Ne kadar ilginç, ne denli absürt ve de akıllara seza olay varsa tutup benim yazı yazmadığım günlere rastlıyor!..
Bir değil, üç değil, beş değil, hangi birini saysam bilemiyorum... Örneğin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu Beyefendi, cumartesi günü bazı ziyaretler yapmak üzere Bursa’nın Karacabey İlçesi’ne gitti. Güzergahın üzerinde bulunan Soğan Pazarı’nda AKP’li Karacabey Belediyesi göndere çekili bulunan Türk Bayrağı’nı indirdi. Yerine ne çekti dersiniz?
-Osmanlı Bayrağı!..
Durum haliyle büyük tepki çekti tabii... Pekii, Karacabey Belediye Başkanı AKP’li Ali Özkan isimli muhterem nasıl bir gerekçe gösterdi? Aynen şöyle dedi:
-Bugün kutlanacak Çanakkale Şehitlerini anma yıldönümü törenleri için eskiyen tüm bayrakları değiştirmek istedik. Belediyede çalışan bir görevli, Türk bayrağına benzediği için yanlışlıkla Osmanlı Bayrağı’nı asmış. Hemen değiştirildi tabii. Olayda bir art niyet olduğunu sanmıyorum...
-Cahil bir görevli yani!..
Yerseniz yani!.. Bu arkadaşlar bir alem gerçekten; gözünüzün içine baka baka işlemi yapıyor, farkına varmazsan, anlamazsan ne ala... Anlayıp da tepkiler yükselince geri adım atmakta üstlerine yok; bir dahaki sefere kadar tabii!.. Mehter takımı gibiler valla; İki adım ileri, bir adım geri!..

Mareşallik de yakışır!..


TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı, AKP İstanbul Milletvekili Belma Satır, özlemle beklenen açıklamayı nihayet yaptı:
-Darbe girişiminde verdiği kahramanca mücadele dikkate alınarak Cumhurbaşkanımıza gazilik unvanı verilmesini isteyen dilekçeler aldık. Talebin takipçisi olacağız!..
Bahsedilen dilekçe Denizli’de yaşayan bir yurttaşa ait. Pek mutlu olmuştur, en üst makamın bu ilgisine doğal olarak!.. Şimdi bir bakalım şu “Gazilik” mevzuuna:
- Büyük Devrimci “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır; o satıh bütün vatandır” şiarıyla Sakarya Meydan Savaşı’nı kazanmıştı. TBMM tarafından 19 Eylül 1921’de Mustafa Kemal’e oy birliği ile “Gazilik” unvanı verildi...
96 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu unvan yalnızca bir kişiye verildi!.. CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, unvanın değerini şu sözlerle vurguladı:
-Kıbrıs’ta toprak kazandığımız Barış Harekatı’ndan dolayı merhum Bülent Ecevit bile böyle bir şey talep etmedi...
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce ise daha ağır konuştu:
-Önce ona, FETÖ’ye hizmet ettiğinden dolayı madalya taksınlar. Sonra da ille “Gazilik” unvanı vereceklerse beygirden düştüğü için versinler!..
Boş konuşmalar; çoğunluk bunlarda, allem edip kalem edip kendi “Ata” larını yaratacaklar, kesin kararlılar!.. Daha geçen gün sevgili Yılmaz Özdil bunların yıllar içinde liderlerini haşa huzurdan “peygamber ile” eş tutan, “Tanrı’nın gölgesi” sıfatını bile kullanmakta sakınca görmeyen hezeyanlarını yazmadı mı?!. Biraz kopya çekeyim:
-AKP milletvekili “Tayyip Erdoğan Allah’u Teala’nın bütün vasıflarını üstünde toplayan lider” dememiş miydi?
-AKP İl Başkanı “Tayyip Erdoğan bizim için ikinci peygamber gibidir” dememiş miydi?
-Bir diğer AKP milletvekili Tayyip Erdoğan’a dokunmanın “ibadet” olduğunu söylememiş miydi?.
Hezeyanın tam fotoğrafını görmek isteyenler, Yılmaz’ın Pazar yazısını okuyabilirler... Bunları söyleyen muhteremler, Deniz Baykal, getirilmek istenen değişikliklerin vahametini anlatmak için “bu kadar yetki peygamberi bile bozar” benzetmesi için hiç sıkılmadan ayağa kaktılar iyi mi...
-Dinin tekeli, her türlü şirk hakkı bu beylerin tekelinde çünkü!..
O nedenle liderleri için “Gazilik” unvanını da en doğal hak olarak görüyor, bir an önce “Gazi Recep Tayyip Erdoğan” demek için sabırsızlanıyorlar!.. Ancak bir eksik var Gazi, aynı zamanda “Mareşal” rütbesi taşıyordu!.. Bunun için şöyle helalinden bir “meydan muharebesi” gerekiyor... Neyse ki elimizin altında El Bab var, Cerablus var; oralara bir ziyaret işi çözer mi bilemem....Büyüklerimiz bu konuda da en iyisini biliyordur herhalde...
-Olmazsa ‘Başkomutanlık’ var nasıl olsa...

“Yaşa Süleyman Paşa!..”


Bu AKP’liler değil miydi “Ayıp oluyor, İzmir Marşı siyasete alet ediliyor” diye ortalığı yangın yerine çevirmeye çalışan?..
Güngören Erdem Beyazıt Kültür Merkezi’nde “Evet” kampanyasına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Güngören Trabzonlular Derneği üyeleri tarafından şöyle karşılandı:
-Trabzon’un dağlarında çiçekler açar, yaşa Süleyman Soylu Paşa yaşa!..
Soylu bu karşılayıştan son derece mütehassıs oldu, konuşmasına marş söyleyenlere teşekkür ederek başladı!..
Eski Avrupa Birliği ve Devlet Bakanı Egemen Bağış’ı hatırlarsınız sanırım, 17/25 Aralık’ta bakanlık koltuğunu kaybetmiş, rüşvet suçlamalarına muhatap olmuştu. Ama siz onu “Bakara makara” sözleriyle de anımsarsınız. İşte bu muhterem kişi de “Evet” kampanyasına “iç savaş sözleriyle” giriş yaptı!.. CNN Türk’de katıldığı programda “Evet dersek Türkiye’de neler değişecek?” sorusuna çok özlü bir yanıt verdi:
-Pakette 18 madde var. Evet demek için de en az 18 sebep var. Ama bunun dışında, Türkiye’yi güçlendirmek, istikrara kavuşturmak için, Türkiye’de bir daha fitne ve iç savaş yaşanmaması için evet demeliyiz!..
Daha o kadar çok kepazelik, o kadar çok hezeyan, o kadar çok saldırı ve yalan var ki; ancak yerim bitti... Ancak bunlar bile düşünmeniz için yeter. Hiç kuşkunuz olmasın:
-Mehter marşıyla geldiğini zannedenler, İzmir marşıyla gidiverirler!..