Siyasette ve yönetimde bir hukuk yapılanması olan demokraside hukukçulara büyük bir sorumluluk düşmektedir. Ulusal yaşamın erinç, güvenlik ve mutlulukla yürütülmesi nasıl devletin başlıca görevi ise, bu görevin yerine getirilmesine ilişkin güvencenin odağında da hukukçular vardır. Ülkemizde hukuk eğitim ve öğretiminin doyurucu olduğunu kimse savunamaz. Hukuk fakültelerinin durumu, uygulama eğitiminin yetersizliği, stajların biçimsel süre olmaktan öteye geçemediği bir ortamda “hukukçu” sıfatının belgeye dayanmasından başka bir özelliği yoktur.
Diplomayla, unvanla, sıfatla, makamla hukukçu olunmaz. Hukukçu, hukukun anlamını ve amacını kavramış, bilgiyi özümsemiş, bağımsızlığın, özgürlüğün, yansızlığın gereklerini ilke edinmiş ahlâklı, onurlu, vicdanlı kişiliğiyle saygın bir meslek ustasıdır. Hukukçu, insan hak ve özgürlüklerinin önde gelen savunucusu, hattâ temsilcisidir. Çalışmayı, adaleti gerçekleştirerek toplumsal yaşama hizmet etmeyi amaç edinmiş kimsedir.
Hukukçu, devlet görevinde yargı bağımsızlığının simgesi olmak durumundadır. Bu nedenle yansızlığı sözde bırakmayıp yaşamının doğal açılımı sayarak görevini yürütmesi gerekmektedir. Günümüzde yargı bağımsızlığının, hukuk devleti niteliğinin yoğun biçimde tartışıldığı, partizanlığın her alanda yakınmalara neden olduğu gözetilirse işlevin sorumluluğu daha iyi değerlendirilir. Hukukçu, kimseye eğilmez, haksızlığa olanak tanımaz, “nabza göre şerbet” vermez. Ülküsü, adalettir.
Günümüzde devlet görevinde bulunan kimi hukukçuların siyasal içerikli, üstelik yandaşlık ve karşıtlık içeren konuşmaları mesleği gölgelediği gibi yargıya güven yitimine neden olmaktadır. Bu tür gereksiz ve sakıncalı konuşmaları kendilerine uygun bulan devlet temsilcilerinin savunmalarının tersine durumun üzüntüsü ağır olmaktadır. Katılmalara, konuşmalara özen gösterilmemesi bağışlanamaz, hoşgörülemez.

NEDEN

Yazılarımızda zaman zaman yinelediğimiz konunun önemi yadsınamaz. 21 Eylül’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirenlerin diploma töreninde Üniversite Rektörü Prof. Dr. Erkan İBİŞ gençlere adaletin, hukukun, yurtseverliğin, ATATÜRK sevgi ve saygısının, Türk Devrimi’nin anlam ve değerleri konusunda güzel sözler söyledi. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem ÖZEN de sorumluluk, yükümlülük, yargı düzeni, yargıç, savcı, avukat eşitliği, hukuk eğitiminin önemi ve yargı hizmetiyle hukukçuların katkısı üzerinde uyarı ve önerileri de içeren anlamlı bir konuşma yaptı.

Ankara Üniversiteliler Derneği Başkan Yardımcısı olarak çağrıldığım konuşmamda gençlere ve izleyenlere özetle şöyle seslendim: Hukuk, çağdaşlığın ölçütü, yaşamın güvencesidir. Hukukçu yalnız kuralları öğrenip uygulayan görevli değil, hukuk devletinin ustalarından biri, toplumsal yaşamın mimarıdır. Adalet devletin temeli, hukuk da adaletin özüdür. Diploma, biçimsel süreci tamamlayan önkoşuldur. Diploma ile hukukçu olunmaz. İyi insan, iyi yurttaş olmadan iyi hukukçu olunmaz. Adalet konusunda baş sorumlu hukukçudur. Çalışacak, araştırıp inceleyecek, para ve ün için değil, insanlık ve düzen için, özellikle toplumsal barış için çaba gösterecektir. Kuralların yenilenmesi için öncülük edecek, hukuk yaratıcısı olacaktır. Asla önyargılı ve direngin olmayacak, örnek olacak, topluma adaletin ışığını tutacaktır. Adaletin toplumsal aydınlığımızın kaynağı ve güneşi olduğu inancını yerleştirecek, adalet olmazsa karanlıktan, yolsuzluktan, değişik kötülüklerden kurtulamayacağımızı duyuracaktır.
Beğenmediğiniz, yetersiz bulduğunuz kuralları değişinceye kadar uygulayacak ama değişmesi için elinizden gelen, çabayı göstereceksiniz. İnsanlığın onuru ve erdemi olan hakların ve özgürlüklerin bilinçli koruyucusu olacaksınız. İster yargıç, savcı, avukat, ister başka görevde olunuz, hukuk devletini siyasal oyunlara ve her tür saldırıya karşı koruyup hukukun üstünlüğünden asla ödün vermeyeceksiniz. Hukuksuz kalmak, ekmeksiz, susuz kalmaktan da kötüdür. Örnek insanlar olarak görev yapmak mutluluğu sizin gücünüz olacaktır. Kimsenin önünde eğilmeyiniz. Cübbenizi düğmelemeyiniz. Onun yansıttığı onura her zaman yaraşır olmayı ilke edininiz. ATATÜRK’ün emanetlerine her zaman özenle sahip çıkınız. Onu ve sözlerini asla unutmayınız. Sorunlarımız ortada. Günümüz ortamında sizlere büyük sorumluluk düşmektedir. Korkmayınız, çekinmeyiniz. Başarılar dilerim.

Tutuklanmalarını hukuka aykırı bulduğumuz çalışanlarımızdan Mediha Olgun’un salıverilmesini Gökmen Ulu’nun salıverilme umudunu arttırması olarak karşıladık. Aydınlığa kavuşmaları dileğimizi yineliyoruz.