Bir... “Bizimle aynı menzile giden biri olarak görüyorduk, iyiniyetle destek olduk, cemaatin ileri gelenleri, cemaatin mensupları bugüne kadar ne getirdiler de bunu geri gönderdim, yapabileceğim ne varsa yaptım, rabbim şahittir, ne istediniz de alamadınız” diyen kimdi?

*

İki... İktidara gelir gelmez “yurtdışındaki cemaat okullarını destekleyeceksiniz, ziyaret edeceksiniz, elçiliklerdeki resmi törenlere davet edeceksiniz” diye genelge yayınlayan, “sayın fethullah gülen hepimizin hocasıdır, herkesin saygı duyduğu çok değerli bir ilim adamıdır” diyen dindar cumhurbaşkanı kimdi?

*

Üç... İktidara gelir gelmez 23 Nisan’a alternatif olarak feto’nun Türkçe olimpiyatlarını kutlamaya başlayan, hatta ilk olimpiyatı kendi himayesinde yaptırarak, “milyonlarca insan şu anda gözyaşı dökerek bizi izliyor, bunların arasında birisi var ki, gurbette tek başına hüzünle bizi seyrediyor, televizyon başında bizi izleyen o güzel insana teşekkür borcum var” diyen TBMM başkanı kimdi?

*

Dört... “Sevgi dilidir, barış dilidir, Yunus’un dilidir, Mevlana’nın dilidir, aç herkese sineni aç, onun gibi ilaç, fethullah gülen hocaefendinin dilidir” diyen ulaştırma bakanı ve başbakan kimdi?

*

Beş... Cemaatin hedefleriyle Türkiye’nin hedeflerinin “tamamen örtüştüğünü” söyleyen stratejik derinlikteki başbakan kimdi?

*

Altı... “Cemaat devleti ele geçirmiş, devlete sızmış filan, bunlar kargaları bile güldürür” diyen milli eğitim bakanı kimdi?

*

Yedi... “Muhterem fethullah gülen hocaefendiye gönül dolusu saygılar gönderiyorum, kendisi bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir, bilge bir insandır, milli ve manevi değerlerine bağlı nesiller yetiştirmek için hizmet eden bir insandır, kendisine çete diye hitap edilmesi haksızlıktır, vicdansızlıktır” diyen adalet bakanı kimdi?

*

Sekiz... Fetocular hakkında “faaliyetlerinin arttırılması, daha yaygın hale getirilmesi vatanseverlik görevidir” diyen başbakan yardımcısı kimdi?

*

Dokuz... Fetoculara yönelik suçlamalar hakkında “aynen 28 Şubat gibi, aynen 12 Eylül öncesi gibi senaryodur, derin devlet harekete geçti, cemaate saldırarak Türkiye’nin değişim yönünü etkilemeye çalışıyorlar” diyen içişleri bakanı kimdi?

*

On... Feto’ya yönelik suçlamalar hakkında “şiddetle kınıyorum, daha ağır kelime kullanmamak için kendimi zor tutuyorum, hayatı insanlığa hizmetle geçmiş bir büyük zat için suçlamalarda bulunmak, son derece çirkindir, kara lekedir, fethullah gülen hocaefendi hayatının her döneminde tertemiz kalmış bir kişidir, kendisine şükran borçluyuz” diyen sağlık bakanı kimdi?

*

Onbir... Kumpas davaları sırasında feto’nun bir numaralı destekçisi olan, televizyon ekranlarında canhıraş şekilde savunan, fetocu savcılara övgüler yağdıran, sonra da TBMM’nin feto darbesini soruşturma komisyonu başkanı yapılan milletvekili kimdi?

*

Oniki... “Sayın fethullah gülen hocaefendi son 1000 yılın en büyük Türk büyüklerinden birisidir, evrensel Türk rönesansını başlatan Türk mucizesidir, Shakespeare gibi evrenseldir, ona düşmanlık edenlerin utanması gerekir” diyen, sonra da TBMM’nin feto darbesini soruşturma komisyonu üyesi yapılan milletvekili kimdi?

