AKP Genel Başkan Başdanışmanlığına kısa bir süre önce atanmıştı...
Bu atama epey ses getirmişti, çünkü başdanışmanlığa atanan Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, FETÖ darbe girişiminin önde gelen isimlerinden Tümgeneral Mehmet Dişli’nin kardeşiydi!.. Tam da belediye başkanlarının =istifaları gündemin ilk sırasını işgal etmişken, “istifa edecekler mi, etmeyecekler mi?” şeklinde papatya falları açılırken, şak, şaban Bey istifa ediverdi!.. İstifa dilekçesi pek de acıklıydı:
-Gerek basın, gerek sosyal medya, gerekse partiiçinden bir çok arkadaşımın yorumları beni son derece rahatsız etti. Etmeye de devam ediyor... Partimi ve Sayın Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı haksız yere daha fazla yıpratmamayı teminen bu kutlu görevden istifa ettim.
Allah Allah, böylesine “kutlu” bir görevden istifa etmek için ne tür bir rahatsızlık hissetmişti Dişli acaba?. Ertesi gün iktidara yakın Yeni Şafak gazetesi “bu istifa yetmez, milletvekilliğinden de istifa etmesi gerekir” tadında haberi birinci sayfadan kamuoyunun gözüne sokmasın mı?!.
Ehh, bende “kutlu görevinden” istifa eden bu saygıdeğer milletvekilini daha iyi tanımanız için tee 2008’de yazdığım yazıyı araştırıp buldum. Bakın Dişli milletvekili nelere kadir bir siyasetçiymiş; iyi okumalar...

Dişli iktidar!..


Şaban Dişli’yi aslında iyi tanırsınız!..
Biraz hafızanızı zorlarsanız, bu büyük siyasetçinin 2006 yılında KKTC’de CTP-Demokrat Parti iktidarının çökertilmesinde başrol oynadığını anımsarsınız!..
Pekiii, nasıl başarmıştı AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli bu zorlu görevi?.. 21 Haziran 2006’da yazdığım “KKTC’de Sivil Darbe” başlıklı yazımdan okuyalım:
“Gelelim filmin başrol oyuncularına; en baş oyuncu AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli!.. AKP markalı filmin her karesinde damgası olan Şaban Bey’in yukarıdan aldığı icazetle KKTC’deki sivil hükümet darbesini organize ettiği ortaya çıktı. Üstelik bu durum, Şaban Bey’in olayı tezgahlarken takma isim kullandığının anlaşılmasıyla “mafyavari” bir nitelik de kazanıverdi!. Düşünün, Türkiye’deki iktidar partisinin en üst düzey mensuplarından biri KKTC’ye defalarca gidiyor ve her seferinde değişik bir isimle ünlü Salamis Bay Oteli’nde kalıyor. Takma isimlere bakın:
- Şaban Bolel, Şaban Bolek, Şaban İpek...
Yapılan gizli görüşmeler sonunda muhalefetteki UBP’den üç, iktidar ortağı DP’den ise bir milletvekili istifa edip Özgürlük Partisi’ni kuruyor ve Cumhuriyetçi Türk Partisi ile koalisyon görüşmelerine başlıyor!.. Serdar Denktaş bu durumu gayet net biçimde şöyle açıklıyor:
- Partimize mensup bir milletvekiline 600, diğerine 400 bin dolar ve bakanlık teklif edildi!..
Peki, bu kadar entrika, böylesine kaba şekilde niçin yapılıyor?. Çünkü verilmiş sözler var! Maraş’ın Rumlara verilmesi var... Gazimagosa Limanı’nın AB’yle ortak yönetime açılması var... KKTC’nin ruhuna fatiha okunması var!..
- İşte size AKP damgalı bir “sivil darbe” yapımı!..”
İşte bu Şaban Bey’in geçtiğimiz günlerde, bu tür “vatan- millet” işlerinden fırsat buldukça kendisi için de “mütevazı” çalışmalar yaptığı ortaya çıktı..
CHP Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya çıkardığı “komisyon belgesi”ne göre Şaban Bey, Silivri’de bir arsanın imar durumunu “konuta müsait” ten, “ticari arsa” konumuna çevirip, 1 milyon dolar komisyonu (!) cebe indirmişti. İndirmişti diyorum çünkü, o arsada şu anda dünya devi TESCO’nun devasa alışveriş merkezi inşaatı yükseliyor!.. Zaten Şaban Dişli’nin, eski ortağı Mehmet Karasu ile 31 Ağustos 2006’da yapmış olduğu protokolde neyin ne olacağı gayet net bir şekilde belirtiliyor:
“ Silivri ilçesi 79 ada 6.7.8 No’lu parsellerin kısmen özkaynak, kısmen de (2.200.000 USD) banka kredisi ile alınıp, tüm ticari taramalar ve imar değişiklikleri sonrasında gerçekleşecek satışından (8.600.000 USD) Şaban Dişli’nin şahsına veya işaret edeceği özel veya tüzel kişiliğe, söz konusu banka kredisinden kaynaklı faiz, harç ve bunun gibi masraflar içinden düşülmek ve hesaplanmak kaydıyla brüt 1.000.000 USD ödenmesi peşinen kabul edilmiştir.”
Nitekim tam da öyle oldu!.. Protokolün imzalanmasından yaklaşık 10 ay sonra, 11 Mayıs 2007’de imar sorunu çözüldü. Denizbank’tan 2.2 milyon dolar kredi alındı ve 18 Ocak 2008’de Mehmet Karasu ve ortağı arsayı 3.4 milyon dolara aldı. Peki ya sonra? İşte orası müthiş!.
- Tam üç gün sonra aynı arsa TESCO’ya tam 14.3 milyon dolara satıldı!..
İsterseniz Türkçe’ye çevirelim: Karasu ve ortağı, arsayı alırken ödedikleri 3.4 milyon dolar, Şaban Bey’e ödedikleri 1 milyon dolar rüşvet, pardon komisyonu düştükten sonra üç gün içinde tam 10 milyon dolar kazanmış oldular!!!
Şaban Dişli, 30 saat bekledikten sonra yaptığı yazılı açıklamada belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etti ve tamamen eski ortağına iyilik olsun, kredi alabilsin diye bankaya bloke ettirdiğini, imar değişikliğinden de haberi olmadığını açıkladı... Tabii, hiç bir belge göstermedi!..
Şaban Bey tam bunları anlatırken, Sapanca’da kuzenine devrettiği fabrikanın mühürlenmesi üzerine, Sakarya Belediyesi’nin imar planını değiştirttiği iddiası patlamasın mı?!..
- Bunlar, iktidarıyla, belediyeleriyle, işbirlikçileriyle sahiden pek dişli!..