Son söyleyeceğim sözü baştan söyleyeyim:
“İyi ki Kılıçdaroğlu var. O da olmasa insanlarımızın yarısı kaderine boyun eğmiş bir halde, umutsuz olarak yaşayacaktı.”
Şimdi soracaksınız:
“Sen değil misin daha birkaç gün önce Kılıçdaroğlu’nu eleştiren?”
Evet, ben diğer partiler gibi Kılıçdaroğlu’nun CHP’sini de ara sıra eleştiriyorum ama bunu “Dost acı söyler” diye algılamak lâzım.
Gerçek olan şudur ki; Kılıçdaroğlu olmasa bu ülkede hiç muhalefet kalmayacak!
MHP’li Devlet Bahçeli, iktidarın keskin bir muhalifi iken aklına nereden estiyse birden “süper yandaş” oldu. Önceki gün TV’de onu dinlerken şaşkına döndüm. Kılıçdaroğlu’na çok sert bir dille saldırıyor, Erdoğan’ın avukatlığını yapıyordu. Bir insan nasıl bu kadar döner, anlamak zor!
Sevgili okurlar... Ben ülkemin iyiliği için Kılıçdaroğlu’nun başarılı olmasını içtenlikle arzu ediyorum. Fakat bu, onu eleştirmeyeceğim anlamına gelmez! “Dost acı söyler” sözünü unutmayalım.
Bu arada, zaman zaman CHP’yi eleştirdiğim için bana küfreden bir takım fanatik CHP’lilere de, küfürlerini misliyle iade ediyorum!