İyi ki Halk TV var da, halktan kaçırılan Meclis’teki “tek adam rejimi anayasası” ile ilgili tartışmaları izleyebiliyoruz. (Hakkını yemeyelim; Ulusal
Kanal ve sayıları üçü bulmayan bağımsız kuruluş da görüşmeleri yayınlıyor)
“Penguen TV”leri ise ya kar kış görüntüleriyle durumu idare ediyor, ya da aldıkları talimat doğrultusunda AKP sözcüleri konuşurken kameralarını
Meclis’e çeviriyorlar!..
Yandaş kanallar ise her zaman olduğu gibi AKP’yi “anayasa” konusunda da cilalamaya devam ediyorlar!..

*  *  *

Önceki gece Halk TV’yi izliyordum.
Başbakan Binali Yıldırım konuşuyor, “Ben denizciyim! İki kaptan bir gemiyi batırır. O nedenle icraatta tek kaptan olması lazım” diyerek tek adam rejimine arka çıkıyordu.
O sırada telefonum çaldı. Baktım, kadim dostum Müjdat Gezen arıyor. O da Meclis’i izliyormuş.
“Sayın Başbakanı dinliyor musun” diye sordu.
Dinlediğimi söyledim.
“Başbakan hata yapıyor” dedi. “Ben de denizciliği iyi bilirim. Gemi adamı belgem var. Başbakan tek adam yönetimini savunurken, iki kaptanın olması halinde geminin batabileceğini söylüyor. Ama tüm gemilerde bir değil iki, hatta bazılarında üç kaptanın görev yaptığını unutuyor... Başbakanın söylediği durum sadece kıyılarda yük taşımak için
kullanılan küçük tekne anlamına gelen ‘takalar’ için
geçerli!..”
Sonra da sözü şuraya getirdi:
“Haa Başbakan Türkiye’yi, takaya benzetiyorsa, ona bir şey diyemem! Ama takaları yönetene de kaptan değil, ‘reis’ denir. Türkiye ise transatlantiktir! Böylesine dev bir gemiyi ancak ehliyetli kaptanlar yönetebilir!.. Diyelim ki bir taka reisi tek başına bu koca gemiyi yönetmeye kalktı! İşte o zaman karaya oturmak kaçınılmazdır!..”