Amerika’nın çıkarlarını savunmak için yemin ederek Amerikan vatandaşı olan Merve Kavakçı, 3 Temmuz günü Türkiye vatandaşlığına kabul edildi ve bir ay bile geçmeden Kuala Lumpur (Malezya) Büyükelçisi yapıldı.
Yanlış işler devam ediyor. Türkiye, Şeyh Nazım Kıbrısi’nin önünde diz çöküp avuç açan dinci bir kadına temsil ettiriliyor.
Dünya ileriye, biz ise geriye geriye gidiyoruz.
Şeyhlere biat eden, tüm dünya görüşü ve hayat tecrübesi bundan ibaret olan Merve Kavakçı’nın devlet deneyimi nedir? Hangi bilgisiyle Türkiye’yi yabancı bir ülkede en üst düzeyde temsil edecek?
Büyükelçilik kolay bir iş mi? Diplomatlık çocuk oyuncağı mı? Diplomasi birkaç günde öğrenilecek bir şey mi?
Aklı başında herkes “Neden Afrika ülkelerinden bile daha geriye doğru gitmeye başladık?” diye acı acı soruyor.
Bunun sebebi belli değil mi?
Yapılan yanlışlara ısrarla devam ediliyor, buna da devlet idaresi (!) deniliyor.
Amerikan pasaportlu Merve Kavakçı büyükelçi yapıldı. Şimdi önemli olan soru şudur:
“Merve Hanım, hangi ülkenin çıkarlarını savunacak? Amerika’nın mı, Türkiye’nin mi?”