Çarpık kentleşme İstanbul'un en büyük problemlerinden birisi. Bunun yanında beklenen büyük İstanbul depremi de bazı bölgelerde kentsel dönüşümü zorunlu hale getiriyor. Bu bölgelerin başında da Fikirtepe geliyor. 2010’dan bu yana kentsel dönüşüm süreci devam eden Fikirtepe’de, işler yolunda gitmiyor.

14subatfikirtepegraf

Geri dönüşüm sürecinde bir çok vatandaş mağdur oldu. Evlerini satıp kiraya çıkan vatandaşlar şu günlerde zor durumda. Çünkü inşaat projelerinde çalışmalar yavaşladı. Hatta durdu. Müteahhitler işbıraktı. Evlerini satıp kiraya çıkan vatandaşlar, kira yardımı da alamaz hale geldi. Bölgenin son mağdurları Kurtlar Vadisi'nin yapımcısı Raci Şaşmaz'ın Pana yapı şirketi ile anlaşan aileler oldu.

fikirtepe-1 Kentsel dönüşümün ilk yıllarında Alaattin Demirel isimli vatandaş evini satmamıştı. Çevresindeki evleri yıkılınca sembol olan bu fotğraf ortaya çıkmıştı. Fikirtepe'nin son kalesi yorumlarına neden olan Demirel'in bu evi de daha sonra yıkıldı.

BAKANLIK DEVREYE GİRDİ


Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bir otelde düzenlenen ‘Kentsel Tasarım Semineri’ne . Şehircilik Şurasında önekatıldım verdikleri konu başlıklarından birisinin kentsel dönüşüm olduğuna dikkat çeken Özhaseki Fikirtepe'de bakanlığın çözüm ortağı olacağını söyledi. Bakan, “Deprem riski altında olduğumuz bu ülkede kentsel dönüşüm çok hızlı gitmiyor. 1 milyon 200 bin civarında karar almışız ancak yıkabildiğimiz , yeniden inşa etmeye başladığımız yarısıdır. 5 sene içerisinde bu sayı çok düşük geliyor bize. İkincisi hatalar zinciri üst üste gidiyor. Kanun yazıcılar hiçbir boşluk bırakmamalarına rağmen doğruyu yazmak adına çabalıyorlar. Ama karşı tarafta bir grup var. Oradaki boşluktan hamle yapmaya çalışıyor. Kentsel dönüşüm bazı yerlerde rantsal dönüşüme dönüyor. Bütün bunlara mani olacağımız bir uygulama lazım" şeklinde konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki


Özhaseki, konuşmasına şöyle devam etti:

“Aslında Fikirtepe diye bir örnek var. Bizim bu konuyla ilgili ne kadar düşünen arkadaşımız varsa, akademisyenimiz varsa gitseler inceleseler ciltler dolusu kitap çıkarırlar. Bakanlık olarak gittik şimdi müteahhitliğe başlıyoruz. Çözüm ortağı olarak girip vatandaşın mağduriyetini engellemeye çalışıyoruz. Manzara hoşumuza gidiyor mu gitmiyor ama bir sıkıntı var. Çamur deryası haline gelmiş kurutmaya, temizlemeye uğraşıyoruz. Belediyeler etrafında da bir sıkıntı var. Planlar yapılırken şöyle bakıyorlar, ‘bir emsal var, bunu iki yapayım hatta iki buçuk yapayım, birini müteahhide, biri vatandaşa, yarısı da bana.’ Bir deriden birkaç tane post çıkmaz.”