AKP iktidarı, burnumuzun dibindeki adalarda askeri hareketliliğe seyirci kalmaya devam edince, Yunanistan da meydan okumanın dozunu artırıyor. Antlaşmalara göre; hiçbir gerekçeyle asker bulundurulmaması gereken adalarda seferberlik tatbikatı ve paraşüt eğitimi yapan Yunanistan, şimdi de devreye denizaltılarını sokuyor. Örneğin Yunan Deniz Kuvvetleri’ne ait bir denizaltı geçenlerde Meis Adası’na geldi ve liman ziyareti yaptı! Hem de gizli saklı değil, komutanlığın resmi internet sitesinde açıkça ilan edilerek, fotoğrafları paylaşılarak!..

*  *  *

Bilindiği gibi Meis Adası başta olmak üzere bazı ada ve kayacıkların hukuki statüsü 1923 Lozan ve 1947 Paris Antlaşmalarıyla belirlenmiş, Lozan’a gönderilen ek mektuplarla da askeri statü dışında kalması kabul edilmişti.

*  *  *

Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ise tüm soruları “ihtilaflı konularda istikşafi görüşmelerin devam ettiğini” belirterek geçiştiriyor!..

*  *  *

Sözün özüne gelirsek;
Ankara’nın referandum sonuçlarını “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diye açıkladığı günlerde topu, tüfeği, denizaltıyı alan Yunanistan da, Meis gibi burnumuzun dibindeki adaları geçiyor!..
İçimizdeki hainlerden darbe üstüne darbe yiyerek caydırıcı gücünü büyük ölçüde kaybeden Türk Silahlı Kuvvetleri de, adalara giden savaş gemilerinin ardından bakakalmakla yetiniyor!..
Batı’da bunlar olurken Güneydoğu sınırımızda ABD, PYD/YPG’yi ağır silahlarla donatıyor.

*  *  *

Olup bitenleri okurken aklıma ne geliyor biliyor musunuz?
Suriye krizi patladığında eski Başbakan, stratejik derinlik uzmanı (!) Ahmet Davutoğlu’nun “Ortadoğu’da en büyük oyun kurucu biz olacağız. Bizden habersiz kuş uçmayacak. Ecdadımızın kanı olan topraklarda Osmanlı’yı yeniden kuracağız” deyişi!..
Öngörülerinde hiç yanılmayan (!) Davutoğlu’nun dedikleri aynen çıkıyor!..
Şunun şurasında Büyük Kürdistan’ın kurulmasına ne kaldı?..