Gelişigüzel siyasal söylemler hukuk diline yeni bir sözcük ekledi: Torba Yasa. Daha doğrusu yeni bir ad. Zeytinliklerle ilgili kalkışma yönünden gündeme gelen 485 sıra no.lu yasa teklifinde (Sanayiin Geliştirilmesi ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair, 90 maddelik) 32 yasa ve kanun hükmünde kararnamede değişiklik öngörülmüştü. Bir bölümünün sanayiin geliştirilmesi ve üretiminin desteklenmesiyle ilgisi de bulunmamaktaydı.
Zeytinliklerle ilgili bölüm çıkarılıp yasalaştırılarak cumhurbaşkanlığının onayına gönderildi.

Yasada değişiklik yapılacağı öngörülen düzenlemeler: YÖK Yasası (13 madde), Organize Sanayi Bölgeleri ve Endüstri Bölgeleri Yasası (22 ve 5 madde), Mer’a Yasası (2 madde), Kıyı Yasası (2 madde), Sanayi Sicil Yasası (4 madde), TRT Gelirleri Yasası (3 madde), Meslekî Eğitim Yasası 2 madde), Orman Genel Müdürlüğü Yasası (1 madde), Belediye Gelirleri Yasası (1 madde), Harçlar Yasası (1 madde), Damga Vergisi Yasası (1 madde).

TABLO

Zeytinlikler üzerinde şimdilik kalkmış görünen tehdit, mer’alar ve kıyılara yönelmiştir. TRT iktidar korumasında. Kentleri ve YÖK’ü etkileyecek kuralları ilgililer, vergilere ilişkin kuralları da maliyecilerin ele alması gerekir. İktidar karşısında eğilme, ezilme ve suskunluk, bürokrasideki partizan yapılanmanın olumsuz sonucudur. Torba yasa ile devlet-hukuk torbaya sokulmaktadır.
Yasama tekniği yönünden son derece sakıncalı olan “Torba Yasa” yöntemi, yasamanın açıklığı ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Bir tarım ve hayvancılık ülkesi olan Türkiye’mizin mer’alarında ve ormanlarında açılacak gedikler yıkım olacaktır. Hazine taşınmazlarına ilişkin yönetmelik değişikliği de kimi olumsuz uygulamalara neden olabilir.
Ayrıca hafta tatilini azaltmak için özellikle 2.1.1924 günlü, 394 no.lu ‘Hafta Tatili Yasası’ değiştirilerek sanayileşme atılımı öngörülmüştü. Uluslararası sermayenin işine yarayacak bu değişikliğin olası kazanımları ekonomiyi nasıl etkileyecek izlenecektir. Hafta tatilinin toplumsal tepkileri nasıl olacak görülecektir.

YÖNTEM

İktidarın TBMM içtüzüğünü değiştirme çabası, ortağı durumuna düşen MHP’nin desteğiyle sürerken hukuk yeni yaralar almaktadır. İçtüzük kurallarına, yasa niteliklerine aykırı biçimde her istenenin içine doldurulduğu torba yasa, siyasal kolaylıkla partizanlığa katkıdan başka bir şey değildir. İktidarın gerekmediği halde ilgisiz kimi durumlar için kullanmakta direndiği olağanüstü kanun hükmünde kararnameler gibi torba yasa yöntemi de hukuka aykırı biçimde uygulanmaktadır. MHP katkılı içtüzük değişikliğiyle bundan böyle TBMM’nin işlevi sınırlanıp daraltılacak, iktidar keyfîliği artacak, hukuk daha çok dışlanacaktır. Yasama meclisleri muhalefetiyle meclistir. Çoğunluk, her zaman her şey değildir.

YANLIŞLARDAN

AKP genel başkanı Bay RTE’nın hukuk, Anayasa, son olarak Lozan Barış Antlaşması için ikilemli konuşmaları bu konularda yeterli bilgisi olmadığını, karşıtlıkla gereklilik arasında kaldığını gösteriyor. LOZAN’ ın Türkiye için değeri büyüktür, tanımı güçtür. ATATÜRK ve İNÖNÜ’nün ortak zaferleridir. Bay RTE, son konuşmalarının birinde, Osmanlı’nın son döneminde arapların Türklere arkadan saldırmasını “Yalan” olarak nitelendirmiştir. Tarihsel gerçekleri tersine çevirme çabası, dostları Müslüman ülkelere şirin görünmek için olacaktır. Arap yandaşlığının din kardeşliği içinde tutulduğunu gösteren bu yaklaşım gerçeklere aykırıdır.
Siyaset yaparken tarihe saygıdan ve bağlılıktan uzak kalmamak gerekir. Siyasal çıkar için tarihle oynamak sakıncalı bir tutumdur.
İnsan hakları ihlâlleri önlenemiyor. İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi’nin açıkladığı rakamlar toplum, demokrasi ve hukuk düzeyimiz için iç karartıcı. İktidarın 2019 hazırlığı RTE yönetiminde bakalım neler getirecek? Medenî nikâhı dinsel nikâha dönüştürmek çabası da lâiklik niteliğini öteleme, hattâ dışlama sayılacak bir geri adımdır. Cumhuriyet gazetesi yönetici, yazar ve sanatçılarının davasında hepsinin salıverilmesini beklerken uzun tutukluluk süreci gibi dört kişinin karanlıkta tutulması üzücü olmuştur. Yargıya siyaset etkisi kuşkusuyla güven olumsuzluğunu artıran durumların yaşanmamasına özen gösterilmesi adalet görevlilerinin başlıca sorumluluğudur.

BAŞSAĞLIĞI

Emekliliğinden önce, ilk dâvalarında avukatlığını yaptığım Kur. Yarbay Talât TURHAN’ın vefatına çok üzüldüm. Kendisine Tanrı’dan engin rahmet, başta kızı olmak üzere yakınlarına, sevenlerine ve sayanlarına başsağlığı dilerim.