2016-17 eğitim-öğretim yılının sonunda düzenlenen diploma törenleri, öğrenci aileleriyle arkadaşlarının bulunduğu sıcak ortamlar olarak coşkuyla kutlanıyor. Ankara Üniversitesi’nin mezunları Güneş Alanı’nda yapılan görkemli törenlerle meslek yaşamlarına uğurlandılar. Rektör Prof. Dr. Erkan İBİŞ ile yardımcılarından Sibel ÖZKAN’la Ayhan ELMALI’nın yaptığı anlamlı ve kapsamlı konuşmalardan sonra dönem birincisi öğrencinin konuşması da alkışlarla karşılandı. Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin töreninde Dekan Prof. Dr. Afsun Ezel ESATOĞLU’ndan sonra Ankara Üniversiteliler Derneği adına Prof. Dr. Mükerrem ARSLAN’ın etkili konuşması da gençlerin meslek yaşamları için uyarılarla birlikte sorumluluk ve özenleri yönünden önerileri içermekteydi.
Son törenlerden biri de ATATÜRK’ün Ankara’ya gelişinde özel bir yeri olan Ziraat Fakültesi öğrencilerinin diploma şenliği idi. Fakülte Dekanı Prof. Dr. Gökhan SÖYLEMEZOĞLU’nun eğitim öğretimle tarım alanındaki sorunları ve meslek adamlarının yükümlülüklerini anlatan konuşmasında ATATÜRK’ün sözlerine yer vermesi alkışlarla karşılandı. Dekan, 171 yıllık fakültesinin ulusal yaşamdaki yerini, başardıklarını, ulusal ekonomideki konumunu belirttikten sonra kişisel ve meslek yönünden taşınması gereken özelliklerle değerleri kapsayan anlamlı sözlerle öğrencilerini uğurladı.

BİR KEZ DAHA

Ben de Ankara Üniversiteliler Derneği Başkan Yardımcısı olarak Eczacılık Fakültesi öğrencilerinin diploma töreninde yaptığım konuşmadan sonra bu kez de Ziraat Fakültesi öğrencilerinin diploma töreninde konuştum. 65 yıl önce Ziraat Fakültesi’nde memur, 62 yıl önce Hukuk Fakültesi’ni bitiren bir yakınları olarak kendilerine seslenmekten duyduğum kıvancı ve mutluluğu belirttikten sonra özetle şunları söyledim: “Cumhuriyetimizin ilk üniversitesi ve onun ilk fakültesinin öğrencileri olmak başlıca ayrıcalıktır. Yıllar süren öğrenimi başarıyla tamamlayıp asıl çalışma alanına adım atılması nedeniyle gösterdikleri yeterlik için öğrencilerimizi, onlarla birlikte okuyormuş gibi özverileriyle sonuca etkili olan ailelerini, kendi çocukları gibi yetiştiren öğretim üyelerini içtenlikle kutluyorum. Diploma bir başarı belgesidir, bir ödüldür ama her şey değildir. Sorumluluk ve yükümlülük şimdi başlamaktadır. Öğretim üyelerinin aşıladığı, ailelerin dokuduğu değerleri koruyarak ulusa hizmet bilinciyle çalışmalar sürecine girilmektedir. Yalnız bilgi değil üstün ahlâk, içtenlikle tutum ve davranış, ülke sorunlarına gerçekçi ilgi, mesleğin en değerli görev aracı olduğu anlayış, kültür, olumlu ve yapıcı yaklaşım, halkla birliktelik başarıyı kaçınılmaz kılar.
Ülke sorunları hepimizin ana konusu olmalıdır. Demokratik hukuk devleti, adalet, ekonomide başı çeken tarım, dış alımın sakıncaları, dışsatım düşüklüğü, tarım alanlarıyla çiftçilerin-üreticilerin sorunları başlıca uğraş konusu olmalıdır. En önemli hizmet, ulusa hizmettir. Sorumluluk bilinci, yaratım yeteneği, ülke sorunlarına yürekten ilgi, ATATÜRK ilkeleri ve TÜRK Devrimi konularında ödünsüz çabalar, eğitim, bilim, bilgi için örnek çalışmalar hepinizi gönendirir. Lâik cumhuriyetimizin Atatürk aydınlığında hepinize engin başarılar, sağlık, esenlik ve mutluluk diliyor, yolunuz açık olsun diyorum.”
Kanımca, her öğrenciye söylenmesi yadırganmayacak sözlerle yararlı olacakları vurgulamaya çalıştım. Asıl sorun, meslek çalışmaları, ortamı, olanakları, koşulları, yeri ve ilgilileridir. Gençlerimize umut ve güç vermek, ışık tutmak hepimizin görevidir. Onlar geleceğimiz ve güvencemizdir.