Türkiye ile İran’ın iyi geçinmeleri, dostluk bağlarını geliştirmeleri akılcı bir yoldur. Fakat bu konuda fazla bir çaba pek görmüyoruz.
Son günlerde İran’da, İçişleri eski Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan konuşuluyor. Neden?
İran’ın Tesnim Haber Ajansı, Sadettin Tantan ile uzun bir söyleşi yaptı ve bunu İran’daki bütün gazetelere dağıttı.
İran halkı Türkiye’de olup bitenleri dikkatle izliyor. Bu nedenle “Tantan röportajı” geniş çapta ilgi uyandırdı.
* * *
Tantan’ın, İran Tesnim Haber Ajansı’na yaptığı açıklamalardan bazı satır başları şöyle:
- Referandum, Büyük Ortadoğu Projesi’nin kumpaslarla yıkamadığı Türkiye’yi, bir kez daha içten ele geçirme faaliyetidir!
- 15 yıllık AKP iktidarı döneminde, Ortadoğu Projesi’nin birer birer uygulamaya konulduğunu görüyoruz.
- Esad ve Erdoğan kardeş gibiydi. Şimdi düşman! Türkiye bu yanlışa neden itildi veya ittirildi? Bunu bir gün Erdoğan ve arkadaşları açıklayacaklardır. Türkiye burada kullanıldı.
- Türkiye, Oslo’da teröristlerle taraf olarak masaya oturtuldu. Bu çok acı bir şey!
- Avrupa Birliği (AB) Kıbrıs’ı kılçıksız yutmak istiyor. Amerika burayı bir üs yapmak niyetinde... ABD bir yandan, İsrail öte yandan Kuzey Kıbrıs’ı elimizden almak istiyorlar.
- 15 Temmuz silahlı bir kalkışma hareketidir. Ülkemizde hâlâ işbirlikçiler (hainler) var. Halk bu konuda bilinçli değil. İşbirlikçiler, zenginlik ve refah içerisindeler ve hangi rejim gelirse gelsin onlar için önemi yok!
- Türk halkı silahsız işgal altında! Siyasetten soğumuş, ülkenin geleceğinden karamsar, üretemeyen, tamamen tüketen, borç içinde yaşayan, heyecanı kalmamış, hafızası elinden alınmış zavallı bir topluma döndürüldü. Halk referandumun ne için yapıldığını, neye “EVET”, neye “HAYIR” diyeceğini bile bilmiyor. Türkiye bir kez daha içten ele geçirilmek isteniyor!”
Trump kazığı!
Yıllardır yazıyoruz...
“Bu yönetimle Batı’dan uzaklaşıyor, bir Ortadoğu ülkesi haline geliyoruz” diye...
Oysa, ülkenin geleceği Ortadoğu’da değil, Batı’dadır. Atatürk de uygarlık için Batı’yı işaret etmiştir. Fakat iktidarın hedefi başka!
Geldiğimiz noktada artık ne yazık ki, Ortadoğu ülkesiyiz.
Amerika ve İngiltere’nin aldığı son karar da Batı’nın bizi Lübnan, Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan, Katar gibi terör üreten bir Ortadoğu ülkesi kabul ettiğini gösteriyor.
Dengesiz bir adam olan Başkan Trump zaten İslâm düşmanı... İstanbul’dan doğrudan doğruya Amerika’ya uçacak Türk ve Arap ülkelerinin uçaklarına yasak getirdi. Bu yasağı İngiltere’de jet hızıyla takip etti.
Artık, ABD ve İngiltere’ye uçacak THY uçaklarında yolcu kabinine cep telefonundan büyük elektronik cihaz sokulamayacak.
Gerekçe “İslâmî terör tehdidi”
Bu, işin bahanesi tabii...
Dizüstü bilgisayarlar uçağa binmeden önce defalarca açılıp kontrol ediliyor. Kabine alınmayan bu laptoplar valizin içinde uçağın bagaj bölümüne konulacak. Diyelim ki bunlardan birinde bomba düzeneği var. Bomba bagajda patlarsa, uçak havada kalabilecek mi?
Ahmakça bir karar... Amaç güçlük çıkartmak, THY’nin yolcularını azaltmak.
“Ciddi istihbarat aldık” diyorlar. Peki, tehlike sadece Arap ülkeleri ile Türkiye’den mi gelecek? Teröristler Yunanistan’dan, Fransa’dan, İtalya’dan filan uçağa binemezler mi?
Ayrıca, hangi ülkede terör tehdidi yok ki? Daha birkaç gün önce Londra’da 5 kişinin öldüğü terör saldırısı ortada... Terörün kökü kurutulmadığı sürece her ülke risk altında.
Trump, Amerika’ya yakışan bir Başkan değil!
TEBESSÜM
Bir Nazi fıkrası!
Türkiye ile Almanya arasında “Faşist” “Nazi” “Hitler” tartışmaları sürerken aklımıza Temel’in “Nazi fıkrası” geldi. İkinci Dünya Savaşı yılları... Halk “Hitler Türkiye’ye geliyor!” diye feryat ediyor.
Temel “Gelirse gelsin, bana ne?” diyor.
“Ula, o herif Nazi, hepimizi yakacak!”
Temel “Yaksın, anasını satayım!” diyor.
“Yakınca sabun yapacak yavu!”
Temel daha çok kızıyor:
“Yaksın, sabun yapsın lan! Ben de köpürürsem puştum!”
GÜNÜN SÖZÜ
Lider var, ölümünden 70
yıl sonra, adı Hollanda’da
bir caddeye verilir, lider
var, bakanları geri çevrilir!
