İngiliz istihbarat servisi MI6 parolası şudur:
Her zaman gizli!
MI6 istihbarat servisinden bugün hangi İngiliz bakan sorumlu:
Gazeteci Ali Kemal’in torunu Boris Johnson!
Genellikle “MI6” olarak bilinen aslında “SIS”/Gizli İstihbarat Servisi’dir.
Görev alanı dış istihbarat’tır.
Asker ağırlıktadır; özel operasyonlar yapar. Örneğin...
İran’da Musaddık’ın 1953’te yıkılmasında aktif olarak görev aldıklarının belgeleri geçtiğimiz gün ortaya serildi.
Sadece bu mu?
Yugoslavya iç savaşı sonrası Karadzic’ten Mladiç’e milis komutanlarının yakalanmasının ardında MI6 mensupları vardı.
11 Eylül 2001 saldırısından önce Afganistan’da MI6 mensupları vardı.
2003 yılında Irak’ın işgali öncesi Bağdat’ta MI6 mensupları vardı.
2006 yılında işgal öncesi Libya’da MI6 mensupları vardı.
2011 yılında Suriye işgali için radikal İslamcı örgütlere silah veren de bu MI6 mensupları idi.
Uzatmayayım...
MI6, Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanan Vehhabilere desteğin “kurumsal” olması amacıyla 1909 yılında kuruldu. Şunu demek istiyorum:
Dün... Vehhabi’nin arkasında olan güç nasıl yabancı istihbarat örgütü ise...
Bugün... IŞİD’in arkasındaki güç de yabancı istihbarat örgütüdür.
Yani... James Bond hâlâ faaliyettedir.
Hedefi bellidir:
Ortadoğu’da yapay yeni bir sömürge devlet kurdurmak:
Kürdistan!
Bunu artık bilmeyen kaldı mı?

Genelkurmay’ın beyni


Yıl, 2013.
Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’u Silivri Cezaevi’nde ziyaret ettim. Sohbetimiz, Kozmik Oda/Seferberlik Tetkik Kurulu’nun aranmasına geldi.
Hatırlayınız...
21 Aralık 2009 tarihinde başta TRT olmak üzere neredeyse tüm televizyonlar “Bülent Arınç’a suikast girişimini” canlı veriyordu. Neler söylemiyorlardı:
- Suikast iddiası 20 gün önce ABD’den gelen bir telefonla Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne yapılmıştı. Bölgeyi takibe alan istihbarat ve terörle mücadele ekipleri biri albay diğeri binbaşı iki subayı yakalamıştı.
- Subaylardan biri Bülent Arınç’ın evinin bulunduğu krokiyi yutmaya çalışmıştı.
- Subayların irtibatlı olduğu hücre evi bulunmuştu. Evde, Erdoğan ve Gül gibi AKP’lilerin “etnik kökenlerine” dair fişlenme kayıtları vardı.
Ve en önemlisi...
- Subaylar, Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde bulunan Seferberlik Tetkik Bölge Başkanlığı biriminde görevliydi.
- Subayların sorgusunu MİT yapmıştı. Vs.
Bir hafta sonra...
Genelkurmay’ın kapısı 26 Aralık 2009 gecesi çalındı. Savcılar, Kozmik Oda’da arama yapacaklardı!
Başbuğ, “Yaptığınız yanlış, girmenize müsaade etmeyiz” dedi. Ve ertesi gün için Erdoğan’dan randevu alındı.
Başbuğ ve Kara Kuvvetleri Komutanı Işık Koşaner Erdoğan’a, “Örtbas etmeye çalışmıyoruz, çekinmiyoruz ama yasal olarak buraya girilmesi doğru değil” dedi.
Erdoğan mahkeme kararına uyulmasını istedi.
Aynı gece “Genelkurmay’ın beynine” girildi.
Bugün... “Bülent Arınç’a suikast” yalanı ve Kozmik Oda aranmasının FETÖ kumpası olduğu biliniyor.
Başbuğ, cezaevinde bana ne anlatmıştı?

108 yaşında


Aslında... İki subayın birini takip ettiği doğruydu. Ama Arınç değildi!
Takip edilen hakkında FETÖ’cü ihbarı bulunan bir komutandı!
FETÖ operasyonu tersine çevirip Seferberlik Tetkik Kurulu’nu da vurdu. Niye? Kozmik Oda’ya girip devlet sırlarını neden almak istedi?
Hedef yıllar önceden belli olmuştu:
Turgut Özal ile hareket eden medyadaki kimi solcu ve muhafazakar liboşlar “MİT’in başında neden asker var” tartışması başlattı.
Teşkilatın başına “sivil” birinin getirilmesini büyük zafer görüp bayram ettiler.
Ardından... Genelkurmay istihbaratını hedef yaptılar. “Emniyet varken, MİT varken asker istihbaratına ne gerek var” demeye başladılar. Sonuçta...
Genelkurmay istihbarat kurumlarını etkisiz hale getirdiler.
Seferberlik Tetkik Kurulu Bölge başkanlıklarını kaldırttılar.
Elektronik istihbaratı MİT’e bağladılar.
Askerleri istihbarat kurumlarından tasfiye ettiler.
MI6 gibi istihbarat servislerinin temelini hâlâ askerler oluştururken, Türkiye’de askerler neden istihbarat sistemi dışına çıkarıldı?
Bakınız...
Televizyonlar “Bülent Arınç’a suikast” yalanını canlı yayında verirken, Erdoğan “kardeşim” dediği Esat’ı ziyaret için Suriye’ye gidiyordu. Dosyasında hangi istihbarat notları vardı? Uygulanan politikadan anlıyoruz, hiç bilgisi yoktu.
Diğer yandan... Rusça, İngilizce, Arapça, Kürtçe bilen ve Suriye’de uzun yıllar görev yapmış istihbaratçı Albay Levent Göktaş, FETÖ kumpasıyla cezaevine atılmıştı!
Ah ne tesadüf! O günlerde... MI6 harıl harıl Suriye muhaliflerini silahlandırıyordu!
Şunu sormak zorundayım:
Askeri istihbarat birimlerinin pasifleştirilmesi, yok edilmesinin yararı ne oldu?
Koca bir hiç!
Bugün bunları yazmamın nedeni...
Suriye’de görev yapan Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı subayların başka yerlere atanmasıdır. “Doğrudur” veya “yanlıştır” diyecek bilgim yok.
Bildiğim...
Askeri istihbarat yok edildikten sonra Türk dış politikasının çok kötü yönetiliyor olduğudur. Devletin hafızasını ve hareket kabiliyetini yok ettiler.
MI6 108’inci yaşını kutluyor!