AKP ile Devlet Bey’in elinde kalmış MHP bölümü, maşallah şiddet ve tehdit yolunda azimli yürüyüşünü sürdürüyor!..
Örneğin, AKP İl Teşkilatı yönetim kurulu üyesi Musa Yıldırım “Hayır” diyenlere ne yapacağını söylemedi, bizzat gösterdi!.. Videodan seyrettiğimiz kadarıyla görüntü alan şahsın “Musa Ağabey güçlü Türkiye’ye hayır diyenlere ne yapacağız?” sorusuna cevap vermeye bile tenezzül etmeyen “Musa Ağabey” elindeki silahı 4-5 kez ateşledi, o kadar...
-Yanıt en etkili şekilde verilmişti!..
Bu muhterem, görüntüler sosyal medyada yayınlanınca, “yanlış anlaşıldı, ben öyle yapmak istememiştim” gibisinden bir şeyler geveleyerek özür diledi ve AKP’den istifa ettiğini duyurdu... bakalım ne zamana kadar, göreceğiz!..
Şiddet olmazsa, tehdit ne güne duruyor; ayak takımı tabanca, pompalı tüfek gibi aletlerle poz verirken, yukarıya doğru yükseldikçe tehdit ön plana çıkıyor... Mesela Saray’ın başdanışmanlarından, her devirde zirvenin eteklerinde görmeye alıştığımız İlnur Çevik, “Hayır” diyecek olanları olanca nezaketiyle uyardı:
-Hayır diyenlere: 7 Haziran sonrası Türkiye’deki kaos ve istikrarsızlığı mumla ararsınız!..
Bak sen şu başdanışmana! Peki neydi 7 Haziran sonrasındaki kaos ve istikrarsızlık? Hafızanızı tazeleyeyim:
-7 Haziran seçimlerinden 1 Kasım’da tekrarlanan seçime kadar bombalar patlamış, terör azmış, bin 500 kişi yaşamını yitirmiş, seçimde AKP tekrar tek başına iktidar olmuştu...
İşte Çevik başdanışman şayet “Evet” çıkmazsa o dönemi mumla arayacağımızı ima bile etmiyor, aççık seççik gözümüze sokuyordu!.. O dönemde de gözümüze sokulan mesajlar vardı tabii; bir başka başdanışman, anayasa profesörü Burhan Kuzu, 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra şu mesajı atmıştı:
-Evet seçim bitti, millet kararını verdi. Ya istikrar ya kaos dedim; millet kaosu seçti hayırlı olsun!..
Neyi işaret ettiğini kısa süre sonra anlayacaktık!..

“Akacak her damla kandan...”


Gelelim MHP cephesine...
Önce Ülkü Ocakları’nın 10 eski Başkanı “Ülkücü tavır: Hayır” başlıklı bir basın açıklaması yaptı. Bildiri yenilir yutulur cinsten değildi:
-Türk milletine din istismarının, mezhepçiliğin, yolsuzluğun, yoksulluğun... Türk milliyetçiliğini ayaklar altına almanın tüm acı sonuçlarını yaşattılar...Ülkeyi bu hale getirenler, yaptıklarının yanlarına kar kalması yetmezmiş gibi üstüne bir de ödül istemekteler...
Bu sütuna sığmayacak uzunluktaki açıklamada, “böylelerinin ne diline Türklüğü ne eline Bozkurt’u yakıştıracak saflıkta değiliz” denilerek, referandumda “Hayır” diyeceklerini ilan ettiler. Bildiri şöyle son buluyordu:
-Biliyor ve bildiriyoruz ki: Şimdi “Hayır” demezsek, bir daha hiç diyemeyebiliriz!..
Bu bildiri Devlet Bey cenahında ortalığı karıştırdı... Hemen ardından Sinan Oğan saldırıya uğradı; “Hareketin lideri Devlet Bahçeli” sloganı atan bir kişi Oğan’ın önündeki kürsüyü yıktı... Olay duyulunca sert tepkiler birbirini izledi tabii... Saldırgan gözaltına alındı, sonrası malum! Pekii, Devlet Bey bu saldırıyı nasıl yorumladı dersiniz? Bu yazının başlığında yer alan sözlerle:
-Bunun neresini değerlendireyim. Bir kişi kürsüyü yıkıyor. Kimseye bir şey olmuyor. Ülkücü hiçbir şeyi yarım bırakmaz, anlaşıldı mı?
Şimdi ne demek bu? Üzülmüş mü, sevinmiş mi bilemedim!.. Bu açıklamadan kısa bir süre bu kez Bahçeli’ye muhalif Ümit Özdağ ve Yusuf Halaçoğlu Mersin Silifke’de saldırıya maruz kaldı. Bu sefer tek kişi değil bir grup halinde geldiler; ilk saldırganın attığı aynı sloganla kürsüyü ve masaları devirdiler. Özdağ, mikrofonlara şu açıklamayı yaptı:
-Bahçeli’nin dünkü emrinin sonucudur. Akacak her damla kandan o sorumludur!..

Kendini bilmez densizlere ayar!..


Ortalık böylesine karışmışken, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz Rize’den muhaliflere ayar verdi:
-Hiç kimse davamıza yaptıkları yanlışlara karşın bizden anlayış, hoşgörü beklememelidir!
İşte bu kadar; “koduk mu oturturuz” jargonunun siyaseten söyleniş şekli budur işte! Bununla da yetinmedi muhterem başkan şunları da ekledi:
-Rize’den bu densizlere seslenmek istiyorum; Ülkü ocaklarını siyasete dahil etmenize asla izin vermeyiz. Ve gereken neyse gerektiği gibi davranacağımızdan şüpheniz olmasın!..
Büyük mesaj son sözlerde geldi:
-Arı kovanına çomak sokmasınlar. Kendilerine pahalıya mal olur!..
Son derece açık bir söylem! Devlet Bey’in “ülkücü yarım bırakmaz” söyleviyle bire bir örtüştüğü de kesin!.. Ancak kafamı karıştıran bir başka durumu sormak isterim; Batman MHP İl Başkanlığına asılan, MHP bayraklı ve Erdoğan fotoğraflı dev pankartta şöyle yazıyordu:
-Ey Almanya, Ey Nazi kafalı nemrut beyinli zihniyet, Türkiye ve Türkiye’nin Cumhurbaşkanı yalnız değildir. REİS arkandayız, yanındayız!
Haberi veren internet sitesi şu başlığı atmıştı:
-MHP’liler yeni “Reis” ini buldu!..
Ne iş?..