Bizimkiler “Ey Amerika…”, “Ey Almanya” “Ey Hollanda” diye dünyaya posta koyuyor ama burnumuzun dibindeki Türk adaları birer birer gidiyor!
Beyler, efendiler... Almanya’yı Hollanda’yı bir yana bırakın, vatan toprakları göz göre göre elden gidiyor, siz ona bakın!
Aylardır değil, yıllardır yazıyoruz...
Bizim iktidarın muhterem liderlerinin nedense hiç sesi soluğu çıkmıyor!
Ne bir ses, ne bir nefes!
Biz diyoruz ki:
“Yunanistan Ege Denizi’nde 18 adamızı zorbaca işgal etti, oralara asker yerleştirdi, silah ve cephane yığdı!”
Bu iddianın doğruluğunu Yunanistan Başbakanı’ndan veya Yunan Cumhurbaşkanı’ndan soracak değiliz herhalde! Onlar zorba işgalciler!
Koca Türkiye’yi hiçe sayıp Türk topraklarını gasp edenlere bizimkiler neden bir şey söylemiyor? Neden boynu bükük, sessiz kalınıyor?
Eğer işgal edilen adalar Türkiye’nin değilse bunu da açıklayın ve:
“O adalar bizim değil!” deyin birader!
Bunu söyleyebilir misiniz? Hayır!
Söyleyemezsiniz, çünkü o adalar bizim!
Peki sizler, bu ülkenin haklarını, topraklarını nasıl koruyorsunuz? Bir anlatsanıza Allah aşkına!

*  *  *

Geçtiğimiz hafta içinde Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopulos, Muğla ilimize kayıtlı Keçi adamıza askeri botla çıkarma yaptı.
Tepki gösteren bir resmi makam oldu mu?
Allah’ın bir kulu “Hey arkadaş, ne yapıyorsun?” dedi mi?
İktidarın yalaka medyası da suspus!
Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopulos, Keçi adasında Türkiye’ye meydan okudu, utanmadan tehditler savurdu, yanındaki bir papaz efendiyle adayı turladı.
Papaz, Keçi adasında inşa edilen Ortodoks kilisesinin papazı...…
Yunan Cumhurbaşkanı Pavlopulos, Türkiye’ye atıp tutarken kilisede de “dini ayin” yapıldı.
Camileri propaganda üssü haline getirerek dini siyasete âlet edenler... Kendi topraklarımızda kurulan kiliseden ülkemize hakaret ve düşmanlık yağdıranlara neden hiç sesiniz çıkmıyor?

*  *  *

Konuşmanızı bekliyoruz beyler.
Tüm dünyaya “Ey” diye posta koyarken, Yunanistan’dan korkmak niye?
“Nedir, ne oluyor?” diye kalkıp, Keçi Adası’na bir gitsenize...
İki karış ötemizdeki adaya gitmiyorsunuz, işgaline de aldırış etmiyorsunuz!
Keçi Adası’nda seçmen yok, dolayısıyla oy da yok!
Ondan mı acaba?

Bahçeli ve Barzani aynı safta yer aldı!


“Ben asla teröristleri destekleyen HDP ile ortak hareket etmem. Onlar bölücü” diyen kimdi?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli... Peki, şimdi başka bir bölücü grupla “Evet” oylarını destekleyen kim? Yine Devlet Bahçeli...
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin partisi olan Kürdistan Demokrat Partisi’nin yetkilileri Mardin ilimizde basın toplantısı yapıp 16 Nisan’daki referandumda “Evet oyu” kullanacaklarını açıkladılar...
Tıpkı Devlet Bahçeli gibi!
Ee, ne olacak şimdi? Bahçeli Bey ne diyecek buna?
Kürdistan Demokrat Partisi ile birlikte “Evet” oylarını savunur hale geldiğinin farkında mı?

*  *  *

Mardin’in Midyat İlçesi’nde toplanan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Birlik İnisiyatifi sözcüsü Ahmet Acar yaptığı açıklamada, “Biz ‘Evet’ oyu kullanacağız. Böylece Türkiye’de kronikleşmiş sorunların çözümünü umuyoruz” dedi.
Kronikleşmiş sorunlar dediği, sanırım, Güneydoğu’da izlenen özerklik ya da bağımsızlık politikasıdır. Yani Amerika’nın “Büyük Kürdistan” projesinin bir parçası...
Bahçeli, Barzani ile aynı safta olmayı kendisine yakıştırıyor mu, bilemiyorum!

TEBESSÜM

Sen nesin? Siz nesiniz?


Büyük yazar Aziz Nesin’e soyadını sorarlar. Şöyle cevap verir:
“1934 yılında ‘Soyadı Kanunu’ çıktı. Herkes kendi soyadını kendisi seçtiği için, insanların bütün gizli, aşağılık duyguları ortaya çıktı.
Dünyanın en cimrileri ‘eli açık’,
Dünyanın en korkakları ‘yürekli’,
Dünyanın en tembelleri ‘çalışkan’,
Dünyanın en ürkek insanları “aslan, kaplan” gibi soyadları aldılar.
Ben kendime ‘Nesin’ soyadını aldım.
Herkes ‘Ne-sin’ diye çağırdıkça, ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim.”
Kıssadan hisse:
Bugün birilerinin soyadını değiştiremesek de keşke onlara şu soruyu sorabilsek?
“SEN NESİN? SİZ NESİNİZ?”

GÜNÜN SÖZÜ

Bir liderin nasıl konuştuğu
değil, nasıl davrandığı
ve ne yaptığı önemlidir!
13rahmibey30cm