Geçtiğimiz hafta Frankfurt Otomobil Fuarı vesilesiyle çokça otomobilin geleceği konuşuldu. Pek de haksız değiliz çünkü otomobilde çok ilginç bir kırılma noktasına geldik. Fosil yakıtların geleceğinin artık sınırlı olması, çevreye verdiği zarar otomobillerimizi yeniden şekillendiriyor. Görünüşe göre önümüzdeki beş yıl içinde dizel otomobiller tarih olacak. Mesela Volvo bu yıl artık dizel motor geliştirmeyeceğini çoktan açıkladı bile. Keza Mercedes, Volkswagen gibi firmalar tüm ürün gamlarını elektrikli araca dönüştüreceklerini açıkladılar. Ama tabii ki bu değişim bir gecede olmayacak.

17szt06a_ist_izm_ant_trb_ank
LASTİK ATIKLARI BİTER Mİ?

Yani bildiğimiz otomobil artık tarihe karışıyor. Elektrikli veya temiz enerji kaynağı ile çalışan otomobiller de birçok sorunla geliyor. Ki bunların en önemlisi ağırlık meselesi. Otomobil ne kadar hafif olursa enerjiden o kadar tasarruf ediliyor, menzil uzuyor. Bu, sadece otomobil firmalarının değil yüzlerce otomobil yan sanayi şirketinin ve lastik firmalarının da üzerinde sıkı sıkı çalıştığı bir problem. Keza, otomobil üretilirken kullanılan malzemelerin geri dönüşümü de dünyanın en büyük sorunlarından biri.

Bu yolda geliştirilen çözümlerden birini çok sevdim ve sizinle buradan paylaşmak istedim. Michelin’in bir ay önce tanıttığı yeni lastik hem tasarımının radikalliği hem de sürdürülebilirliği ile dikkatimi çekti. Doğada eriyebilen malzemeden üretilen lastik üç boyutlu yazıcı ile basılmış. Ve içinde hava yok. Onun yerine bal peteği ve mercan desenlerinden etkilenerek yapılmış bir tasarım var. Michelin geleceğin lastiğinde jant öngörmüyor ve lastiğin tamamı tek parça, doğrudan otomobile takılacak şekilde üç boyutlu yazıcıda basılabiliyor. Üstelik kaplama incelmeye başladığında otomobiliniz sizi uyarıyor ve eksilen kadarı ekleyebiliyorsunuz. Bu henüz konsept bir çalışma ama lastiğin yazıcı ile basılması, atıklarının doğada eriyebilecek malzemeden üretilecek olmasının öngörülmesi bile harika bir haber. Umarım bu hayal gerçekleşir ve doğada dağları bulan lastik atıkları artık tarihe karışır.

Elektrikli kamyonet yollarda


Geçen haftanın çevre adına, büyük kentlerde yaşamın kolaylaşması adına en umut verici haberlerinden biri Daimler’in ilk elektrikli kamyoneti New York’ta teslim ettiği haberiydi. Üstelik bu füturistik görüntüsüyle garip bir araç değil, bildiğimiz Mitsubishi Canter kasasındaydı.

2

Düşünün kocaman bir kamyonet. Ve ne poposundan kapkara dumanlar çıkarıyor ne kocaman dizel motorunun sesiyle size yürüdüğünüz kaldırımı zehir ediyor ne de havamıza dizel partikülleri saçıyor. Bu gerçekten çok heyecan verici bir gelişme.
Teknolojinin hayatımızı olumlu yönde geliştirmesinin haberi. Tabii ki elektirkli otomobil deyince başka tartışmalar da mevcut. Birincisi elektrik üretilirken atmosfere salınan sera gazları. Diğeri de pillerin atık haline dönüştüğünde doğaya zarar vermeden nasıl geri dönüştürülebileceği. Ama yine de dizel motorlu kamyonetlerle karşılaştırdığımızda bu haberin çok önemli olduğunu ve tez zamanda bu elektrikli araçların ülkemizde de yollara çıkmasını umut ediyorum. Gerçi biz yine pek oralı değiliz. Ne elektrikli şarj ünitelerini yaygınlaştırıyoruz ne de devlet elektrikli otomobillere gereken vergi indirimini sağlıyor. Umarım ülkemiz eski dizel teknolojili araçların pompalandığı bir üçüncü dünya ülkesine dönüşmez, gelişmiş ülkeler bir bir elektrikli araçlara geçerken...…