Dört körfez ülkesi, Katar’ın El Cezire televizyon kanalını kapattırmak istiyor. El Cezire’nin yayınlarının Arap dünyasına zarar verdiği iddia ediliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Basın özgürlüğü” adına El Cezire kanalına sahip çıkıp;
“Dünyadaki basın örgütlerine sesleniyorum. Siz neyi bekliyorsunuz? Ne güne duruyorsunuz? Uluslararası bir medya kuruluşunun faaliyeti engelleniyor. Sesinizin çıkması lâzım. Neden çıkmıyor?” dedi.
Bunlar doğru sözler. Ancak... Sayın Cumhurbaşkanı aynı hassasiyeti neden Türk medyası için de göstermiyor? Neden Türk basınına sahip çıkmıyor?
Hukukta “Tutuksuz yargılama” esas iken, neden cezaevleri tutuklu gazetecilerle dolduruldu?
“Cezaevlerinde basın kartlı sadece 2 gazeteci var” diyen Cumhurbaşkanı’na bu yanlış bilgiyi onu zor duruma düşürmek için kasıtlı olarak mı verdiler?
Erdoğan’ın, Katar medyasına sahip çıkarken, kendi ülkesinin medyasına sahip çıkmamasına ne demeli? Şu an, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin gazeteci kabul ettiği 160’tan fazla basın mensubu hapishanelerde çile çekiyor. Hani, nerede kaldı demokrasi ve özgürlük?