Mehmetçik...
Bayrağı-toprağı için ölüme giden vatan evladı...
Son dönemde sık sık zehirleniyor.
Ne yediriyorlar kınalı kuzulara?
Birini yazayım...
Tarih: 6 Haziran 2012.
Yer: Mersin Limanı.
Memişoğlu Tarım Ürünleri Şirketi, ABD’den ithal ettiği 9.7 bin ton pirinç ve çeltiği Loxandra isimli gemiyle Mersin’e getirdi. “Çok prestijli” şirket oldukları için gümrük işlemlerinde kontrol yapılmadı.
İki gün sonra...
IM024481 sayılı beyanname ile 5.5 bin ton dökme çeltik -İl Tarım Müdürlüğü tarafından GDO analizi yaptırılmadan- piyasaya sürüldü. Yani, ürünlerin genetiği değiştirilmiş olup olmadığı kontrol edilmedi.
Pirinç ve çeltik, Mersin Gümrük Müdürlüğü’nün antreposuna kondu.
İhbar üzerine 6 Eylül 2012’de, 820 kiloluk ürün MRL Laboratuvarı’nda analiz edildi.
Sonuç: Ürünlerde, -ülkeye girmesi yasak- GDO vardı.
Bir gün sonra...
Mersin Gıda Tarım Ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün izin vermesi üzerine şirket, genetiği değiştirilmiş ürünü piyasaya sattı.
Bitmedi. Aynı şirket, 5 Kasım 2012 tarihinde 1.6 bin ton pirinç ve çeltiği yine GDO analizi yaptırılmadan yurda soktu. Yine ihbar yapıldı.
Mersin İl Tarım Müdürlüğü, STA Laboratuvarı’na yaptırdığı incelemesi sonucu 22.11.2012 tarih ve 1208 sayılı rapora göre, ürünlerde GDO ve tarım ilacı (lösemi ve karaciğer kanseri sebebi “fenarimol pestisit”) tespit edildi.
Şirket...
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Ankara Kontrol Laboratuvarı’na başvurup, yine temiz raporu aldı!
Bitmedi...

Eker’in sözleri


İhbarlara rağmen...
İthalatçı şirketin ürün satmaya devam etmesi Mersin Kaçakçılık İstihbarat Gümrük Muhafaza Müdürlüğü’nün dikkatini çekti. TÜBİTAK’a başvurdular. 25 Aralık 2012 tarih ve 20661 sayılı TÜBİTAK raporu sonucu, pirinçte bulunması gereken kadmiyum (kanserojen ağır metal element) miktarı standartlardan 35 kat fazla çıktı!
Olay medyaya yansıdı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker şöyle dedi:
- “Dünyada şu ana kadar ticarete konu olan GDO’lu pirinç yoktur!”
- “Taşımadan kaynaklı çeltiğin kabuğuna bulaşmış GDO olabilir. Biliyorsunuz pirinç kabuğuyla yenmiyor!” -“Bakan olarak ben söylüyorum, pirinçte GDO yok, güven içerisinde tüketebilirsiniz!”
Bakan Eker ne yazık ki doğru konuşmuyordu. Çünkü...
Cumhuriyet Savcısı Fikret Gönen, GDO’cu şirketler hakkında 6 sayfalık iddianame hazırladı. Memişoğlu Tarım Ürünleri Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Memiş, kardeşi Nasip Memiş ile şirketin Dış Ticaretten Sorumlu Müdürü Ali Sevin hakkında Biyogüvenlik Kanunu’na muhalefet etmek suçundan 5-12 yıl hapis cezası istedi. Mahkeme hepsini tutukladı.
Ayrıca... Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü İrfan Erol, Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kavak, denetim ve laboratuvar yetkilileri ve uzmanları Ali Çukur, Kerim Kaya, Tuncay Çınar, Hüseyin Uğur Şaş hakkında, “yanıltıcı rapor düzenleyerek yargı görevi yapanları etkilemeye teşebbüs” suçundan Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.
Bu bürokratlar -Bakan Eker’in söylediği gibi GDO’ların bulaşmayla olduğu- yalanıyla dolu rapor hazırlamışlardı!
Bitmedi...

Fiyat kırarak


GDO ithali konusunda Memişler yalnız değildi.
Yine ABD’den ithal edilen ve Mersin Limanı’na getirilen 23 bin tonluk pirinç skandalı kapsamında Göze Tarım A.Ş. yöneticileri Bayram Fettanoğlu, kardeşi Fuat Fettanoğlu ve yeğenleri Sezgin Fettanoğlu da tutuklandı. Keza. Tiryaki Bakliyat’ın sahibi Ahmet Tiryaki de hapse konuldu.
Beş gün sonra...
Yapılan itiraz sonucu hepsi salıverildi! Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava hâlâ sürüyor. Bu arada ne ortaya çıktı:
GDO’lu pirinçleri Mehmetçik’e de yedirmişlerdi!
Diyarbakır, Bursa, İzmir, İstanbul, Erzurum, Ankara, Adana illerindeki Mehmetçik’in tüketmesi için 2012 ve 2013 yılında açılan neredeyse tüm pirinç ihalelerini, GDO’lu pirinç getirdiği tespit edilen bu şirketler almıştı!
Memişler, bu ihalelerin 16’sını kazanmıştı. Askerin yemesi için açılan pirinç ihalesini yüzde 42 fiyat düşürerek almıştı.
Sadece Memişler, o dönem toplamda 20 milyon liralık pirinç satmışlardı...
Ya sonra?
Kimler Mehmetçik’e neler yedirdi?
Yıl, 2017.
Ne değişti sanıyorsunuz?
Dün... Mehmetçik’i GDO’lu yemeklerle yavaş yavaş zehirliyorlardı.
Bugün... Mehmetçik’i yedikleri yemeklerle hemen öldürmek istiyorlar!
Memiş ile Mehmet farkıdır bu.
Memişleri iktidara getirenlerdir Mehmet’i zehirleyenler!
Kimse kusura bakmasın...
Sahipsiz kaldı bu canım ülke...
Sahipsiz kaldı bu canım Mehmetçik...
Paranın gözü kör
olsun...