Sahne 1: Geçtiğimiz Cumartesi günü öğle saatleri, Kadıköy Bahariye...
Bir grup genç, kızlı erkekli bildiri dağıtıyordu... “Hayır” bildirisi!.. En ufak bir gerginlik, en küçük bir hoşnutsuzluk ya da tartışma yoktu ortada... Sonra, bir anda çevik kuvvet polisleri göründü; peki ne oldu dersiniz? Bravo bildiniz, genellikle olduğu gibi “kibarca” giriştiler gençlere, artık Allah ne verdiyse!.. Polis şiddetine maruz kalan bir kızın gözyaşları içinde haykırdığı şu sözler “kibarlığın” derecesini gösteriyordu:
-Beni dövdünüz de ülke mi kurtuldu... Siz hastasınız!..
Gencecik kızın bu sözleri etrafta biriken insanların alkışları ve “Hayır” sloganıyla karşılandı... Tabii bu söz ve hareketlerin de bir karşılığı olacaktı; bu kez biber gazı müdahalesi başladı!.. Bildiri dağıtanlardan iki kişi gözaltına alındı. Gözde Tenekeci adlı genç kızın kafasına silah dayandığı iddiası yurttaşlar arasında infial yaratınca bu kez bir polisin kalabalığa silah doğrultarak “sıkarım” diye bağırdığı ileri sürüldü!..
Okuduğunuz üzere artık bir köşe yazarı dahi yüzlerce kişinin gözleri önünde gerçekleşen, bizzat görgü tanıkları tarafından anlatılan olayları dahi “iddia edildi”, “ileri sürüldü” şeklinde anlatabiliyor ancak!..
Sahne 2: İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, sosyal medya hesabında aynı firmanın aynı konuda çektiği iki reklam filmini paylaştı. İlk reklam iptal edilmiş, ikincisi yayınlanmıştı. Peki bir kadının oynadığı o reklam filmi niçin iptal edilip apar topar ikincisi iki erkek tarafından yeniden çekilmişti diye soracak olursanız, gayet basit ilk reklamda “Hayır” sözcüğü geçiyordu da ondan!..
Barış’ın anlatımıyla ilk filmde kaliteyi arayanlar “Hayır olmaz” diyordu. Şirket “aman başım belaya girer” diyerek iki erkek oyuncuyla yeni bir film çekti!..
-Yeni Türkiye’nin en demokratik halleridir bunlar bilesiniz!..

Vay hayınlar vaaay!..


Sahne 3: Yanaşma medya televizyonlarda yayınlanan bazı dizileri “hayır” propagandası yapıyor diyerek hedef aldı iyi mi?!.
Yandaş gazetelerin “amiral gemisi” Sabah gazetesi, “Hayat Şarkısı”, “Kara Sevda” ve “Adı Efsane” dizilerinde kurgulanan oylama sahnelerinde “hayır” oyu çıktığı ve “Her şey ‘hayır’lı olacak” repliği kullanıldığı için ateş püskürdü!..
Mesela “Hayat Şarkısı” dizisinin son bölümünde ev halkı masanın başında otururken, babaannenin torununu görmeye gidip gitmemesi konusunda oylama yapılmış ve “Hayır” kararı çıkmıştı; şu densizliğe bakın!.. Daha da beteri var; ailenin babası, babaanneye dönüp aynen şöyle diyordu:
-Bana kalsa gönülden “evet” diyeceğim ama ahaliyi görüyorsun, asma suratını karar belli!..
Bu kadar alçaklık anca yapılır yani!.. Peki daha yeni başlayan “Adı Efsane” dizisindeki kepazelik ne öyle; nezarethane dizisinde Erdal Beşikçioğlu’nun canlandırdığı basketbol hocası, içeri düşen öğrencisinin “Ee, ne olacak şimdi, her şey bitti mi yani?” sorusuna şu hain cevabı veriyordu:
-Her şey “hayır” lı olacak!..
Düpedüz vatan hainliği canım!.. Ya “Kara Sevda” dizisindeki hayınlık, olmaz olsun yani; senaryo gereği yapılan yönetim kurulu başkanı seçimini kazanmasına kesin gözüyle karakter seçimi kaybedince çıldırıyor ve “bu benim imparatorluğum” diyerek odadaki eşyaları parçalıyordu...
Neyse ki, “Aslan Hafiye” Sabah’ın gözünden kaçmamıştı bu ihanet sahneleri, “şıp” diye yakalamıştı valla!..

Rektör, vali, kaymakam derken sıra imama geldi!..


Sahne 4: Ümraniye Modoko Camii imamı Hüseyin Güleç, cuma vaazında başkanlığa “Hayır” diyenleri gafil ve hain olmakla suçladı...
İmam efendi vaazında AKP döneminde açılan köprü ve otoyol isimlerini bir bir saydıktan sonra şu şahane tiradı seslendirdi:
-Bugünkü hayırcılar, kimdir bunlar? Dünyanın en büyük havalimanını istemeyenler. Yavuz Sultan Köprüsü’nü hazmedemeyenler. Gözünüze dizinize dursun dedi ya Başbakan, durmasın gözleriniz dizlerinize aksın...
Allah’ın evinde kendisi gibi düşünmeyenlere işte böyle nezaket dolu sözcüklerle bedduada bulunan bu imam kılıklı yaratık, hiç ummadığı bir tepkiyle karşılaştı, cemaat “Hocam hepimiz camideyiz. Hayır diye düşünenler de var. Cami burası” diye karşı çıkınca ne oldu dersiniz? Her zaman olan oldu, aslan yürekli imam anında 180 derece çark ediverdi:
-Biz Hayırcılara da evetçilere de saygılıyız!..
Niye böyle söylediği hemen ardındaki çağrıdan belli oldu tabii, namazdan sonra 57 tane cami için yardım toplanacaktı “Allah yardımlarını kabul eylesindi!”
-Şu ikiyüzlülüğü neresinden tutacaksınız Tanrı aşkına?!.
Binali Bey’in toplumu karpuz gibi bölen, buram buram ayrımcılık kokan “Evet” dayatmasını, Düzce’nin meydanında ellerinde silahla “Hayırcıları bekliyoruz” mesajı veren mafya bozuntularının gözaltına alındıklarının ertesi günü salıverilmelerini, yeraltı dünyasının ünlü ismi Sedat Peker’in “Evet” mitingini, imamların topluca çektiği “Evet” videosunu, ilahiyatçı kılıklı herifin “Şeytan da hayır dedi” hezeyanını filan da eklerseniz tadından yenmeyecek, “çadır tiyatrosu” kıvamında bir piyes çıkıyor ortaya...
-Aman sonu hayırlı bitsin de... Bu kepazelikler de, Allah’ı bile kullanmaktan çekinmeyenler de buharlaşır biter, gider hiç kuşkunuz olmasın!..