Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla kazanılmış, tam bağımsızlık, özgürlük, ulusal egemenlik ve çağdaşlık amaçlarına ulaşmayı varlık nedeni saymış cumhuriyeti sözde bırakarak, devleti bir kişinin tekeline verip ülkeyi karanlığa sürükleyecek, ulusu sorunlar ve yitikler içine atacak Anayasa değişikliğine milyonlarca kez hayır!
Siyasal olanaklardan yararlanılarak yürütülen akçalı oyunlarla oy toplamak için her yola başvurabilecek bir iktidarın devlet yapısını bozacak adımlarının en sakıncalısını yaşama geçirmek için yöntem koşullarını tamamlaması aşamasındayız. Para destekleriyle yurttaşların istençlerini etkilemeye, değişik araçlar ve açılımlarla gerçeklerin yerine kendi dayatmalarını benimsetmeye çalışacak iktidarın, cumhurbaşkanı destekli halkoyu çalışmalarında ibretle izleyeceğimiz durumların yaşanıldığını göreceğiz.
Bugün anayasal andına bağlı olmayanların, “Fiili durum” diyerek hukukdışı tutumlarını geçerli göstermeye çalışanların yasama, yönetim ve yargı tek elde toplanınca neler yaşatacağını ve yapacağını kestirmek güç değildir. Hukuk, demokrasi, adalet, bağımsızlık, özgürlük, özerklik, bilim, güvenlik, aydınlık, açıklık, yansızlık gidecek, bir kişinin ve kendisine dayanak olan partisinin işlem ve eylemleri ulusal yaşama yön verecektir.
Kişilikleri, geçmişleri, eğilimleri ve amaçları bilinen kimselerin, üstelik yaptıklarıyla, eylem ve söylemleriyle neleri, nasıl yapacakları belli olan kimselerin sınırsız ve denetimsiz gücünün nelere mal olacağı, bedellerin neler olacağı kestirilemez. Olağanüstü durum içinde halkoyunun, seçim sahteciliklerinin bilinen ve yakınılan işlemleriyle ne ölçüde geçerli olacağı da sürekli tartışılacaktır. Yangından mal kaçırırcasına halkoyuna giderek amaca ulaşma tarihin yargısında yerini bulacaktır. Kadın erkek kimi AKP milletvekilinin 200 yılı, 100 yılı suçlama safsataları ne durumlara düştüklerinin belirtisidir.

YAPTIKLARI-YAPACAKLARI

“Laiklik tramvaya benzer -İki ayyaş” kötü sözleriyle karalayıp suçlamaya kalkıştıkları ulusal değerlerimize yaklaşımlarının son çengeli, eğitim izlencelerinde ATATÜRK ve İNÖNÜ’yle ilgili, yadsımaya giriştikleri sınırlı anlatım oyunlarıdır. İki büyük Türk insanının kurduğu cumhuriyetin niteliklerini bozarak kendilerine güvence sağlamaya çalışanlar resimleri kaldırsalar, heykel ve büstlerini yıksalar, adlarını silseler, eğitimde hiç anmasalar da onları beynimizden ve yüreğimizden atamazlar. Özel başkanlık kararnameleriyle de başaramazlar.
“Fetöcülükle savaşıyoruz” diyerek karşıtlarını daha çok suçlayıp kendilerini dışarda tutarak, içlerindekileri saklayarak dikkatleri başka sorunlardan kaçıranların oyunları değişiklikler sonrası tutumlarıyla belirgin olacaktır.
Kınanan mahalle kavgalarını da geçen TBMM’ndeki son görüşmelerin yarattığı burukluk ve kırgınlık yarınlara yönelik duygu ve düşünceleri de etkileyecektir. İlgisiz ve bilgisizlere güvenerek onaylanacağı beklenen Anayasa değişikliğinin neden olacağı olumsuzlukları düşünmek bile ürkütücüdür. Yasama organının saygınlığına gölge düşüren tutum ve davranışlar halkoylaması sırasında yaşanacakların da bir habercisidir. Halkımızın dikta geçişine, siyasal karanlığa, ekonomik sorunlara, toplumsal yitiklere neden olmamak için yalnız kendini değil, geleceğimizi çocuklarını, torunlarını düşünerek oy kullanacağını dilemekle yetinmeyip Atatürk emanetini korumak, insanlık ve yurttaşlık görevini yerine getirmek için çok çalışmak gerekmektedir. Gideni geri getirmek, yıkılanı yapmak çok güçtür. Cumhuriyet gazetesi tutukluları üç aydır karanlıkta. Yargılama işkence değildir, iddianamenin hazırlanmaması düşündürücü ve üzücüdür.

ALABİLDİĞİNE

Onsekiz yaşını bitirenlerin seçilmesini getiren, milletvekili sayısını 600’e çıkaran oy toplama düzenlemesinde keseler ve kasaların alabildiğine açılacağı, devlet olanaklarının kullanılacağı, partizanlığın sınırsızlığı kaçınılmazdır. Ahlâklı, bilinçli, cumhuriyetçi, demokrat, halkçı, kişilikli, özgür, tutarlı, vicdanlı, yurtsever bireylerin gereken değerlendirmeyi gerçekçilikle yapıp oylarını buna göre kullanmaları, yalan-dolanlara, gözdağlarına geçit vermemeleri bir umuttur.
Bağımsız Milletvekili Aylin NAZLIAKA ile CHP Milletvekili Şafak PAVEY’in değişiklik görüşmelerinde anlamlı duruşları demokrasi tarihimizde yer alacak örnek direnişlerdir. Anayasa değişikliklerinin halkoylamasına sunulmasına ilişkin 23.5.1987 günlü, 3376 no.lu konuşma olanağına güvenerek alana ineceğini siyasal bir pehlivan edasıyla söyleyen Bay RTE dış gezi rekoruna ekler yapmazsa anlattıklarını dinleyip değerlendireceğiz. Bu arada AKP yandaşı kalemşörlerle danışmanların Anayasa değişikliğini savunan uydurma gerekçelerini, yalanlarını ve yakıştırmalarını da sık sık göreceğiz.