Osmanlı Devleti’nin siyaseti milli değil, kişisel, belirsiz ve dengesizdi.
Osmanlı padişahları içinde Almanya’yı, Batı Roma’yı ele geçirerek görkemli bir imparatorluk kurma girişiminde bulunanlar vardı. Yine bu sultanlardan biri bütün İslâm dünyasını bir merkeze bağlayarak yönetip yönlendirmeyi düşündü. Bu amaçla Suriye ve Mısır’ı aldı. Halife unvanını elde etti.
Diğer bir sultan da, hem Avrupa’yı ele geçirmek, hem İslâm âlemini egemenliği ve yönetimi altına almak amacını izledi.
Batı’nın devamlı saldırıları, İslâm âleminin hoşnutsuzluğu ve başkaldırması, ayrıca cihangirce düşünce ve idealler sonucu, aynı sınırlar içinde bulunan çeşitli azınlıkların birbirleriyle çekişmeleri, son misalde olduğu gibi Osmanlı İmparatorluğu’nun sonunu hazırladı, onu tarihin sinesine gömdü.

* * *

...Efendiler, her taarruza karşı, daima bir karşı taarruz düşünmek gerekir.
Karşı taarruz ihtimalini hesaba katmadan ve ona karşı sağlam önlemler almadan hareket edenlerin sonu, yenilgi ve bozguna uğramak, yıkılıp gitmektir!”
Özellikle ülkeyi yönetenler için NUTUK’un her sayfasından alınacak büyük dersler var. Anlayana tabii...

Tebessüm

Hangisi daha iyi?


Yanlış olduğunu gördüğümüz konuları eleştiriyoruz. O zaman yandaş ve yalakalar “Önyargılısınız! Olayların iyi tarafını görmeden her şeyi kötülüyorsunuz” diye bize çatıyorlar.
Hikâyedeki bektaşinin haline döndük...
Çarşıda dolaşmakta olan bektaşiyi meyhaneden çağırmışlar:
“Gel erenler” demişler. “Şurada iki testi şarap var. Biz hangisinin daha iyi olduğunu anlayamadık. Sen seçiver.”
Bektaşi birinci testiyi başına diker dikmez elinden atmış ve ağzındaki şarabı yere tükürerek dışarı fırlamış.
Arkasından seslenmişler:
“Hey erenler, ikinciden de bir yudum alıp baksana”
Bektaşi cevap vermiş:
“Nesine bakayım onun? Bundan daha kötüsü olmaz ki birader!”

GÜNÜN SÖZÜ

Siyasetçiyi en sert eleştiren kimdir? Ülkesinin geleceği için umutsuz olan insandır!

1