MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bugün partisinin grup toplantısında partililere seslendi. Konuşmasının bir bölümünde CHP'yi hedef aldı. Bahçeli, "Ederi bir dolar olanlar da satılmışlıklarını unutarak bize küstahça, çok kaba bir dille, ağır ifadelerle sataşmaya kalkışmaktadır. Gandisini, muhasebecisini, muhallebicisini bilmem; yaptıklarıyla küçülenler kirli sözlerle büyüyeceklerini asla zannetmesinler." ifadelerini kullandı.
MHP lideri Bahçeli'nin bu sözleri üzerine kimi kast ettiği konusunda Meclis koridorlarında tartışma başladı.


BAHÇELİ KİMİ KAST ETTİ?


Bahçeli'nin 'Gandi' ile Kılıçdaroğlu'nu kast ettiği, muhasebeci diyerek ise CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz'ı kast etmiş olabileceği tartışıldı. Yılmaz; 2015 yılında, Musul Başkonsolosu olarak IŞİD tarafından rehin alınmış o döneme ilişkin hükümet yanlısı medyada yer alan haberlerde kendisini teröristlere 'Muhasebeci Kenan' olarak tanıttığı iddiaları yer almıştı.


Bahçeli'nin telaffuz ettiği 'muhallebicinin' kim olduğu konusunda ise farklı görüşler ortaya atıldı. İlk olarak akıllara, sahibi olduğu tatlıcı dükkanları nedeniyle  İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin eski başkanı Kadir Topbaş geldi. Ancak Sözcü'nün ulaştığı MHP kurmayları, Bahçeli'nin 'muhallebici' diyerek CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'i kast ettiğini söylediler. Sözcü'ye konuşan MHP kurmayları "Genel Başkan 'muhallebi çocuğu' yerine 'muhallebici' demiş olabilir" diye görüş bildirdiler.




[old_news_related_template title="Bahçeli: Bunlara hayat haram edilmeli" desc="MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM'deki grup toplantısında partilere seslendi. Bahçeli'nin gündeminde çocuk istismarı ve kadına yönelik şiddet var. Bu konuda yapılacak yasal düzenlemelere destek vereceklerini açıklayan Bahçeli, 'Kim ki çocukların hakkını, hukukunu inkar ve imha etmeye kalkıyorsa ya anasından doğduğuna pişman edilmeli, ya da kurulacak bir dar ağacında boğazına yağlı urgan geçirilmelidir.' dedi" image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads//2018/02/iecrop/1-197_16_9_1519114544.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/bahceliden-onemli-aciklamalar-3-2233887/"]


"BUNLAR YPG'YE MEFTUN, PKK'YA VURGUN"


İşte Bahçeli'nin CHP'yi hedef aldığı konuşmasının o bölümü:

CHP Parti Meclisi’ne seçilen bir şahsın; “hayatta hiçbir laftan tiksinmedim, şehitler ölmez vatan bölünmezden tiksindiğim kadar” hakaretini ayaklarımın altında çiğniyor ve diyorum ki: Sevseler de sevmeseler de, beğenseler de beğenmeseler de, şehitler ölmez vatan bölünmez. Bayrak inmez, ezan dinmez. Bunlar YPG’ye meftun, PKK’ya vurgun, şehitlere suskundur.
Bunlar FETÖ’ye hayran, milli şuura hasımdır. Ve de bunların Atatürk’le yolları ayrılmış; kimisi Pensilvanya’ya, kimisi Kandil’e, kimisi de PYD/YPG üzerinden Washington’a hızla dümen kırmıştır. Mehmetler Afrin’de başarıyla ilerledikçe içimizdeki müstevli kalıntıları telaşlanmakta, iftira ve ihanet mangasındaki yerlerini soluk soluğa almaktadırlar.

"GANDİSİNİ, MUHASEBECİSİNİ, MUHALLEBİCİSİNİ BİLMEM..."


Ederi bir dolar olanlar da satılmışlıklarını unutarak bize küstahça, çok kaba bir dille, ağır ifadelerle sataşmaya kalkışmaktadır. Gandisini, muhasebecisini, muhallebicisini bilmem; yaptıklarıyla küçülenler kirli sözlerle büyüyeceklerini asla zannetmesinler. Dünya dönüyor dönmesine de, yörüngesi olmadan fırıl fırıl dönen omurgasızlara ne diyeceğiz?
Kibrit çöpü kadar ışık saçmayanların kendilerini olimpiyat meşalesi sanmaları akıl tutulması, ahlak karmaşası, şuur kaosuna işarettir ki, bunların sonu kendi anlayışları gibi kapkaranlıktır. Afrin’de olağanüstü bir beka mücadelesi sürerken, cephe gerisinde fitne kuyusu kazmak dalalet, densizlik ve bozgunculuktur.

Türk milleti kötü niyet sahiplerini açık bir şekilde görmekte, gerekli notlarını almaktadır. PKK/PYD/YPG hem saldırıp hendek kazmakta, hem de Türkiye’deki uzantılarıyla Zeytin Dalı Harekatı’nı sabote etmeye çalışmaktadır. Ancak bu çırpınışlar beyhudedir. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi oyunu oynarlarsa oynasınlar, Afrin terörden mutlaka arındırılacaktır. Ve Afrin’e Türk askeri girecek, ay yıldızlı al bayrağı hak ettiği yükseğe, istiklalimizin manzum eseri eşliğinde eninde sonunda gururla çekecektir. Bundan kaçış yoktur. Bundan kurtuluş da yoktur. Teröristler kaçtıkları yere kadar kovalanmalıdır.

"AFRİN'DEN GERİ DÖNÜŞ YOKTUR"


Hazırlayıp tuzakladıkları el yapımı patlayıcılar, mayınlar bumerang gibi dönüp hainleri vuracaktır. Kazdıkları çukurlar, açtıkları hendekler sonlarını getirecektir. En son terörist teslim alınasıya veya yok edilesiye kadar Türk milleti dua ve desteğiyle kahramanların yanındadır. Afrin’den geri dönüş, beka davasından en ufak taviz yoktur, olmamalıdır. YPG’nin kadınları silahlandırması, çocuklara silah dağıtması, masumları kalkan olarak kullanması, sivillerin arasına gizlenme çabası, inanıyorum ki, hiçbir işe yaramayacaktır. Korkunun ecele faydası nerede görülmüştür? İhanetin imana galebe çalması ne zaman duyulmuştur?