Akkuş, Hint asıllı iş adamı Sunny Varkey’in eğitim alanında projeler geliştirmek amacıyla kurduğu ve onursal başkanlığını ABD eski Başkanı Bill Clinton’ın üstlendiği Varkey Gems Vakfı (Varkey GEMS Foundation) tarafından düzenlenen ’Küresel Öğretmen Ödülü Komitesi’nin (The Global Teacher Prize) 2018 yılı için seçtiği ’En iyi 50 öğretmen’ arasında yer aldı.

Dün itibarıyla da ismi ilk 10’a giren finalistler arasında açıklandı! Üstelik Nurten’in adını dünyanın en zengin iş adamlarından Bill Gates bizzat duyurdu.

18 Mart’ta Birleşik Arap Emirlikleri Dubai’de düzenlenecek ‘Küresel Eğitim ve Beceriler Forumu’nda ödülün sahibi olan öğretmen açıklanacak. Kazanan eğitimci 1 milyon dolarlık para ödülünün de sahibi olacak. Umudu, iyiliği ve cesareti bu müthiş kadınlar çoğaltacak, hiç şüphem yok..

“ŞANSLIYIM, HAYALİMİ YAŞIYORUM”


Özlem G.:Nurtenciğim, biraz anlatsana kimsin sen?

Nurten A.: Samsun Çarşamba’da doğdum. 4 kız kardeşiz biz, ailemiz okumamıza hep çok önem verdi. Annem ilkokula gitmiş sadece, ev hanımı, babam esnaftı emekli oldu. Ablam evli, ben öğretmen oldum, bir kardeşim tekniker, bir kardeşim de hemşire. Babam başlarda bize pek fark ettirmese de, belki erkek çocuk istiyordu. Ama şimdi bize çok düşkündür.

Özlem G.: Neden öğretmen olmayı seçtin?

Nurten A.: 30 yaşındayım, 11 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Çocukken en sevdiğim oyundu “öğretmencilik.” İlkokul öğretmenimi de çok severdim, onu taklit ederdim. Çok kalabalık bir mahallede, hep oyunlar arasında dolu dolu bir çocukluk geçirdim. İlk, orta liseyi Çarşamba’da tamamladım. Sonra da 19 Mayıs Amasya Eğitim Fakültesi’nde öğretmenlik okudum. Babam şehir dışında okumama biraz sıkılsa da, puanım çok yüksek olmasına rağmen Çarşamba’ya çok yakın bir üniversite seçtim, böylece izin verdi. Bugün de ailemle hala çok açık bir ilişkim var. Annem çok güçlü bir karakterdir, birlikte çok rahat konuşuruz, ileri görüşlü bir kadındır, açık fikirlidir.

Gençlik bir noktadan sonra evden ayrılmalı; hem ailesine tutkuyla bağlı olmalı hem de kendi ayaklarının üzerinde durabilmeli. Özgüvenlerinin gelişmesi için bu çok önemli.

HAYATIMDA HİÇ SOBA YAKMAMIŞTIM...


Özlem G.: Okul bitti, ilk görev yerin neresi oldu?

Nurten A.: Hayatımın ilk öğretmenlik dönemi Samsun’un Asarcık ilçesidir. Ben üniversiteyi ikincilikle bitirmiştim, sözleşmeli öğretmen olarak Asarcık’a gittim. Ve şaşkına döndüm!

Özlem G.: Neden??

Nurten A.: Bir köy ilkokuluydu, ben zannediyorum ki öğretmenlik için bilgi çok kıymetli. Evet, bilgi çok kıymetli ama yeterli değil... Ben hayatımda hiç soba yakmamıştım mesela! Ve o köy ilkokulunda işe soba yakarak başladım. Odun taşıdım, sınıfımı temizledim, öğrencilerime özel dersler verdim.

Asarcık’tan sonra Bayburt’a gittim. Orada da durum aynıydı, zaten çok soğuk bir bölge, eksi 32 dereceyi de orada gördüm. Ben oranın atanan ilk okul öncesi öğretmeniydim, orada matkap da kullandım, eşya da taşıdım... Çocukların zeka gelişimi için onları yarışmalara soktum, destekledim, özgüvenleri çok gelişti.

Sonra artık benim de kendime güvenim artmıştı, şu anda görev yaptığım okulu kurdum. Şu an Ayvacık Anaokulu’nda okul müdürü olarak görev yapıyorum, bu ilçede kurulmuş ilk anaokulu bu. Ben Türkiye’nin en genç okul yöneticilerinden biriydim, o zaman ailem destekti, Ayvacık’taki okulu hazırlarken de yanımdaydılar, sınıfları birlikte temizledik, eşyaları birlikte aldık taşıdık yerleştirdik.

