O gün, arada bir bastıran sağanağa karşın, “Adalet Yürüyüşü”ne katılanlar, coşkulu sloganlar ve kararlı adımlarla İzmit’i geçiyorlar.
Kadim dostum büyük mizahçı Müjdat Gezen de ilerlemiş yaşına ve kronik bel fıtığı hastalığına karşın, dostları usta yazar Kandemir Konduk ve değerli hukuk uzmanı avukat Celal Ülgen’le, bir süreliğine, ünlü demokrasi savaşçısı avukat Fidel Okan ve ben de, tüm etap boyunca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yürüyoruz.
Müjdat’ın elinde bir pankart var. Ama pankarttaki “adalet” sözcüğü baş aşağı duruyor!..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Müjdat Bey, pankartı ters tutmuşunuz” diyerek muzipçe takılınca, “Kemal Bey, adaleti bu hale ben getirmedim, sistem baş aşağı getirdi” cevabını veriyor.

* * *

Yol kenarlarını dolduran ya da evlerinin pencere ve balkonlarından korteji izleyen İzmitliler de “Hak, hukuk, adalet” diye bağırarak yürüyüşü destekliyorlar. Yol boyu alkışlar ve “Yaşa, Varol” sesleriyle inliyor.

Kılıçdaroğlu, İzmitlilerin müthiş ilgisi karşısında bize dönüp “Miting yapsak bu kadar kalabalığı toplayamazdık” diyor.
Tabii arada bir Rabia işareti yapanlar ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın posterlerini gösterenler de çıkıyor.
Ama bu yürüyüşteki cesur, kararlı ve barışçı yaklaşımları nedeniyle CHP Genel Başkanlığı’ndan CHP Liderliğine tarihi bir sıçrama yapan Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere tüm katılımcılar, tepkili yurttaşlara alkışlarla karşılık veriyorlar.
Protestocuların eyleme başladıklarında yüzlerine hakim olan sert ifade, alkış sonrası yerini rahatlamaya, hatta gülümsemeye bırakıyor. Çok geçmeden onların bir bölümü de kafileye el sallamaya başlıyor!..
Kendiliğinden oluşan bu tablo, sırf oy kaygısıyla kutuplaştırılmış, hatta birbirine düşman hale getirilmeye çalışılmış kitlelerin bile, demokratik protesto haklarını aynı ortam ve zamanda uygarca kullanabileceklerini gösteriyor.
Böylece geleceğe dönük demokrasi umutlarımız artıyor.

* * *

Yürüyüş boyunca dört çift ayakkabı eskiten Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ayaklarındaki tırnak dökülmelerine aldırmadan artan bir tempoyla ve sadece “Hak, hukuk, adalet” diyerek ve hep gülümseyen ifadeyle yürümesi, ondan bu düzeyde bir performans beklemeyen, taraflı tarafsız herkesin takdirini topluyor.

Bir ara yol kenarındaki kalabalık arasından bir kişi fırlayıp Kılıçdaroğlu’na “Bu memlekete bir çivi mi çaktın da yürüyorsun” diye bağırıyor. Kemal Bey öfkeli gence alkışla karşılık veriyor. Beklediği tepkiyi göremeyen öfkeli protestocu bu kez avazı çıktığı kadar
haykırıyor: “Söyle, bu memlekete bir tek çivi çaktın mı?..”
Kılıçdaroğlu’nun alkışa ve gülümsemeye devam etmesi eylemci genci adeta çileden çıkarıyor.
Yağmur, soğuk ve 40 derece sıcak demeden, her türlü hava koşulunda kortejin yanı sıra yürüyerek provokatörlere göz açtırmayan polislerden biri, kendisini kucaklayıp götürürken, arkamızdaki bir sesin “Senin desteklediğin iktidar çakılacak çivi mi bıraktı? Memleketin çivisini çıkardı!” demesi, kortejdekileri kahkahalarla güldürüyor.

* * *

Dünya siyaset tarihinde eşi benzeri görülmeyen “Adalet Yürüyüşü” bugün Maltepe’deki görkemli ve barışçı mitingle taçlanacak.
Miting öncesi ve sonrasında da en ufak bir provokasyona geçit verilmemesi, en büyük dileğimiz.
Sevgili okurlarım,
Siz bakmayın bazı iktidar mensupları ve yandaşlarının “Yürüdüler de ne oldu” demelerine!..
1946’da çok partili sisteme geçişten bu yana en büyük muhalefet atağı olan bu yürüyüş ve ona “Hak, hukuk, adalet” sloganıyla katılan insan seli, tıpkı akarsuyun yatağını bulması gibi, mutlaka hedefine ulaşacak.
Demokrasiye inananlar adaleti geri getirecek...