44 yıllık askerlik hayatının 5 yılını general rütbesinde olmak üzere 20 yılını bilfiil, dağ-taş demeden terörle mücadele ederek geçirmiş. 15 yıl Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda tim, tabur, taburlar komutanlığı yapmış. Alay komutan vekilliği, kurmay başkan vekilliği görevlerinde bulunmuş ve sonunda Özel Kuvvetler Komutanı de olmuş.
Savunmasını dinlerken fotoğraflar gösteriyor. Bakıyorsunuz peşmerge kıyafetiyle Kuzey Irak’ta, bakıyorsunuz Gabar’da, Kato’da, Cudi’de, Bestler-Dereler’de, Kuzey Irak’ta, Zap’ta, Hakurk’ta, Gara’da, Metina’da, Mezi Keryadere’de, Sinaht’ta, Haftanin’de, Musul’da, Kerkük’te, Erbil’de, Kifri’de, Köysancak’ta, Hacı Umran’da, Süleymaniye’de çok riskli ve çok önemli görevlerde... Bu bölgelerin her dağında, her yamacında olduğunu kanıtlayan görüntüler..

PLANI BOZDULAR

2002 yılında tuğgeneral rütbesine terfi ettirildiğinde görev yeri Tunceli/Hozat’tı. 2011 yılında korgeneralliğe terfi ettirildiğinde en zor görevlerden sayılan Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı’na atandı. Askerleri, korucularıyla birlikte ayağında postal, elinde silahı eksik olmadı. Bölücü terör örgütü PKK bitirilme noktasına doğru gidiyordu ki, hükümet politika değiştirdi. Abdullah Öcalan’la, Kandil’deki örgüt ele başlarıyla görüşmeler yapıldı.
Terör olaylarının, soruşturmalarının ortağı haline gelen FETÖ/PDY’nin yargı içerisine sızmış militanlarınca istismar edildiği, davaların gereksiz yere uzatıldığı, çarpıtılmış bilgi sızdırılması yoluyla davaları farklı yöne çektiğini ilk anlatan dönemin Van Savcısı Mustafa Alper’di. Son görev yeri Denizli’de FETÖ’yle etkili mücadele eden Alper, kaza sonucu hayatını kaybetti.
Korgeneral Yıldırım Güvenç, Savcı Mustafa Alper ve Adli Müşavir Askeri Hakim İlker Aksoylu’yla plan yaparak bölgede bulunan her kademedeki birlik komutanlarının soruşturma heyetlerine bilgi aktarmasını ve heyetlerin de olay yerine götürülerek bunları kendi gözleriyle yerinde görmelerini sağladı. Bu şekilde yargı süreçlerinin hızlanması ve zamanında tamamlanmasını sağlayarak FETÖ’cülerin planını da bozdu.

PAŞAYA SUİKAST

Bölücü örgüt, Korgeneral Yıldırım Güvenç’i 2013 yılında suikastla ortadan kaldırmaya çalıştı. İçerisinde Güvenç ve dönemin Tümen Komutanı Tümgeneral İsmail Metin Temel’in bulunduğu helikopterin geçeceği güzergahı öğrenen teröristler, uzun menzilli suikast silahıyla pusuya yatmıştı. Teröristlerce, helikoptere gelişigüzel değil düşürmeye yani kırıma uğratıcı şekilde ateş açıldı. Mermi camdan içeri girdi, kontrol kutusunun hemen altına saplandı.
Yıldırım Güvenç, “Geçiş güzergâhımızın PKK’ya, onların ortağı FETÖ/PDY’nin TSK içerisindeki militanlarınca sızdırılmış olabileceğini düşünüyorum” diyor. Bunun gerekçesi olarak da “Bizleri ortadan kaldırarak hem terörle mücadeleyi sekteye uğratmayı, hem de çözüm sürecine karşı çok büyük bir tepki oluşturmayı hedeflediklerini değerlendiriyorum” diyor. Bu saldırıyla birlikte askerlik hayatı boyunca bindiği helikopterlerin vurulma sayısı dörde ulaşmıştı.

DOSYALAR YOK EDİLDİ

Yıldırım Güvenç, 2. Kolordu Komutanlığı görevinde de bulundu. Bugüne kadar duyulmayan çok önemli bir bilgiyi aktardı:
“FETÖ’cü hainler, binbir yalan, sahtekârlık, takiyeyle arkasındaki gerçek planlarını saklayarak, sanki Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) modernleşmeye hizmet ediyor maskesiyle hain planlarını devreye sokmuşlardır. TSK’nın komuta kademesini kandırarak, personel şahsi dosyalarının dijital ortama aktarılması ve sonrasında dijital ortama aktarılan şahsi dosyaların imha edilmesi yönünde emir çıkarttırdı.
Bu şekilde gerek TSK içerisine sızmış FETÖ/PDY militanlarının, gerekse diğer sakıncalı personelin takibini imkânsız hale getirmeyi hedeflediler. Ben bu uygulamaya tümden ve şiddetle itiraz ettim. Bunun FETÖ ve benzer yapıların TSK içerisindeki militanlarının takibini önlemekten başka bir gayesi olamayacağını belittim. Sonrasında da, verilen emirlere rağmen 2’nci Kolordu Komutanlığı personelinin şahsi dosyalarını imha ettirmedim.”

O DA TUTUKLU

Bu kadar önemli görevlerde bulunmuş, terörle mücadele etmiş, hedef olmuş, FETÖ’cülerle mücadele etmiş o komutan da şimdi Ankara-Sincan Cezaevi’nde. 15 Temmuz gecesi, Akıncı Üssü’nde komutanların kurtarılması operasyonunu da yöneten Yıldırım Güvenç’in adı, darbecilerin sıkıyönetim görevlendirme listesinde TRT Genel Müdürü olarak yer alıyor.
Bunca önemli görevde bulunmuş bir komutanın savunmasındaki anlatımlarını, askerlik hayatı boyunca terörle, teröristle, TSK içindeki FETÖ’cülerle mücadelesini dinlerken, elinde silah Kuzey Irak’ta peşmerge kıyafetiyle dolaşırken, Güneydoğu’nun kuş uçmaz dağlarındaki görüntülerini izlerken “Bu nasıl FETÖ’cü olabilir?” sorusu akla geliyor. O da öyle diyor: “Onlarla mücadele eden ben nasıl FETÖ’cü olurum?”
Gerçek durumu kuşkusuz yargı ortaya koyacaktır. Dileğimiz gerçeklerin bir an önce ortaya çıkarılmasıdır.