Kadim dostum Haluk Şahin’in Radikal’den, benim de Star TV ve Doğan Grubu’ndan ayrılmak zorunda kaldığımız günlerdi.
İkimiz de işsizdik. Henüz SÖZCÜ’de yazmaya başlamamıştım. “İyi Uykular Sayın Seyirciler” adlı kitabımın son düzeltmelerini yaparken, yerel Marmaris TV’den arandım.
Gökmen Ulu adını ilk kez o gün duydum. Telefonda konuşurken saygılı yaklaşımı, etkileyici ses tonu ve kusursuz Türkçesi, daha ilk cümlesinde dikkatimi çekmişti. Marmaris TV’de yöneticilik yaptığını, ayrıca haber bülteni sunduğunu belirterek, canlı yayınlanacak bir söyleşi için bizi Marmaris’e davet ediyordu.
Marmaris’teki haber kaynaklarımızdan hakkında olumlu bilgiler alınca, önerisini kabul ettik.

04ugurbey30cm

*  *  *

Gökmen her zaman gülümseyen, tertemiz ve saygılı yüz ifadesiyle bizi Dalaman Havaalanı’nda karşıladı. Marmaris’e gelinceye kadar hemen her şeyden, özellikle mesleğimizi kuşatan baskılardan, Ergenekon-Balyoz gibi FETÖ kumpaslarıyla zindana atılan yurtsever-Atatürkçü subaylar, gazeteciler, siyasetçiler ve biat etmeyen aydınlara yaşatılan zulümden söz ettik.
Kendisiyle ilgili olumlu izlenimlerimiz, ertesi gün 2 bin coşkulu konuğun önünde gerçekleşen televizyon söyleşisinde daha da pekişti.
İstanbul’a, evrensel gazetecilik ilkelerine sıkı sıkıya bağlı, halkın gerçekleri öğrenme hakkına aşkla hizmet eden, dürüst ve cesur bir meslektaşımızı tanımış olmanın mutluluğuyla döndük.

*  *  *

Mayıs 2012’de gazetem SÖZCÜ’de yazmaya başladım.
O tarihlerde Haluk’la yollarımız, yeni kurulan +1 televizyonunda yeniden kesişmişti. Haber Merkezi’nin kadrosunu oluştururken Marmaris’te tanıştığımız o genç televizyoncu, aklımıza ilk gelen isimlerden biri oldu. Haluk telefonla arayarak “Gökmen, Marmaris’ten ayrılıp İstanbul’a gelmen gerekiyor” dedi. “Macera olmaz mı hocam” cevabını alınca da “Olabilir ama, artık bir macera yaşayabilecek yaşa geldin” diyerek hemen İstanbul’a çağırdı.
Gökmen bizim ağabeyliğimize ve kişiliğimize güvenerek geldi ve geliş o geliş!..
Kısa süre içinde uluslararası başarı çizgisini yakaladı. Reyhanlı’daki IŞİD katliamı ve Gezi Olayları sırasında unutulmaz yayınlar yaptı.
Özellikle biber gazı bulutları içinde kalan Divan Oteli’nin adeta hastaneye döndüğü o gece, meslek ilkelerinden hiç sapmaksızın, sorumlu anlayışla canlı yayın yapan tek televizyon muhabiri olarak tarihe geçti.
Gökmen ve ekip arkadaşları sabahın ilk ışıklarıyla televizyona döndüklerinde, Haber Merkezi’ni günlerce hiç uyumadan yöneten Mustafa Hoş kardeşim ve haberleri birlikte sunduğumuz sevgili Özlem Gürses’le ayakta alkışlayarak karşıladık.
Hepimiz toplumun haber alma hakkına hizmet etmenin iç huzurunu yaşıyorduk ama, Gökmen’in o gece soluduğu yoğun biber gazının alerjik bünyesinde astım hastalığını tetikleyeceğini bilemiyorduk!..

*  *  *

+1 Televizyon maceramız sansür nedeniyle sona erince, Gökmen’le bu kez SÖZCÜ’de buluştuk. Orada da güven verici kişiliği ve ilkeli gazetecilik anlayışıyla SÖZCÜ ailesinin sevgi ve saygı gören bir mensubu oldu. Kısa süre sonra da gazetenin İzmir muhabirliğini üstlendi.

*  *  *

Marmaris’teki olaya ve Gökmen’in niçin orada bulunduğuna gelince...
Başbakan ve Cumhurbaşkanlarının tüm gezilerinin izlenmesi, yarım asırdır içinde bulunduğum gazetecilik mesleğinin vazgeçilmez kurallarından biridir.
Gökmen de, İstanbul’daki yazı işlerince görevlendirilince, Marmaris’i iyi bilen ve güvenilir haber kaynakları bulunan bir haberci olarak
işini başarıyla yapmış ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tatilini orada geçirdiğini öğrenerek SÖZCÜ’nün web sayfasında haberleştirmişti.
Hainler darbe girişimine başlayınca da, kurşunlarına hedef olmayı göze alarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konakladığı otele gitmiş ve onun halkı sokağa çağıran konuşmasını ilk olarak yayınlayan, yani darbenin başarısızlıkla sonuçlanmasına önemli katkıda bulunan gazeteci olmuştu.
Ama gelin görün ki Gökmen’in meslek aşkıyla yaptığı bu ödüllük haber “Cumhurbaşkanı’nın yerini darbecilere duyurdu” iddiasıyla ve aradan 10 ay geçtikten sonra gözaltına alınmasına yol açtı!..
Oysa darbeciler yargıya verdikleri ifadelerde haberi Gökmen Ulu’dan değil, Cumhurbaşkanı’nın FETÖ’cü yaverinden aldıklarını çoktan itiraf etmişlerdi.
Bu açık gerçeğe rağmen Gökmen “Terör örgütüne yardımdan” şu anda gözaltında!..

*  *  *

Sevgili okurlarım,
Size tanımış olmaktan ve
üzerinde emeğimin bulunmasından gurur duyduğum, yaşamı bardaktaki su gibi berrak değerli bir gazeteci kardeşimi anlattım.
Kuzey Kutbu ile Güney Kutbu”nun bir anda yer değiştirmeleri ne kadar mümkünse, Gökmen ve FETÖ isimlerinin yan yana gelmeleri de o kadar mümkündür!..
Gökmen gerçek bir Atatürkçü ve katıksız Cumhuriyet sevdalısıdır.
Atatürk sevgisi, Cumhuriyet ve vatan sevdası, susturulmak istenilen SÖZCÜ’nün iftiraların hedefindeki patronu Burak Akbay ve gözaltındaki arkadaşlarımız için de geçerlidir.
Vatan sevdamız öylesine yücedir ki, bizler darağacına bile “Yaşasın Türkiye, yaşasın Cumhuriyet” diyerek gideriz!..