Afrin ile ilgili son dakika gelişmeleri devam ediyor. Suriye rejiminin PYD-YPG terör örgütlerini müdafaa için Afrin’e birlik sevk edeceği iddialarına Bekir Bozdağ'dan  yanıt geldi. Bakanlar Kurulu  toplantısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Beştepe'de yapılan toplantı sonrası  Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ  kameraların karşısına geçti son dakika önemli açıklamalarda bulundu.

[sozcu_dailymotion_video id="x6dix7v"]

Bekir Bozdağ'ın açıklamalarının satır başları şöyle:

"BÜYÜK FELAKETLERE YOL AÇAR"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, “Rejimin PYD-YPG terör örgütlerini müdafaa için Afrin’e birlik sevk etme gibi bir düşünceye varması veya bu yönde adım atması bölge bakımından çok büyük felaketlere yol açar” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu sonrasında açıklama yapan Bekir Bozdağ, Suriye rejiminin Afrin'e PYD'ye destek için birlik göndereceği yönündeki iddiaların doğru olmadığını belirterek, böyle bir adımın bölgede felakete yol açacağını söyledi. Suriye’de rejimin PYD ile birlikte Afrin’e gireceği yönündeki iddialara cevap veren Bozdağ, “Zeytin Dalı Harekatı nasıl bir hedefle başladıysa aynı hedef doğrultusunda devam etmektedir. Türkiye’nin bu konuda kararlılığı ve pozisyonu nettir. Bölgede huzur, barış ve istikrar yeniden tesis edilinceye, sınır güvenliğimiz, bölgede yaşayan Türkmen, Arap, Kürt kardeşlerimiz, sınır boylarında yaşayan vatandaşlarımız ve ülkemiz tehdit altından kurtarılıncaya kadar bu harekat devam edecektir. Türkiye bu konuda kararlıdır, burada bir geri dönüş olmayacaktır” diye konuştu.

SURİYE YÖNETİMİ BÖLGEYE GÜÇ GÖNDERECEK İDDİALARINA YANIT

Harekatın başlangıcından bugüne kadar bin 651 teröristin etkisiz hale getirildiğinin altını çizen ve bölgedeki son terörist de etkisiz hale getirilinceye kadar bu mücadelenin süreceğini kaydeden Bozdağ, “Bölgedeki terör örgütlerinden PYD-YPG’nin Suriye yönetimi ile görüştüğü ve anlaştığına dair haberler medyada da yer aldı. Biz de bu haberlerin doğruluğunu takip ediyoruz. Her ne kadar bugün Suriye resmi haber ajansı Suriye rejimine bağlı güçlerin Afrin’e gireceğine dair bir haber geçtiyse de bu haber resmi makamlar tarafından doğrulanmamıştır ki, gerçekle alakası yoktur. Güvenlik kaynaklarımızın bize verdiği bilgiye göre de Suriye yönetiminin bölgeye herhangi bir güvenlik gücü göndermesi şuan için söz konusu değildir. Bölgede TSK’nın terör örgütleri ile mücadelesi terör örgütlerinin kökü kazınana kadar devam edecektir. PYD-YPG terör örgütleri Türkiye’nin de, Suriye’nin de ortak düşmanıdır. Rejimin PYD-YPG terör örgütlerini müdafaa için Afrin’e birlik sevk etme gibi bir düşünceye varması veya bu yönde adım atması bölge bakımından çok büyük felaketlere yol açar. Böyle bir adım bölgede başka olumsuzluklara yol açacağı gibi Suriye devletinin de bölünmesine yeşil ışık yakmak anlamına gelir ki, Suriye yönetiminin de kendi ülkelerini bölecek bir adıma yeşil ışık yakacak bir adım atmayacağını düşünüyoruz. Böyle bir olumsuzluk olursa bu adımın çok ciddi sonuçları olur. Hem Türkiye, hem Suriye hem de bölge için olur” şeklinde konuştu.

İRAN VE RUSYA İLE TÜRKİYE'DE ÜÇLÜ ZİRVE

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ve Ruhani ile görüştüğünün altını çizen Bozdağ, “Rusya ile Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekatı başlamadan önce Afrin’deki bu operasyona bakışı neyse bugün de aynıdır. Suriye’deki sorunlara çözüm için Türkiye-İran ve Rusya arasında görüşmeler devam ediyor. 14 Mart günü dışişleri bakanları Moskova’da bir toplantı yapacaklar, 16 Mart’ta Astana’da üçlü dışişleri bakanları toplantısı yapılacak. Nisan ayının başında, tarihi net değil ama üst düzeyli işbirliği konseyi toplanacak ve arkasından da yine İran-Rusya devlet başkanlarının katılımı ile Türkiye’de bir üçlü zirve yapılması söz konusudur” ifadelerini kullandı.

