Yaşamın sorunları yakamızı bırakmıyor. Neden olduklarımızla başkalarının yol açtığı olaylar baş ağrıtmayı, yürek sıkıntısı vermeyi sürdürüyor. Özellikle toplumsal yaşamımızı karartan siyasal çalkantılar, hukuksuzluklar, adaletsizlikler, haksızlıklar, aykırılıklar, kötülükler, tutarsızlıklar, sakıncalar, sapkınlıklar, sömürüler sağlığımızı etkileyen olumsuzluklar zinciridir. İyiye giden, kıvanç duyuran, umut veren bir gelişme, olumlu bir durum özlemiyle günleri geçiriyoruz.
“Demokratik açılım” denilerek PKK’ya verilen ödünler onların yığınak yaparak silâh güçlerini artırmasına yol açtı. Birbirine bağlantılı durumlarla 31 Mayıs’ta 18 şehit verdik. Sorumluları kimler? FETÖ’nün siyasal el ve ayakları birbirine karışmış durumda. Parti bozukluğunu önlemek için siyasal kesime dokunmuyorlar. Ama FETO ile fotoğraf çektirenleri, onun hasretinin bitip dönmesini isteyenleri, onu övenleri unutmak olanaksız. Bunlar acaba şimdi vicdan sızısı duyuyorlar mı?
CUMHURİYET gazetesi yönetici ve yazarlarıyla SÖZCÜ gazetesi çalışanı ve muhabiri tutuklu, Atatürk’e saldıran yayıncı on gün sonra serbest. Önceki baro başkanlarından bir arkadaşımız “İnsanlar çok ucuzladı. Hurda fiyatına gidiyor. Böyle hukuk mu olur?” diyerek tepkisini açıkladı.
Genelkurmay Başkanı’na “Kahraman” diyen Bay Bahçeli’nin iktidarın medyaya baskısı için suskunluğu dikkat çekiyor. Askerleri ve aydınları karanlığa gömen kumpas dâvalarının savcısı ve Büyük Orta Doğu Projesi’nin eşbaşkanı olduğunu söyleyen, şimdi ülkemize demokrasiyi getirdiğini, ekonomik atılımlar sağladıklarını savlayan günümüz AKP Genel Başkanı yabancı devletlere çatarken, bunun kaçıncı aldanışı olduğunu biliyor mu? Tutuklananlar, arananlar her organda ve birimde ürkütücü sayıda. Orta Doğu’da yeni sorunların kara bulutları dolaşıyor. RTE’ın 3 Haziran’da MÜSİAD’lılara yaptığı konuşmada kanun hükmünde kararnameleri uzatma gerekçesi asla gereğine uygun değildir.
Böyle alacakaranlık bir ortamda içimizi serinleten etkinlikler de gerçekleşiyor. Türkiye Barolar Birliği’nin düzenlediği, tanınmış uzmanların çok yararlı konuşmalar yaptığı “4. Çevre ve Kent Hukuku Kurultayı”nda plânlı çevre katliamının üzüntülerini kanun hükmünde kararname ile haksız yere fakültesiyle ilişiği kesilen Prof. Dr. İbrahim Özden KABOĞLU’na “Avukat Noyan Özkan Çevre ve Ekoloji Mücadelesi Onur Ödülü” verilmesi azalttı. Kaboğlu’nun bir hukuk adamı olarak teşekkür konuşmasında Anayasa’yla ilgili söyledikleri ilgiyle karşılanıp alkışlandı. (03.06.2017)

ÖVÜLECEK ÖRNEK

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencisiyken 1949-50’lerde seçildiği Türkiye Millî Talebe Federasyon’u Başkanlığı’nda yayımladığı “Baba Neslini İkaz” bildirisiyle büyük beğeni toplayan Can KIRAÇ, Vehbi Koç kuruluşlarında başarılı çalışmalarıyla ün yaptı. Yaşam öyküsünü içeren “CAN KIRAÇ, Antika Adam” ve “Eldivensiz Adam” adlı iki kitap, Mehmet GÜNDEM’in çalışmalarıyla ALFA Yayınları’nın ürünü. Atatürkçü, çağdaş, gerçek demokrat örnek bir yaşamı Talebe Federasyonu’nun önceki ilgililerinden biri olarak övgüyle selâmlıyorum.

VE

İyiye giden bir şeyler olduğu kanısında değilim. Sorunları, olumsuzlukları yazarak bıkkınlık vermişsem bu durumu biraz olsun değiştirmek için yazıma aşağıdaki şiiri ekliyor, hoş görülmemi isteyerek iyi duygularımı ve dileklerimi yineliyorum.

BELKİ

Yok ki tutulacak el, baş koyulacak omuz,
Görüp duyduğumuzla her gün kahroluyoruz,
Yaşamın yolu taşlı, üstelik hendek dolu
Ortamdaki pisliği aymazca soluyoruz.

* * *

İlişkiler hesaplı, kişisel çıkar başta,
İçtenlik yok, güven yok, lezzet yok hiçbir aşta,
Dolaplar hep dönüyor, oyuncular her yaşta,
Görülür, başımızı taşlara vurduğumuz.

* * *

Duyumsuzluk, arsızlık boyutunu da geçti,
Karşıtlık, düzenbazlık tüm değerleri biçti,
Yapaylık, çok yüzlülük nice yaralar açtı,
Yadsımalar, yalanlar bırakacak aç-susuz.

* * *

Arkadaşlık ve dostluk kâğıt üstünde kaldı,
Ahlâk, erdem, soyluluk sanki uykuya daldı,
Sapkınlıklar yüzünden yaşamın tadı kaçtı,
Sanıyorum toprakta belki huzur buluruz.