Dile kolay! 100’üncü gün de doldu!
İki arkadaşımız, Gökmen Ulu ve Mediha Olgun’un, haklarında daha iddianame bile hazırlanmadan, cezaevi denilen “zulümhane”de geçirdikleri 100’üncü gün de bitti.
Eğer, suç olduğu iddia edilen basit bir internet haberi için 3 ay 10 günde iddianame hazırlanamıyorsa buna adalet diyebilir miyiz?
Bir de ülkemizde hep haktan, hukuktan, adaletten bahsedilir. Hem de bunları kocaman kocaman adamlar söyler.
Mesela Anayasa
Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan şöyle bir açıklama yaptı:
“Adalet mülkün, hukuk da adaletin temelidir. Hukukun üstünlüğünün sağlanması için yargı bağımsız olmalı. Bunun yanında hâkimin de erdemli olması gerekir. Bağımsız ve tarafsız bir yargının olmadığı yerde hukuk devleti yoktur.”
Bu sözlerin tamamı güzel... Fakat sadece güzel, o kadar! Gerçekle ilgisi yok!
Yeterli delil olmadan yapılan tutuklamalar, “Peşin ceza”ya dönüştürülen uzun tutukluluk süreleri hukuksuzluğun kanıtlarından biridir!
Zühtü Bey hâlâ ülkemizde hukukun üstünlüğünden bahsediyor! Nerede hukuk?