11tokmak230cm

Bodrum yazılarını sık bulan dostlar var. Evet, doğrudur. Fakat kabul etmek gerekir ki, Bodrum bugün Türkiye’nin dünya çapındaki ünlü bir turizm merkezidir.
Şu 10 günlük uzun bayram tatilinde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok kentten gelen yerli turistlerin sayısının bir buçuk milyonu geçtiği ifade ediliyor.
Bodrum’da hem siyaset, hem tarih, hem sanat, hem magazin, hem deniz, hem güneş var. Yok yok!
Yukarıdaki fotoğraf Bodrum’un iki ünlü kişisine ait. Soldaki “Lokantacılar Kralı Terzi Mustafa”
“Hem terzi, hem lokantacı nasıl oluyor?” diyeceksiniz.
Terzi Mustafa (Özçelik) ünlü bir terziyken turizme gönül vermiş ve terzi atölyesini kapatıp Gündoğan’da “Terzi Mustafa’nın Yeri” adıyla lokantasını açmış. Bayram’da yer bulmak mümkün değildi.
Fotoğraftaki ikinci kişi Bodrum’un “Güreş Ağası Haşim Sinko”... Beline takması gereken Altın Kemer’i boynuna asarak dolaşıyor.
Terzi Mustafa, “Sinko’cuğum. Altın Kemer’le böyle dolaşman tehlikeli. Bir gün soyarlar seni” diye onu uyarıyor. Sinko:
“Beni soyacak adam daha anasından doğmadı. Üstelik kemerim sigortalı” diyor.
Bodrum’da bir sezonun sonuna daha geldik. Okullar açılınca yazın yoğun kalabalığı kalmadı.

“Bunların yatacak yeri yok”

Rıza Sarraf’ın verdiği 700 bin liralık kol saati ile ün yapan AKP’nin Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan hakkında Amerika’da açılan yolsuzluk davası ile tutuklama kararını CHP lideri Kılıçdaroğlu şöyle değerlendirdi:
“Türkiye’nin bir bakanının Türkiye’de yargılanmak yerine başka bir ülkede yargılanması utanç verici bir olaydır.
Doğru mu? Doğru! Deliller var mı? Var!
Niçin Türkiye’de yargılamadılar?
Yolsuzlukla suçlanan 4 bakan da yargılanabilirdi. Belki de beraat ederlerdi. Ellerinde deliller olurdu. O zaman Amerika’ya ‘Kardeşim, bir dakika! Ben bütün bu delillerden yargılandım ve beraat ettim. Siz beni nasıl yargılarsınız?” diyebilecekti. Oysa bizde dosyalar kapatıldı. Niçin?
Öyle bir tablo ile karşı karşıyayız ki, bunlar yurt dışına çıkamayacaklar!
Yarın diyelim mahkûm oldular. İnterpol ‘Yakalayın’ dediği zaman ne olacak? Daha bunun arkasında neler var, bilmiyoruz.
Olayın arkasında pis kokular olduğu doğrudur. Bir bankanın genel müdürü evinde ayakkabı kutusunun içinde 2.5 milyon dolar saklar mı? Bu pis koku değil midir? Rezalettir bu! Siz bunu yargılayacağınız yerde aldınız Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Üyesi yaptınız. Milletin aklıyla alay etmektir bu! Emin olun bunların yatacak yeri yok!”

TEBESSÜM 

Takkeli adam ve şoför


Alper Kurt’tan bir fıkra: Çember sakallı, takkeli, şalvarlı bir adam İstanbul’da taksiye biner. Yerine oturunca sürücüye:
“Radyoyu kapat! Dinimizde Batı müziği yasaktır. Peygamber efendimiz döneminde böyle müzik yoktu, tabii radyo da, televizyon da yoktu. Bunlar günahtır” der.
İstanbullu şoför kibarca radyoyu kapatır, arabadan iner, adamın kapısını açar ve “Lütfen inin” der.
Çember sakallı adam “Neden?” diye sorar. Şoför yanıtlar:
“Peygamberimizin zamanında taksi de yoktu, in aşağıya, bir deve bekle!”

GÜNÜN SÖZÜ

Atatürk zamanında karlar bile daha temiz yağıyordu!

11rahmibey30cm