Rıza bey: Teoman diye biri gelmiş.
Rıza beyin yardımcısı: Evet yauv, müdürün emrine karşı çıkıp bu işi yapmayan adam o.
Rıza bey: Ben onun taa...
Rıza beyin yardımcısı: Bütün evraklarınıza bakıcam filan diyor, neler neler yaptım bu Teoman’a, yani ne vaatler ne şeyler, yok, almıyor adam.
Rıza bey: Araştırıcam ben bunu.
Rıza beyin yardımcısı: Üstündeki yap bu işi diyor, yapmıyor, karşı çıkıyor, usülsüzdür müdürüm yapamayız diye geri çeviriyor.

*

Hatırladınız değil mi...
Namuslu memur Teoman’dı o.

*

Hani Akp’nin yasakladığı Andımız’da “yurdumu milletimi özümden çok sevmektir” diye bir mısra var ya... İşte o yurdunu milletini kendisinden, kendi özünden çok seven, namuslu memur Teoman’dı.

*

İktidarın memuru olmayıp, devletin memuru olan... Kapıkulu, emirkulu olmayıp, milletin memuru olan... İşini, kariyerini yakmayı göze alıp, kanunsuz emre boyun eğmeyen... Parayla satın alınamayan, evladının boğazından haram lokma geçirtmeyen, bu topraklarda hâlâ umut var dedirten, onurlu, dürüst, namuslu memur Teoman’dı.

*

Normalde Devlet Üstün Hizmet Madalyası verilmesi gerekirken, gençlerimize “rol model” olarak sunulması gerekirken, adeta yok edilen, unutturulan... Memlekette ne kadar süzme yavşak varsa hergün manşet yapan sayın medyamız tarafından, acaba şimdi ne yapıyordur diye bir kez olsun haber yapılmayan, namuslu Teoman’dı.

*

Ve, Rıza Sarraf yırttı.
Kabak, tek başına memur Hakan Atilla’nın başına patladı.

*

İbrettir.
Çünkü hayat dediğin, Hakan Atilla veya Teoman olmak arasındaki tercihtir.

*

Ay sonunu zor getirirsin belki ama...
Önemli olan, işin sonunu nasıl getireceğindir.




Günün sözü...
Dünyada Man
ahirette iman