Beşiktaş, cezalı Talisca’dan yoksun bir şekilde çıktığı Bursaspor karşısında altın değerinde bir üç puan aldı. Çok mu başarılıydı, çok mu iyi oynadı derseniz eğer bana göre sezon başından buyana alışık olduğumuz tempodan yine uzaktı. Gerçi bu durum son haftalarda böyle.

Şenol Güneş gol yollarında önemli hatalar yapan oyuncularının yanına Cenk’i oyuna alarak doğru bir hamle yaptı. Bu hamle de karşılık buldu. Buradan şunu görüyoruz ki Cenk, 11’de daha çok değerlendirilmeli. Talisca’nın yokluğunda kreatif oyuncu eksikliği net bir şekilde hissedildi. Beşiktaş önceki maçlarında Talisca ile çok daha fazla gol pozisyonuna giriyordu.

Quaresma’ya ayrı bir parantez açmak gerekir. Ona bir top vermek lazım, gitsin bir köşede oynasın! Bu kadar bencil futbol oynanmaz ki! Bu Quaresma’nın Beşiktaş’a katkıdan çok zararı var. Önünüzdeki sezon da kalıp kalmaması ciddi şekilde sorgulanmalı. Ayrıca dün sahada güçlü bir hakem olmuş olsaydı Quaresma’yı üç defa oyundan atardı. Ama Bülent Yıldırım gibi kırmızı kartlara arkasını dönen birisi olunca Quaresma oyuna devam etti. Portekizli futbolcunun maçın hemen başında rakibin sırtına yapmış olduğu bir müdahale var ki, en azından sarı kart verilmeliydi. Sonrasında ise yerde yatan Bursalı futbolcunun ayağına şiddetle basmaya teşebbüs etti, bu direkt kırmızıydı. Ama Bülent Yıldırım buna da ses çıkarmadı. Sonrasında rakibinin bileğine basan Quaresma’ya direkt kırmızı kart göstermesi gerekirken bu kez sarı kartla geçiştirdi. Sonrasında kendisine kırmızı kart göstermediğini düşündüğü için alkışlayan Quaresma’nın bu hareketini, teşekkür alkışı zannetmiş olacak ki Bülent Yıldırım, onu da sineye çekti.

Sonuç olarak Bülent Yıldırım’ın eyyam kokan idaresi bu maçın sonucunu büyük oranda etkiledi. Eğer Beşiktaş bir kişi eksik olsaydı bu maçı kazanması kolay olmazdı. Biz hakemleri eleştirdiğimizde bize ‘yapmayın’ diyenlere soruyorum, biz bu hakemleri nasıl eleştirmeyelim? Sonucu hakemlerin etkilediği ortamda ne dememiz bekleniyor?