*

Onüç... Heyetler halinde Pensilvanya’ya el etek öpmeye gidip, feto’nun yanına bardak gibi dizilip, hatıra fotoğrafı çektiren badem milletvekilleri... Normalde başları açıkken, feto’nun evi sanki kutsal mekanmış gibi saçlarını eşarpla örten kadın milletvekilleri kimdi?

*

Ondört... Sözcü gazetesi fethullah’a feto derken, fethullah’a feto diyenleri azarlayarak, “terbiyeni takın, fethullah gülen’e feto diyemezsin, özür dile” diyen belediye başkanı kimdi?

*

Onbeş... “Vatan hasretiyle dışarda yaşıyor, ona karşı yapılanlar cezasız kalmayacak” diyen, “gülen hareketine yönelik düşmanca tavırları hiçbir vicdan sahibi onaylamaz” diyen, “benim ümidim gülen okulları” diyen, “demokrasi kıvılcımı” diyen, “vizyoner lider” diyen, “Türkiye’nin övüncü” diyen, “hocaefendi barışçı, nazik, çok naif bir insan” diyen, “ceviz kadar beyni olanlar hocaefendinin büyüklüğünü anlayamaz” diyen medya, kimin medyasıydı?

*

50’li yıllar...
Tekirdağ emniyet müdürlüğü siyasi şube şefi, Sarı Osman’dı.
Kapı komşusu vardı, beyefendi bir adam, kamu kurumunda müdürdü, ailece görüşüyorlardı.
Gel zaman git zaman, Sarı Osman öğrendi ki, komşusu olan bu beyefendi “devlet düşmanı azılı örgüt üyeleri” listesinde yer alıyordu!
Gölge gibi takip ediliyor, kimlerle görüştü, nerelere girdi çıktı, fotoğrafları çekiliyor, adeta nefes alışı bile kayda geçiriliyordu.
“Allah Allah?” dedi Sarı Osman... İşinde gücünde, çevresine saygılı, pırıl pırıl aileye sahip, karıncayı bile incitmeyen adam, nasıl olur da, azılı ve tehlikeli olabilirdi? Üstelik, nasıl olur da, bunca yıllık tecrübesi bulunan efsane polis şefi Sarı Osman’ı bile kuşkulandırmadan böylesine alengirli işler çevirebilirdi?
Taktı kafaya...
Dosyasını inceledi.
Kayıtlara göre, İstanbul’da “mimli” birinin evi basılmıştı, o evde bir kitap bulunmuştu, o kitabın içinden bir gazete kupürü çıkmıştı, o kupürde evi basılan “mimli” şahısla birlikte, 15 kişinin ismi vardı. Komşunun ismi o 15 kişilik listede yeralıyordu, o nedenle ruh gibi takip ediliyordu.
Daha fena merak etti Sarı Osman... Neydi bu gazete kupürü? Niye o 15 kişinin ismi o listede yer alıyordu?
Gazete arşivlerine girdi, araştırdı, şunu buldu...
Meğer, söz konusu gazete “ödüllü bulmaca yarışması” düzenlemişti, 15 kişi kazanmıştı, gelip ödüllerini alsınlar diye liste halinde isimlerini yayınlamıştı iyi mi!

*

Namuslu yurttaşları bu trajikomik iftiradan kurtaran namuslu polis şefi Sarı Osman kimdi biliyor musunuz... Uğur Dündar’ın babasıydı!

*

Ve şimdi bakıyoruz...
“Gazete kupürleri”nden dosya hazırlamışlar, değerli ağabeyim Uğur Dündar hakkında feto’ya destekten soruşturma filan açmışlar.

*

O halde ben de bi “ödüllü bulmaca yarışması” düzenleyeyim bari.
Fetoculara destek listesi yapılsa, ilk 15’e kim girer?

*

İlk 15 bine kim girer?

*

Hatta, 15 milyon kişilik liste yapılsa... Atatürk Cumhuriyeti için canını ortaya koyan, hayatı boyunca fetogillerle mücadele eden, Türkiye’nin en güvenilir insanı Uğur Dündar o listeye yazılabilir mi?