Özlem G.: Devlet okulu değil mi bu?

Nurten A.: Öyle tabii ama sonuçta devletin imkanları da kısıtlı. Bazı eşyaları geçici olarak almıştık, yenileri gelince iade ettik sahiplerine.

Özlem G.: Nerden bu çıktı bu gencecik kadın, bu mu kuracak bu okulu demiyorlar mıydı?

Nurten A.: Diyorlardı tabii ama ben kulak asmıyordum o sözlere. O güne kadar benim gibi hem genç hem kadın bir okul müdürü görmemişlerdi, fakat alıştılar. 24 yaşındaydım. Sonrasında bulduğum her eğitime gittim, hep kendimi geliştirdim. Ev ev dolaşıp “çocuklarınızı anaokuluna gönderin” diyordum o sıralarda. Şu anda bu okul Türkiye’nin en başarılı okullardan bir tanesi. Kapıda sıra var.

Özlem G.: Özel okullardan, başka kurumlardan kimbilir ne teklifler almışsındır... Neden gitmedin?

Nurten A.: Benim daha çok kişiye dokunmam lazım, zaten öğretmenliği seçmemin nedeni de bu.

Özlem G.: Gücünü nereden alıyorsun?

Nurten A.:  Sevgiden, inanmaktan. Küçük yaştan itibaren buna kendimi hazırlamıştım, kendi gücümün farkına varmıştım. Ailem ve çevrem de hep “yapabilirsin, sana inanıyoruz ” dediler bana, etkileri büyüktür. Tüm öğretmenlerimiz de hayallerine inansınlar, hayaller sadece çocuklara mahsus değildir, yetişkinler de hayal kurmalı. Biz büyüdükçe hayallerimiz küçülmeye başlıyor, yaşamın telaşına düşüyoruz ve hayallerimizi daraltıyoruz, bazı şeyler imkansız gibi geliyor, aslında imkansız diye bir şey.

Ben üniversiteden mezun olduğumda Dünyanın En İyi 10 Öğretmeni arasına girme hayalim yoktu, bilmiyordum bile. Ama bakın şimdi o gecede Türkiye’yi temsil edeceğim... Yeter ki hayal etmeyi bırakmayalım, insanları olduğu gibi kabul edip sevelim ve onlar için neler yapabiliriz, bunu düşünerek hareket edelim. Özellikle öğretmenliği bu duygularla yaptığınızda doya doya işe yaradığınızı hissediyorsunuz. 11 yılı o kadar severek, o kadar doya doya yaşadım ki; öğretmenlik benim için hiç bir zaman meslek olmadı, o benim yaşam kaynağım.

ADIMI BILL GATES AÇIKLADI!


Özlem G.: Sen de dünyanın en iyi 50 öğretmeni listesine girdin, değil mi?

Nurten A.: Evet! Başlangıçta bana “bu genç yaşta, hele kadından yönetici olmaz” diyen yöneticilere liderlik ve teknoloji eğitimleri verdim. Ailelere eğitimler verdim. Babaları işin içine katmak için “Baba Bana Bir Masal Anlat” projesini başlattım. Babalar şu anda bizim ilçemizde çocuklarına çok daha yakın, şefkatli, ilgili. Hiç paramız yokken Oyuncak Kumbarası projesi başlattım, 1500 çocuğa ulaştık böylece. Hamile kadınlarımıza özel eğitimler verdim. Yaşlılarımız için bir çalışma başlattık, çocuklarla yaşlıları eşleştirdik, bağlar güçlendi. Bütün bu çalışmalarımla aday oldum.

Özlem G.: Ve dün itibarıyla da Bill Gates’in adını duyurduğu 10 finalistten biri oldun!!! Müthiş bir şey değil mi?

Nurten A.: O kadar heyecanlıyım ki anlatamam... O ödül töreninde yanımda siz de olacaksınız biliyorum, buna da ayrıca teşekkür ediyorum.

Özlem G.:  Koşa koşa geleceğim hem de! Nasıl bir ödül alacaksın kazanırsan?

Nurten A.:  Bir kere hayatımın en mutlu anı olacak, yılların emeğinin karşılığı. Ama bir de kazanan eğitimci 1 milyon dolarlık ödül alacak... Her kuruşunu yeniden eğitime yatıracağım ben, kafamda sayısız proje var şimdiden.

Özlem G.: Kalpten başarılar diliyorum sana Nurten... Yolun açık olsun. Mutlaka yanında olacağım ve heyecanını paylaşacağım.