Demokrasi bir lütuf mudur?
Demokrasi hükümetin insanlara dağıttığı bir bağış mıdır?
Demokrasi, köşe başında mendil açan bir dilenciye verilen sadaka mıdır?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne ilişkin olarak söylediği sözler, iktidarın demokrasi anlayışını sergilemesi bakımından dikkat çekici ve üzücüdür. Erdoğan:
“Böyle bir adımı atmak suretiyle gidişiniz şu andaki hükümetimizin bir inceliğidir, daha da ileri gidiyorum, bir lütfudur” dedi.
Demek ki bu ülkede demokratik bir hakkın kullanılması bile “lütuf” oluyor ha?
“Allah razı olsun, lütfediyorlar da bu memlekette soluk alıyoruz?” mu diyelim?
Kılıçdaroğlu’nun masum yürüyüşünde sertlik yok, şiddet yok, işgal yok, kırıp dökmek yok, ona-buna saldırı yok. Sessiz sedasız, efendice bir yürüyüş var. Kimseye zarar verilmiyor. Sadece adalet isteniyor, ülkede yaşanan haksızlıklar millete şikâyet ediliyor!
Böyle anayasal bir yürüyüş yalnız Kılıçdaroğlu’nun değil, her vatandaşın hakkıdır.
Bu bile, iktidar tarafından bahşedilen bir “lütuf” olarak görülüyorsa yazık bu millete!