MENBİÇ HAREKATI

Menbiç harekatının hala masada olup olmadığının sorulması üzerine Bekir Bozdağ, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’un Türkiye ziyaretinde yapılan görüşmeleri hatırlatarak, “Bu görüşmelerin sonunda şöyle bir karar çıktı; üç tane mekanizma oluşturulacak. Bir tanesi Suriye’yi konuşacak, bir tanesi adli konuları, bir tanesi de Irak’ta olup bitenleri konuşacak. İki ülkenin pozisyonu ve sorunlarını ele alacaklar ve sonuçları ortaya koyacaklar. Bunların ilk toplantısı 14 Mart’tan önce Washington’da olacak. Hem Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu hem de ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın koordinasyonunda olacak. Menbiç’te bunun içinde olacak konulardan birisi. Türkiye, Menbiç konusunda çok nettir. Menbiç’te PYD-YPG-PKK, DEAŞ terör unsurlarının oradan temizlenmesi şarttır. Oradan ABD onları göndermezse veya çekilmezse, onların varlığı devam ederse Türkiye’ye karşı tehdit devam ediyor demektir. Türkiye kendisinin tehdit altında bırakılmasına göz yumamaz. O teröristleri oradan çıkartmak, Türkiye’nin geleceği bakımından hayati öneme sahiptir. Bu görüşmelerden netice çıkmazsa elbette son sözü Türkiye söyleyecektir. Afrin’deki teröristleri nasıl temizlediyse aynı şekilde temizleyecektir. Umarız ki böyle bir harekata gerek kalmadan bu konu çözülür” açıklamasında bulundu.

ABD’nin PKK’yı PYD’nin bünyesine katacağı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Bozdağ, “Terör örgütleri isim değiştirerek terör örgütü vasfından kurtulamazlar. Bir örgütün terör örgütü olarak nitelendirilmesi onun yaptığı eylemlerle alakalıdır. PKK terör örgütünün yaptığı eylemler, kendisinin terör örgütü olduğunu dünyaya ispat etmiştir. Adını değiştirerek veya başka ülkelerin tavsiyesi ile başka isim altında yapılandırılarak terör örgütü olmaktan kurtulamaz” dedi.

AKP-MHP İTTİFAKI

AKP-MHP ittifakına da değinen Bozdağ, "26 maddenin detayları Çarşamba günü açıklanacak" ifadelerine yer verdi.

ÇOCUKLARA CİNSEL SALDIRILAR

Çocukların korunması hususunun Bakanlar Kurulunda detaylı bir şekilde görüşüldüğünü açıklayan Bozdağ, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ başkanlığında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’dan oluşan bir komisyon kurulduğunu belirterek, “Komisyonun kuruluş amacı, çocuklarımızın korunması konusunda bugüne kadar aldığımız bütün tedbirlerin gözden geçirilerek daha etkin koruma için neler yapılması gerektiği hususunu çalışmak ve en kısa sürede hükümetimize yasal ve idari açısından yapılması gerekenler konusunda bir rapor sunmak olacaktır. Cezaların artırılması başta olmak üzere her alan tek tek ele alınacak ve sonucunda yapılması gerekenler bir rapora bağlanacak, yasal düzenleme gerektiren hususlar TBMM’de yasalaştırılacak, idari tedbirle yapılacak hususlarda gerekli düzenlemeler yapılacak ve gerekli tedbirler alınacaktır. Çocuklarımızın her biri bize emanettir. Her türlü suça karşı, ahlaksızlığa, saldırıya karşı çocuklarımızı korumak hepimizin vazifesidir. Öncelikle hükümetimizin ve güvenlik güçlerimizin, devlet kurumlarımızın başta gelen vazifesidir” dedi.

Çocuklara dönük cinsel istismar suçları başta olmak üzere suçların işlenmesini tamamen ortadan kaldırmanın sadece hükümetin çalışması ile ortadan kaldırılabilecek bir husus olmadığını, toplumun tüm kesimlerinin çocukları mağdur eden kişilerle mücadele etmesi gerektiğinin altını çizen Bozdağ, “Sadece cezalarla bu meseleyi halledemeyeceğimizi bilmemiz lazım. Elbette en ağır şekilde cezalar verilecektir, infazlar yapılacaktır. Bu düzenlemenin içinde cezaların artırılması konusu ayrıca ele alınacak. 12 yaşı doldurmamış olan çocuklarımıza dönük suçlarla ilgili ayrı cezai yaptırımlar getirilebilecek, başka düzenlemeler rapor sonunda hayata geçirilecektir. Bu işin bir boyutu, çocuklarımız istismar edildikten sonra devreye giren boyutu, bunun caydırıcı yönü var. Ama bizim bu suçları önleyici ve bu tür suçlara karşı çocuklarımızı koruyucu adımları atmaya hepimizin özen göstermesi lazım. Burada sorumluluk 80 milyon insanımıza aittir. Bu tür sapıklarla, suçlularla, bu tür eğilimi olan kişilerle birlikte mücadele etmeliyiz” diye konuştu.