Önce asrın liderimizin AKP Grup Toplantısı’nda söylediklerine bakalım:
-Başkonsolosluktan çıkanla (ABD görevlisi Metin Topuz) STK mensubu dedikleri, Türkiye’nin Kızıl Soros’u dedikleri kişinin bağlantıları çıkıyor ortaya. Taksim olaylarının (Gezi) arkasında bakıyorsunuz aynı kişi var. Belli yerlere ciddi manada kaynak aktarımının arkasında bunları görüyorsunuz...
AKP’li Cumhurbaşkanı’nın sözünü ettiği, okkalı şekilde suçladığı Kişi Osman Kavala!.. 19 Ekim’den bu yana gözaltında... Önce dosyasına gizlilik kararı kondu. Daha sonra anladık ki FETÖ’den dolayı alınmış!.. Hâlbuki AKP Genel Başkanı’nın suçlamaları çok daha geniş bir alanı işaret ediyor!..
Peki kim bu Osman Kavala?.. Fransa doğumlu... İstanbul Robert Kolej ve Manchester Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun. Türk-Yunan İş Konseyi, Güneydoğu Avrupa’da Demokrasi Merkezi, Türk-Polonya İş Konseyi gibi çeşitli kuruluşların yönetim kurulu üyeliklerinde bulundu. Pek ünlü şahsiyetlerin üyesi bulunduğu TESEV Yönetim Kurulu’nda yer alan Kavala, Açık Toplum Enstitüsü’nde Danışma Kurulu üyesi ve Helsinki Yurttaşlar Derneği üyesi...
-Kısacası epey aktif bir işadamı!..

Soros’un her girişiminde mevcut!..


Özellikle son üç kurumu gördüğünüzde, Osman Bey’in uluslararası spekülatör George Soros’la gerçekten gayet iyi tanıştığını hemen anlayıveriyorsunuz!..
Ben yetinmedim, kendi çapımda araştırdım, bazı önemli kaynaklarla konuştum; öncelikle Kavala’nın kendisinin de Soros misali bir “dolar milyarderi” olduğunu öğrendim. Türkiye’nin cep telefonuyla tanıştığı sıralarda kurulan KVK’nın bir harfi onun soyadını simgeliyordu.. Diğer harfler ise Murat Vargı ve Mehmet Emin Karamehmet’in soyadlarının baş harfiydi!..
Kendisine yakıştırılan “Solcu” benzetmesini ise yadırgadığımı ifade etmeliyim; Şayet “solcu artıklarından”, “Ben de eskiden solcuydum” diyen, “Yetmez ama Evet” cilerden, söz ediliyorsa olabilir... Çünkü Kavala denilince nedense akla hemen, bir zamanlar iktidara “paydaş” olmakla övünen, cansiperane destek veren, kullanım tarihleri geçince de tarihin çöplüğüne defedilen liberal etiketli dönekler geliveriyor. Şu sıralar çoğu ortalıkta yok, ne bir ses ne bir nefes!.. Ancak şaşaalı zamanlarda bu tiplere büyük destek olduğu, yazdıkları “kitap” formundaki şeylere finansör olduğu, maddi ve manevi desteğini esirgemediği anlatılıyor... Hatta çok sevdiğim, saygı duyduğum bir kaynağım, Kavala’yı şu sözcüklerle tarif etti:
-Liboşların Guru’su!..
Ancak, iş gelip FETÖ üyeliğine dayanınca, anlatılanlar da değişiyor... Konuştuğum hiç kimse Osman Kavala’nın Fetullah Gülen’le işbirliği yapacağına, hele hele cemaat mensubu olabileceğine ihtimal vermiyor!.. Hele muhterem yandaş medyanın ve tabii liberal, eski solcu döneklerin kumpas yıllarında insanlara nasıl çamur sıvadığını bilenlerin ortak görüşü ise şöyle:
-Yoğurdu üfleyerek yiyelim!..

“ Darbecilere karşı Soros’la kol kola!”


