FETÖ’cü polisler ve yargı, iktidar destekli kumpas operasyonunu başlatana kadar Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’i ne tanımış ne de telefonla görüşmüştüm.
Bu gerçeğe karşın Albay Çiçek sözde “AKP ve Fethullah Gülen’i Bitirme Planı”nın düzenleyicilerinden biri olarak tutuklanınca, tetikçi Taraf Gazetesi, iftiraya adanmış manşeti atmaktan çekinmemişti:
“Dursun Çiçek’e, Uğur Dündar Sorusu!..”
Haberle verilmek istenen mesaj çok netti:
“Tutuklanma sırası sana geliyor Uğur Dündar!..”

* * *

Bir süre sonra, FETÖ hakkında soruşturma yapan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in makamı, Erzurum Özel Yetkili Savcılarından Osman Şanal’ın görevlendirdiği bir ekip tarafından basılmış ve makam odasıyla lojmanında 6 saat süreyle arama yapılmıştı.
Neye uğradığını şaşıran ama soğukkanlılığını kaybetmeden, yapılanın suç olduğunu anlatmaya çalışan Başsavcı Cihaner çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konulmuştu!
İlhan Cihaner’in adını da ilk kez operasyon günü duymuştum.

* * *

Böylece cadı avı bir hedefine daha ulaşmış, benim için de sayılı günler başlamıştı.

* * *

Nitekim beklediğim tezgahın kurulması gecikmedi!
Savcı Şanal’ın “sahte” gizli tanıklarından biri, ısrarla beni arıyordu.
Önce Haber Dairesi Başkanlığı’nı yaptığım Star Televizyonu’nun Ankara Bürosu’na gitmiş ve “Uğur Dündar’la görüşmem gerekiyor. Tüm gerçekleri ona anlatacağım” demişti.
Arkadaşlar durumu iletince “Onu bize gönderenlere gitsin, bildiklerini savcılara anlatsın! Asla görüşmeyin” diyerek tuzağı bozmaya çalışmıştım.
Tezgah belliydi: Yanıma gelecek, biz konuşurken uzaktan bir fotoğraf çekilecek ve sözde “AKP ve Gülen’i Bitirme Planı” dosyasına eklenecektim!..
Korku filmlerini aratmayan o süreçte gizli tanık (!) Ankara’da umduğunu bulamayınca, bu kez İstanbul’daki haber merkezimizin yetkililerini tacize başlamıştı. Onlar aynı şeyleri söyleyip telefonu kapatınca, sekreterime musallat olmuştu!
En sonunda ne oldu biliyor musunuz?
Adam Star Televizyonu’nun kapısına kadar dayandı!..
Eğer yanılıp kafamı dışarı uzatsam, aynı fotoğraf karesine sokup işimi bitirecekler ve doğruca zindana postalayacaklardı!..

* * *

Değerli kardeşim Yılmaz Özdil, Hürriyet’teki köşesinde “Cezaevine atsalar da kurtulsam” dediğim cadı avını anlattı, ben de ekranlardan korkunç tuzağı dile getirince tezgah bozuldu!
Çok geçmeden de kumpas davaları için çöküş dönemi başladı.
Önce FETÖ’cü polis şefleri cezaevine gönderildi. Savcı Osman Şanal 15 Temmuz’daki hain kalkışma sonrasında meslekten atılıp tutuklandı. Sahte gizli tanık ise, 20 yıl hapse mahkum olduğu davada beni Erzincan dosyasına eklemek için tuzak kurulduğunu itiraf etti!..
Şanal’ın güvenilir (!) gizli tanıklarından biri de FETÖ itirafçısı oldu!..

* * *

FETÖ soruşturmalarını sürdüren savcılar hiç kuşku duymasınlar ki, dün FETÖ saflarında yer alan bu kullanışlı muhbir kişilikler, devran döndüğünde kendileri aleyhinde de gizli tanıklık yaparlar!..
Hem de akla hayale gelmedik iftiralarla!..
Tıpkı FETÖ soruşturmasını sulandırmak için SÖZCÜ’ye atılan iftiralarda olduğu gibi!..