1960’lı yıllardan beri tüm liderleri tanıdım. Eleştirdiğim siyasetçilerle bile (Demirel, Özal, Ecevit, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Yıldırım Akbulut, Kenan Evren, vs…) hepsiyle diyaloğum oldu. İyi yanları ve kötü yanları olanlar da vardı, hemen hepsini saygıyla anarım.
Tüm bunların arasında beni, en çok şaşırtan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’dir.
Bir söylediği diğerini tutmayan, bir gün en ağır lâflarla eleştirip yerin dibine batırdığı siyasi rakibini daha sonra göklere çıkarıp baş tacı eden, böylesine hızla dönüşler yapan başka bir politikacı görmedim!
Bundan sonra sanırım onun gibi bir siyasetçi dünyaya gelmeyecek!
Şimdi kendini mazur göstermek çabasıyla “Türklüğün bekası için” diyor. Ne bekası bu? Türklüğün bekasını “Milliyetçiliği ayaklar altına aldık” diyenler mi sağlayacak?
Bahçeli “Ben Bozkurtla dolaşmıyorum, ben eşref-i mahlûk olan insanlarla dolaşıyorum” diyerek kendisine ve temsil ettiği ülkücü camiaya en büyük hakareti yapana ve yapanlara destek oluyor?
Ne diyeyim, bilmem ki?
Yazık ediyor kendi partisine de, bu güzelim ülkeye de!