Pekii, ben hayatımda bir kez bile yüzünü görmediğim “Türkiye’nin Soros’u” sıfatlı Osman Kavala’yla ilgili bu yazıyı niçin kaleme aldım?..
Bir zamanların sıkı devrimcisi, günümüzün “liberal dehası” Hasan Cemal’in bir yandan kahkaha atarak, diğer yandan gerçekten üzülerek okuduğum yazısı nedeniyle!.. Önce yazısının başlığını paylaşayım:
-Darbecilere karşı Soros’la kol kola Erdoğan’ın bugün geldiği nokta!..
Bahsettiği bizim “Soros” değil tabii; uluslararası spekülatör, Rotschild’lerin has adamı olduğu kitaplara konu olmuş George Soros!.. Cemal, taa 2003 yılı meşhur Davos buluşmalarına uzanıyor, Soros’la Erdoğan’ın birlikte yemek yedikleri anı anlatıyordu. Anlatım nefisti doğrusu:
“Erdoğan-Gül ikilisi AB yolunda kararlılıkla yürüyordu... Bu hedefi boşa çıkarmak isteyen Ankara’daki darbeciler “Sarıkız, Ay ışığı” gibi isimlerle ve de asker-sivil işbirliği ile darbe tertiplerini derinleştiriyorlardı... Erdoğan-Gül ikilisi bu tertiplerin farkındaydı ve darbecileri etkisiz kılmak ve AB yolunda ilerlemek için yoğun bir çaba içindelerdi...”
Şahane değil mi! AB yolunda nereye ulaştığımız ortada! Haa, şu yukarıdaki satırlar “Kumpas alçaklıklarının” iddianamelerinden aşırma gibi durmuyor mu, ne dersiniz?!..
Neyse işte fotoğraftaki o yemekte zamanımızın AKP’li Cumhurbaşkanı, muhatabı Soros’a aynen şöyle sesleniyordu:
-Türkiye’nin açık toplumu biziz, bizi destekleyin!..
O Soros ki; Gürcistan’da, Kosova’da, Arap Baharı’nda “renkli devrim” adı altında darbeleri, kaosları örgütlemiş, kamyon dolusu rüşvetleri dağıtmış, kendi desteklediği “tüccar-siyasetçi” tayfasını en yüksek makamlara oturtmuş olan kişiydi!.. “Bizi destekleyin” diye ricacı olunan Soros Türkiye’ye geldiğinde, şu sözleriyle Türkiye’ye ne pay biçildiğini, nerede olması gerektiğini gözümüze sokan kişiydi:
-En iyi ihraç malınız Mehmetçiktir!..
Hasan Cemal, o gün Soros’la kol kola olduğunu fotoğrafıyla anlattığına göre, demek ki bir zamanlar araları pek bir iyiymiş... Soros’un Türkiye’de kurdurduğu “Açık Toplum Enstitüsü”, “TESEV” gibi kuruluşlardan, Sabancı gibi, Bilgi gibi güzide üniversitelerimize yakın ilgisinden, yaptığı cömert yardımlardan belliydi zaten!.. Şimdi hatırladım; Soros kuruluşlarının başkanlığını yapan Mehmet Barlas’ın kayınbiraderi Can Paker’e ne oldu acaba? Nedense hiç ortalarda görünmüyor da!..
Hasan Cemal darbecilere karşı bu “devrimci işbirliğinin!” bitmesine, Erdoğan’ın bölge ülkelerine yanaşıp AB ve ABD’yle arasının bozulmasına pek üzülmüş haliyle... Öfkelenmiş de tabii, şu öngörüde bulunmuş:
-Sonu çıkmaz olan bir sokaktasınız!
İnsan, acı acı gülüp, sonra da sormadan edemiyor:
-Aynaya bakın lütfen, neredeydiniz, şimdi neredesiniz!..





*GURU: Mürşit, üstat, spirütüel (ruhsal) öğretmen...