15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili herkesin anlatacağı ilginç olaylar var. Uçaklardan önce 50-60 askerin Boğaz köprüsünün Asya-Avrupa geçişini trafiğe kapatması, Avrupa yönünün trafiğe açık olması garip bir durumdu. Güneydeniz Saha komutanıyken “Balyoz Davası”ndan tam bin 12 gün cezaevinde tutulan Koramiral Can Erenoğlu, bu görüntüleri televizyondan izlerken, perdeyi açtı evinin üzerinden alçak irtifada geçen uçakları gördü.
Haberlerden, Genelkurmay Başkanlığı’nın önündeki tankların kimseyi yaklaştırmadığını öğrendi. Yanına bırakın silahı, çakı bile almadan evden çıktı. Amacı, darbe girişiminde bulunanlara karşı canı pahasına mücadele etmekti. Hava Kuvvetleri Komutanlığı komutan giriş kapısının önüne saat 01.30 civarında otomobilini park etti. Genelkurmay önünde halktan yaklaşık 200 kişi vardı.

HAİNLERİ DİNLEMEYİN

Bazıları “Burada adam öldürüyorlar. Hava Kuvvetleri niye hiçbir şey yapmıyor?” diye hemen sürgülü kapının ardında nöbet kulübesinde bulunan nöbetçilere saldırmak isteyince “Onlar 2 Mehmetçik. Şu anda silahlı bir müdahalede bulunmaları karmaşa yaratır” diyerek o insanları sakinleştirdi. Genelkurmay’ın içinden devamlı silah ve makineli tüfek sesleri geliyordu. Yaklaşık 20-25 kişiyle birlikte Genelkurmay Başkanlığı kapalı otopark binasının önündeki parmaklıklara gitti. İçeride nöbet tutan silahlı erler ve arkalarında onlara emir verenler vardı.
Mehmetçiklere; “Vatan hainlerinin emirlerini dinlemeyin. Dinlerseniz siz de vatan haini olursunuz. Onlar size yalan söylüyor” diye birkaç kez bağırdı. Yanındakilere de “En büyük asker bizim asker” diye bağırarak kandırıldığına inandığı erleri emirlere uymamaları için teşvik ediyordu. Erlerin arkalarında rütbeliler vardı. Karanlıkta rütbelerini göremedi. Onlar da erlere “Benim emirlerimi dinlemezseniz asıl o zaman vatan haini olursunuz. O zaman da ben sizi vururum” dediler ve ardından havaya ateş açarak kalabalığı dağıttılar.

ELİ TİTRİYORDU

Kısa bir süre sonra 10-15 kişiyle birlikte tekrar bu erlerin yanına gitti. Aynı şeyleri söyledi. Onlara kumanda eden kamuflaj üniformalı biri tabancasını çekip kalabalığa doğrulttu. Eli titriyordu. Bu nedenle kendilerine ateş edemeyeceğini düşündü. Sonra havaya ateş açtı.
Oradaki kalabalık, bu subayı ikna etti ve parmaklıkların üstünden dışarı aldı. Bazıları da ne olduğunu anlamadığı için ele geçirilenin “hain” olduğunu sanıp linç etmeye çalıştı. Emekli amiral Can Erenoğlu kendisini tanıttı, “Kendi isteğiyle dışarı geldi. Bırakın emniyete götürsünler ve içeride ne olduğunu anlatsın” deyince saldırmaktan vazgeçtiler. Sivil polisler bu subayı oradan süratle emniyete götürdü. Ardından iki rütbeli daha aynı yöntemle alındı.
İçerideki darbeci özel kuvvet personeli ile polis özel harekat timleri arasında çatışma oluyordu. Darbecilere müdahale için özel kuvvetlerden takviye geldi. İçerde çatışmalar devam ederken, alçaktan uçan helikopterden makineli tüfekle ateş ediliyordu. Mermiler 2-3 metre yakınından geçti. Ağır yaralananlar oldu. Yaralıların üzerine Türk Bayrağı örtülüp ambulansa veya sivil araçlara konulup hastaneye götürülüyordu.

NOKTA ATIŞI YAPILIYORDU

Üzerlerinden F-16’lar alçak irtifadan uçmaya devam ediyordu. Bu arada bir helikopter hiçbir ateşe maruz kalmaksızın Genelkurmay Başkanlığı’nın içine indi ve yaklaşık 10 dakika sonra havalandı. Genelkurmay Başkanlığı personel giriş kapısının önünde tanklar vardı. Oraya kimseyi yaklaştırmıyorlardı. 50 metreye kadar yaklaşanı nokta atışıyla vuruyorlardı.
Bu arada halktan 10-15 kişi Genelkurmay Başkanlığı önündeki bir Zırhlı Personel Taşıyıcı (ZPT) aracı, içine kendi arabalarından aldıkları karbondioksitli yangın söndürücüleri ZPT içine atarak ele geçirdi. Bu insanlar ZPT üzerinde ellerinde Türk Bayrağı’yla ve aracı kendileri kullanarak resmi geçit töreni yapar gibi önlerinden alkışlanarak geçti.
Biraz sonra Polis Özel Harekat’tan bir tim araçlarla bölgeye geldi. Halk onları da alkışladı. Genelkurmay Karargahı’na takviye için girmek istiyorlardı. Koramiral
Erenoğlu da yaklaşık 5 yıl görev yaptığı Genelkurmay’da, onlara hangi yolu takip etmeleri gerektiğini söyledi.

İŞTE CAN ERENOĞLU'NUN 15 TEMMUZ GECESİ ÇEKTİĞİ GÖRÜNTÜLER

 

LEŞİNİ ALIRIZ İNŞALLAH

Gün ağarmaya başladı. Çok şiddetli bir patlama sesi daha geldi. Beştepe’deki Jandarma Genel Komutanlığı’nın önünün bombalandığını öğrendi. Birkaç kişiyle birlikte Genelkurmay Karargahı’nın demir parmaklıklarına yaklaştı. Binbaşıyı gördü, “Binbaşım, binbaşım” diye bağırdı. Binbaşı ona bakınca şunları söyledi:
“Bak binbaşım, ben sizin gibi vatana ihanet edenlerin Hasdal, Hadımköy ve Silivri zindanlarında çürütmeye çalıştığı ancak sapasağlam karşında duran emekli Koramiral Can Erenoğlu’yum. Bu ihanetten vazgeç. Teslim ol. Bırak askerler çıksınlar. Sen de pişmanlıktan yararlanır daha az ceza alırsın. Daha fazla kan dökülmeden bu iş bitsin.”
Elinde makineli tüfek olan binbaşı, silahını komutana doğru tuttu, “Bana hakaret edemezsiniz” diye bağırdı. Erenoğlu defalarca “Vatan hainliğinden vazgeç” diyor, kalabalık içinden “Teslim ol. Yoksa biraz sonra senin de leşini alırız inşallah” sesleri yükseliyordu.
Gün iyice aydınlandı. Parmaklıkların arkasındaki erler su istedi. Onlara su verdiler. 16 Temmuz Cumartesi sabahı saat 08.00 civarında 15-20 kişi parmaklıkların bir kısmını kırdı. Oradan tek tek erleri almaya çalışırlarken üzerlerine göz yaşartıcı gaz bombası atıldı. Erenoğlu da çekildi. Gazın etkisi geçince, tekrar kırılan parmaklıkların yanına gitti. Askerler orada toplanmıştı.

YARIN: MEHMETÇİK LİNÇTEN NASIL KURTARILDI?