2008 yılı...
Temmuz başında internet medyasına bir sohbet sızdırıldı.
Sohbet edilen yer...
Hava Kuvvetleri Komutanlığı istihbarat başkanının makam odası.
Sohbete katılan subaylar:
- Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı Tümgeneral Erol Özgil,
- Hava Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkanı Kurmay Albay Gürsel Tokmakoğlu,
- Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Tuğgeneral Ali Yılmazer.
İstihbarat makamında yapılan öylesine bir “geyik sohbetin” internete sızdırılması Türkiye’de -deyim yerindeyse- bomba etkisi yaptı.
İstihbaratçı subayların sohbeti montaj yapılarak servis edildi. Örneğin...
- “Asker demokrat olamaz.”
- “Türk insanının kanı bozuk.”
Vs. deniyordu.
Sızıntı Türkiye’deki gündemi değiştirdi. Yandaş medya koro halinde, havacı komutanların hemen görevden alınması için yayınlara başladı.
Neler oluyordu?
Bu “cımbızlanarak” yapılan sızdırmayı yapanların amacı neydi?
FETÖ’den PKK’ya, yandaşlardan liboşlara ne kadar Türk Ordusu düşmanı varsa veryansın ediyorlardı.
Hava Kuvvetleri’ndeki sohbetin tam kaydında ne vardı, bilemiyoruz.
Şu cümle dikkat çekiciydi:
Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı Tümgeneral Erol Özgil sohbette diyor ki:
“Kanal Türk’e vergi incelemesi diye 14 tane soruşturma başlatmışlar.”
Kanal Türk’ün o tarihte sahibi kim: Tuncay Özkan!
Peki...
Hava Kuvvetleri’ndeki sohbette söz Tuncay Özkan’ın televizyonuna niye geldi?
Soru önemli...
Bir yıl önceye gidelim...

Merak etmiştim

Tarih: 24 Nisan 2007.
İzmir Havalimanı’nda Tuncay Özkan’ın yanına gelen biri, eski bir futbol hakemi olduğunu belirterek, Türk Ordusu’ndaki FETÖ örgütlenmesiyle ilgili önemli bir belge olduğunu, ancak içindeki şifreli bilgileri çözemediğini ve bunu vermek istediğini söyledi.
Tuncay Özkan kartını verdi.
Yaklaşık 10 gün sonra Mecidiyeköy’de bir otel lobisinde buluştular.
Tuncay Özkan aldığı flash belleği sahibi olduğu Kanal Türk televizyonunun bilgi işlem biriminde çalışan arkadaşlarıyla inceledi.
Flash bellekte 59 klasör, 698 dosya vardı. 15 bin subay hakkında özel bilgiler bulunuyordu.
Dosyalar şifreliydi. On kadarını açabildiler.
Gerekli işlemlerin yapılması için Tuncay Özkan flash belleği Genelkurmay’a teslim etti.
Genelkurmay, dosyalardaki bilgiler çoğunlukla havacılara ait olduğu için dosyayı Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na gönderdi.
Flash bellek incelemesinin başında kimler vardı:
- Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı Tümgeneral Erol Özgil.
- Hava Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkanı Kurmay Albay Gürsel Tokmakoğlu.
İşte...
O sohbette sözün Tuncay Özkan’a gelmesinin sebebi...
FETÖ’nün maliyecileri aracılığıyla Kanal Türk’e baskı yapmasını konuşmalarının nedeni... Ellerine ulaştırılan flash bellek idi!
Bu flash bellek nedeniyle FETÖ’nün Kanal Türk’e baskı yaptığını konuşuyorlardı!
Sonra ne oldu:
Flash belleği inceleyen komutanlar -bu ses kaydı sızdırılarak- emekli edildi. Soruşturma hasır altı edildi.
Ve kısa süre sonra Tuncay Özkan, 23 Eylül 2008’de tutuklanarak zindana atıldı. FETÖ polisleri yakın çevresinin mekanlarını didik didik etti. O dönem merak etmiştim, “ne arıyorlar” diye...
Gelelim ne anlatmak istediğime...

Aynı kişiler

Haziran 2012...
Silivri Cezaevi...
Odatv Davası’ndan hapse atılan Barış Terkoğlu, Tuncay Özkan ile aynı hücrede kalıyordu.
Tuncay Özkan o dönem ölmemek için büyük mücadele veriyordu. Zehirlenmişti.
Bir gün... Barış Terkoğlu,
“O kadar kişi hapiste niye sadece sizi zehirlesinler?” diye sordu.
İşte... Tuncay Özkan o gün Terkoğlu’na “vasiyetini” açıkladı. Elinde FETÖ’ye ait çok önemli flash bellek vardı. Örgüt, özel bilgilerinin ortaya çıkmaması için kendini öldürmek istiyordu.
Evet, Tuncay Özkan’ın yakın çevresi bu flash belleği biliyordu.
Deniyor ki... “Niye bugüne kadar ortaya çıkarılmadı?”
Tuncay Özkan FETÖ soruşturmasını yürüten siyasal iktidara, savcılara güvenemedi. Bekledi.
Ne zaman...
Flash bellek incelemesini sümen altı eden FETÖ’cü ekipten Hava Kurmay Albay Selçuk Başyiğit itirafçı olunca...
Soruşturmayı yürüten savcılar Tuncay Özkan’dan flash belleğin kopyasını istedi.
Hapse atılan, öldürülmek istenen Tuncay Özkan hakkıyla hâlâ güvenemiyordu, Kılıçdaroğlu’na sordu. Kılıçdaroğlu “hemen ver” dedi.
Gelelim... Meselenin bam teline...
Sabah’tan Akit gazetesine diyorlar ki:
- CHP’nin FETÖ şovu balon çıktı.
Yandaşlar yazıyor:
- Tuncay Özkan rezil oldu.
Nefes almadan ekranlarda konuşuyorlar:
- Tuncay Özkan bugüne kadar flash belleği niye açıklamadı.
İsim yazmak istemiyorum. 2008 yazında flash bellek incelemesi yapan havacı komutanların kellesini isteyenler ile, bugün Tuncay Özkan’a saldıranların aynı yandaşlar olmasını nasıl açıklamalıyız?
Bir tek yandaş bile, flash bellekte neler yazdığını merak etmiyor.
Bir tek yandaş bile, flash belleğin sahibi “İbrahim” kodlu FETÖ imamı Cafer Sarıkaya’nın peşine düşmüyor!
Meseleyi başka yere niye çekiyorlar ısrarla! Flash belleği ortaya çıkaranlara ve inceleme yapanlara dün olduğu gibi bugün de düşmanlık ediyorlar.
Şaşırıyor muyuz, hayır!
Kriptolar saklanmıyor artık...