Trafiği düzene sokmak, yolları tıkayan araçları çekip götürmek elbette ki doğrudur, iyidir... Fakat istismar etmemek, haksızlık yapmamak şartıyla tabii ki...
İstanbul Trafik Müdürlüğü’nün desteklediği İstanbul Trafik Vakfı’nın çekicilerinin “keyfi” araç çekimleri nedeniyle şikâyet eden edene...
“Ana caddeleri bırakıp ücra sokaklardan araç çeken Vakfın ve İstanbul Trafik Müdürü’nün adaleti bu mu?” diye soruyorlar.
Ana caddelerdeki trafik keşmekeşine göz yumup vatandaşın parasını kapmak için ara sokaklara dalarak en masum araçları bile çekip götüren çekicilere tepki yağıyor!
Yani ana damar dururken kılcal damarlarla uğraşıyorlar!
Bu da onların niyetini açıkça ortaya koyuyor!
Trafiği açmak ve düzene sokmak gibi bir dertleri yok. Maksatları para toplamak! Şikâyet sebebi bu!

*  *  *

Mesela en son şikâyetlerden biri... Bir hanım sürücü, iki gün önce (Salı günü) Akatlar Mahalle doktorundan reçete almak için aracını 10 dakikalığına Selçuklar Sokağı’na park ediyor. Sokakta en az 5 tane kocaman şirket arabası peş peşe sıralanmış. Daha geride okul araçları da var...
“Demek ki buraya park ediliyor” diye düşünüp o da o büyük araçların önündeki boşluğa minik arabasını park ediyor.
Aaa! Döndüğü vakit bir de bakıyor ki arabası yok! Trafik Vakfı’nın çekicisi almış götürmüş... Büyük şirket araçları ise aynen yerinde duruyor! Onlara yasak yok mu yaa?
Bu ülkede hep zayıflar mı ezilir?

*  *  *

Sayıları beşten fazla olan kocaman midibüsler yolu tıkamıyor da, küçücük bir otomobil mi tıkıyor? Aslında yolun tıkanacak tarafı da yok,
o ayrı mesele!
Bunların şirket arabalarına dokunmaya güçleri yetmiyor, işin kolayına kaçıp zayıfların canını yakıyorlar!
Amaç Trafik Vakfı’na para toplamak! Fakat o paralar ne yazık ki, helâl para değil!
Arabanın nereye çekildiğine dair hiçbir işaret de yok! Hanım sürücü uğraşıyor, didiniyor, taksi şoförlerine soruyor, bin bir güçlükle otomobilin Etiler Oto Parkı’na çekildiğini öğreniyor. Gidiyor, 90 lira çekme parası, 12 lira da park parası ödeyerek otomobilini alıyor.
Ayrıca, olmayan suça trafik cezası da gelecek!
Tabii uğradıkları haksızlık ve adaletsizlik karşısında canları yanan ve rızklarını Trafik Vakfı’na kaptıranların okuduğu lânetleri ve bedduaları yazmama gerek yok!

Cesur yürekli 9 muhtar


Beşiktaş İlçesi’nin 9 muhtarından bir mektup aldım.
Bunlar, birkaç ay önce “Cesur yürek” 9 muhtar diye haklarında köşe yazısı yazdığım muhtarlardı.
Bana en içten teşekkürlerini bildirerek şöyle diyorlar:
“Aşırı emlak vergileri nedeniyle binlerce vatandaş hakkını aramak için mahkeme kapılarına koştu.
Biz 9 mahallenin muhtarları olarak her türlü baskıya direnerek haksız emlak vergisine muhalefet şerhi koyduk. Pes etmedik, dik durduk, bize güvenen halkımızın haklarını koruduk.
Gelinen süreçte Meclis’te Torba Yasa ile amacımıza ulaştığımıza inanıyoruz.
9 muhtar hareketi, büyük bir halk hareketine dönüştü. Çığlık büyüdü, duyması gerekenler duymadı, kulaklarını tıkadı, lâkin hükümet Torba Yasa ile noktayı koydu.
Desteğinize teşekkür ediyoruz. Sevdikleriniz ve sevenlerinizle sağ olun, var olun.”

*  *  *

Mektubun altında cesur yürekli 9 muhtarın imzaları var. Hepsini kutluyorum...
Adnan Sosyal (Kuruçeşme Mahalle Muhtarı)
Aslı Akyüz (Konaklar Mahalle Muhtarı)
Cemal Şensöz (Mecidiye Mahalle Muhtarı)
H. Ayşe Şirinler (Nispetiye Mahalle Muhtarı)
Kadriye Gedik (Kuruçeşme Mahalle Muhtarı)
Murat Uygur (Levazım Mahalle Muhtarı)
M. Tayfun Kırmanlı (Akatlar Mahaller Muhtarı)
Nurcan Sızmaz (Dikilitaş Mahalle Muhtarı)
Reyhan Cinyusuf (Vişnezade Mahalle Muhtarı)

Tebessüm 

Tavuk çiftliği ve tilki!


Laik Cumhuriyet yanlısı bir partinin kurulması AKP’lileri endişelendirmiş olacak ki “Laikliğin güvencesi biziz!” diyorlar. Nasıl güvence olurlar, anlamak mümkün değil tabii ki...
Bu, aklıma eski bir hikâyeyi getirdi.
Büyük bir tavuk çiftliğine müdür arıyorlarmış.
Tilki de müracaat etmiş. Çok beğenmişler.
“Ne ücret istersin?” diye sormuşlar.
Tilki:
“Ben gülmekten söyleyemeyeceğim, siz ne verirseniz...” demiş.

GÜNÜN SÖZÜ

Konuşmayıp sustukları
sürece insanların
aptallığı ortaya çıkmaz!

11rahmibey30cm