Biliyorsunuz CHP lideri birkaç hafta önce “Man Adası hesaplarını” grup toplantısında gündeme taşıdı...
Cumhurbaşkanı’nın oğlu, kardeşi, eniştesi, dünürü, yakını gibi kritik isimlerin Man Adası’nda 1 pound, Türk Lirası cinsinden 5 lira 30 kuruş sermayeli Bellway şirketiyle, milyonlarca dolarlık alışveriş işlemlerini dekont ve swift belgeleriyle ortaya koydu...
İktidar cenahı, önce “ticaret” dedi, birkaç saat sonra “külliyen yalan” açıklaması yaptı, bir gün sonra Cumhurbaşkanı şunları söyledi:
-Ticaretten de anlamıyorlar; dışarıya tek kuruş para gitmedi, mevcut şirketlerini satmaları nedeniyle onlara para geldi!..
Gayet güzel bir açıklamaydı tabii...Ancak ufak bir sorun vardı; 5 lira 30 kuruş sermayeli şirkete bu kişiler hangi şirketi satmışlardı?!. Bunun yanıtı gelmedi, onun yerine CHP liderine bol küfür ve tehdit geldi!.. Mesela ülkenin İçişleri bakanı koltuğunda oturan muhteremden küfürlerin yanı sıra şöyle bir karşılık da geldi:
-Bittin sen!..
Biz sıradan yurttaşlar koca ana muhalefet liderinin nasıl biteceğini ya da bitirileceğini kavrayamadık doğal olarak!..
-Vehbi’nin kerrakesi kısa zamanda belli oldu!..
AKP’li belediye başkanlarının Saray tarafından istifalarının istendiği süreçte, AKP Genel Başkanı Erdoğan CHP’ye çağrıda bulunarak “siz de sorunlu belediyelerinizde problemleri kendiniz çözün. Aksi takdirde İçişleri Bakanlığı müfettişleri devreye girmek durumunda kalabilir” demişti, anımsayacaksınız... Kemal Kılıçdaroğlu buna Edirne’den şöyle karşılık vermişti:
-Yapmazsan adam değilsin!..

Hedef CHP’li belediye üzerinden Kılıçdaroğlu!..


Yaptılar!..
İçişleri Bakanlığı, geçtiğimiz hafta CHP’li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’yi görevinden uzaklaştırdı!.. Başkan hakkında müfettişlerin “görevi kötüye kullanma ve yolsuzluk” raporları üzerine bu işlemin uygulandığı açıklandı...
Ancak asıl hedefin CHP lideri olduğu çok çabuk ortaya çıktı; Kılıçdaroğlu’nun kızının Ataşehir’de aldığı bir ev üzerinden Kılıçdaroğlu ve ailesine suçlama getiriliyordu. Zeynep Kılıçdaroğlu’nun Ataşehir Belediye Başkanı İlgezdi’nin sahibi olduğu Buz Rezidans’tan aldığı dairenin “sudan ucuza” alındığı iddiası dillendiriliyordu!..
Tam bu noktada, bir belediye başkanının nasıl olup da bir “rezidans” inşa ettirdiği, sahibi olduğu doğal olarak soruşturulacak, kamuoyu bilgilendirilecektir sanırım. Bu ve benzeri iddialarla ilgili olarak İlgezdi’nin iki yıl önce kendisi hakkında çıkan iddialarla ilgili olarak bizzat soruşturma istediği de zaten medyada yer aldı...
Ancak iktidar kanadında “büyük balık” olarak CHP liderinin hedef alındığı da böylelikle anlaşılmış oldu!.. Peki bu iddialara karşı Kemal Kılıçdaroğlu ne yaptı?.. Kurmaylarına şöyle bir talimat verdi:
-Benimle ilgili iddialarda bulundular. Kızım bir daire almış. Benim çocuğum, kızım, damadım hatta dünürüm için derhal bir araştırma önergesi verin!..
Kemal Kılıçdaroğlu, bu iddialara karşılık hem de kendi partisine “araştırma önergesi verin” diyerek deyim yerindeyse iktidara şu çağrıda bulunuyordu:
-Hodri meydan!..

Yüreği olan, cesareti olan er meydanına!..


Kılıçdaroğlu’dan hoşlanırsınız, hoşlanmazsınız, benim de yeri geldiğinde yaptığım gibi ağır eleştirilerde bulunabilir, yerden yere de vurabilirsiniz...
Ancak, CHP liderinin yaptığı bu “haysiyetli çıkışı” görmezden gelemezsiniz!.. Kılıçdaroğlu, hem de kendi partisine talimat vererek tüm ailesinin araştırılmasını istemekle karşısındakilere çok net olarak şu çağrıyı yapmış oldu:
-Yüreğiniz yetiyorsa, çiğ yemediyseniz, kendinize güveniniz tamsa buyurun er meydanına!..
Nitekim önceki gün CHP grup başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel Engin Özkoç tarafından hazırlanan “Kemal Kılıçdaroğlu ve ailesinin malvarlığının araştırılmasını” öngören araştırma önergesini TBMM Başkanlığı’na sundu!..
Önergede “kişisel kazanç ve helal parayla alınan 85 metrekare 2+1 orta sınıf bir apartman dairesi üzerinden, AKP yönetici ve yakınlarının haksız kazanç sağladıkları ve rüşvet aldığına ilişkin belgelerin ortaya saçıldığı bir dönemde CHP Genel Başkanı ve CHP’yi yıpratmak amacıyla, hayatı boyunca dürüstlüğü rehber edinmiş ve hiçbir yolsuzluğa adı karışmamış insanlar hedef gösterilerek manevi bir linçe maruz bırakılmaktadır” denildi!..
-Valla ağır bir önerge!..
Umarım, AKP ve yandaşının oylarıyla reddedilmez!.. Şimdi iktidar cenahının üst mevkilerinden bu “Hodri Meydan” çağrısına şööle en yiğidinden, masaya yumruk vuran, “Eyy” çağrışımlı bir meydan okuma bekliyoruz... Bu tür bir karşılık bu sütunda Vallahi de, Billahi de, Tallahi de büyük bir alkış ve “helal olsun” haykırışıyla yankılanacaktır...
-Heyecanla bekliyorum!..