Bir haftalık izin sonrası bilgisayarın başına oturdum; bir de ne göreyim, yıllardır sözü edilen şeriat eğitimine tam yol hız verilmiş!..
2017-2018 eğitim yılı müfredatının açıklanmasına şunun şurasında sayılı günler kala, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü “güncellenen” öğretim programlarının bir kısmını yayınladı... Sözüm ona seçmeli dersler olan “Temel Dini Bilgiler” ile “Hz. Muhammed’in Hayatı” derslerinde yapılan değişiklikler açıklandı... Temel dini Bilgiler dersine bakın neler eklendi:
-İslam ve Sosyal Hayat, İslam ve Hukuk, İslam’da Sufilerin Rolü, İnsanın Yaradılış Amacı: İbadet.
Üstelik eklenen bu üniteler ZORUNLU SEÇMELİ!.. Hadi canım, böyle saçmalık olur mu diyeceksiniz... İşin içine “cingözlük” girince tam da öyle oldu; seçmeli dersler kampanyaya dönüştürülerek Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cuma hutbelerine konu oldu; 18 Şubat’ta yayımlanan hutbede öğrencilerin bu dersleri seçmeye teşvik edilmesi istenmişti!.. Ayrıca şu ünlü “Mahalle baskısı” da tüm ağırlığıyla gündeme alındı; “çocuğunu ya göndereceksin, ya göndereceksin” devreye sokuldu, iyi mi!..
Hz. Muhammed’in hayatı dersinde ise yeni müfredatla birlikte “Hz. Muhammed ve sahabe ile kültürümüzde Peygamberimiz” konuları da işlenecek... Şimdi gelin Eğitim İş 4 No’lu Şube Eğitim Sekreteri İlahiyatçı Cemil Kılıç’ın yapılan bu değişiklikleri nasıl yorumladığına bakalım:
-İslam hukuku dedikleri, şeriat hukukudur! Bu dersler şeriat hukukuna alıştırmaktır. Özellikle Muamelat ve Ukubat üniteleri ulusal devlet yerine ortak değerin, dinin Sünni İslam yorumu olduğu bir ümmet toplumu yaratma çabasıdır.

Şeriat yönetimi ve cezalar!..


Pekii, nedir bu Muamelat ve Ukubat?.. Hemen bakalım:
-Muamelat: Kişisel, toplumsal ve yönetsel eylemlerin şeriat düzenindeki karşılığı.
-Ukubat: Şeriata göre suç kabul edilen eylemlere/fiillere verilecek cezalar. Yani şeriatın ceza hukuku!..
Toplu olarak baktığınızda; muamelat, ibadetler dışında şeriat düzeninin iş ve pratiğe yönelik hukuki, idari, mali, evlenme, boşanma, miras gibi tüm münasebetleri düzenleyen bölümü... Ukubat ise şeriat düzeninde değnek cezasından başlayıp el, kol kesme ve recm (taşlayarak infaz) cezasına dek uzanan, cürüm ve günah işleyenlere verilen azap...
İşte yeni eğitim yılında ilköğretim okullarından başlayarak milyonlarca çocuğumuza bunlar öğretilecek! Yalnızca bunlar değil tabii; evlilikte çok eşlilik, şeriata göre eş boşama gibi konular da gayet “incelikli” şekilde enjekte edilecek!..
Bitmedi; bir de Peygamberimizin Hayatı dersinde sahabelerden örnekler verilecek. İlahiyatçı Cemil Kılıç bu konuda da şu açıklamayı yaptı:
-İslam inanç ve kültüründe sahabe kavramı ihtilaflı bir kavramdır. Sünniliğe göre Muaviye, peygamberin arkadaşıdır. Oysa Şii, Alevi ve Hanbeli inancında Muaviye’ye lanet okunur!..
Böyle olunca ne olur peki? Mezhepler arasında yeni yarılmalar, düşmanlıklar yaratılır, toplum geri dönülmeyecek ayrılık ve ötekileştirmelere kurban edilir!.. Parmak kadar çocuklar “kindar ve dindar” şekilde yetiştirilir... Bu toplumun kaderi bu mudur? Cumhuriyetin akıbeti bu mudur?..
-Bir ortaçağ bataklığı mıdır?..

Bir muazzam yürüyüş!..


Olanaksız dedikleri, hafife aldıkları “Adalet Yürüyüşü” 20. gününde on binlerin katılımıyla Kocaeli’ni de geride bıraktı!..
İstanbul artık bir “taş atımı” mesafede... Her türlü tehdide, pisliğe, küçümseyici hakarete, kargaların bile k.çıyla güleceği suçlamalara karşın adım adım 9 Temmuz Pazar günü Maltepe’deki muazzam buluşmaya doğru yürüyor bu ülkenin güzel insanları...
Biz de bugün “Sanatçılar Girişimi” olarak bu muazzam yürüyüşte yerimizi alacağız; bu ülkenin aydınlık, yurtsever insanları ile kucaklaşacak, yıllardır özlemle yazıp, söylediğimiz “Adalet” sözcüğünü haykıracağız... Becerebilirsem sıcağı sıcağına, olmazsa perşembe yazımda anlatacağım sizlere neler yaşandığını...
Kim ne derse desin, iktidar ve kuyrukçuları
hangi çamuru sıvamaya kalkışırsa kalkışsın, bu “uzun yürüyüş” tarih babanın bembeyaz defterinde yerini almıştır. Bizden sonraki nesiller, çocuklarımız, torunlarımız, bu ülkede zulme, adaletsizliğe karşı milyonlarca yüreğin birlikte attığını gururla okuyacak, izleyecek...
-İyiler sonunda mutlaka kazanacak!..