Önceki gün, TBMM Dikmen girişi yakınındaki Meclis Hastanesi önüne elindeki benzin bidonuyla gelen inşaat işçisi Sıtkı Aydoğmuş (39) maddi sıkıntılar nedeniyle kendini ateşe vereceğini söyledi ve başından benzin dökerek kendini yaktı. Meclis polislerinin hızla müdahale ettiği Aydoğmuş, ambulansla Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

‘ÜÇ KURUŞA ÇALIŞTIM’

Yanık servisinde tedavisi yapılan ve hayati tehlikesi bulunmayan Aydoğmuş, kendisini ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini ileten İnşaat İşçileri Sendikası yöneticileri ve Ankara temsilcisi Murat Can Çoban ile görüştü. Aydoğmuş, “15 yıllık kalıpçı ustasıyım. Yıllarca üç kuruş için çalıştım” dedi ve şunları söyledi: “2013 yılında Ankara’daki büyük bir firmada taşeron olarak çalıştım. 13 Şubat 2013 günü hiçbir iş güvenliği olmayan şantiyenin 3. katından düştüm. Kaburgam kırıldı. Omuriliğimde ve kafatasımda zedelenme oldu. Omurilik hasarı nedeniyle bir ay boyunca hastanede hiç kıpırdamadan yatmak zorunda kaldım”

14szt01a_ist-izm-ant-trb

‘BİZLERİN CENAZESİ DEĞERLİ’

“Bu ülkede bizlerin ancak cenazesi değerli. Firma yetkilileri hastanede yanıma geldi, tedavimde yardımcı olacaklarını ve şikayet etmememi söylediler. Bana ev ve araba alacaklarını para vereceklerini vaat ettiler. Bir ay sonra sanki bir köpeği dışarı atarmışçasına hastaneden çıkınca beni sedyeyle evimin kapısının önüne bırakıp gittiler. Bir de 200 lira verdiler. Bunun üzerine 2013 yılında ben firmayı mahkemeye verdim. Hayatımı sürdürebilmek için de 30 bin lira kredi çektim. Yetmedi 10 bin lira daha çektim. Beş senedir bu mahkeme devam ediyor. Altı kere hakim değişti. Bu büyük firma ile mahkemelik olduğum için girdiğim diğer işlerde de kısa süre sonra beni işten çıkarıyorlar.”

12mumya20cm İşçi Sıtkı Aydoğmuş (39) daha önce çalıştığı firma ile mahkemelik olduğu için iş bulamadığını söyledi.


'15 TEMMUZ’DA SOKAKTAYDIM'

“TBMM’nin önüne sesimi duyurmak için gittim. Daha önce de bir milletvekili ile görüşmek istedim ama olmadı. Biriyle görüşebilseydim kendimi yakmazdım. Son gittiğimde sırtımı duvara dayadım, elimde benzin bidonuyla bekledim. O sırada da bir milletvekili gelse derdimi dinlese, kendimi yakmazdım. Sonra apar topar polisler üzerime geldi. Polisleri görünce ben de benzini döküp çakmağı çaktım. 15 Temmuz’da iki gün sokaklardaydım. Amacım sadece sesimi duyurmaktı.”

2001 yılında esnaf Ahmet Çakmak yazarkasa eylemi yapmıştı. 2001 yılında esnaf Ahmet Çakmak yazarkasa eylemi yapmıştı.

17 yıl önce de Başbakanlık önünde protesto yaşanmıştı


2001 yılında dalgalı kur sonrası dolar borcu nedeniyle zor duruma düşen ve borçlarını ödeyemeyen Ahmet Çakmak adlı bir esnaf, Başbakanlık önünde elindeki yazarkasayı dönemin başbakanı Bülent Ecevit’e doğru fırlatmıştı. 4 Nisan 2001 günü TBMM’deki grup toplantısına katılmak üzere Başbakanlık’tan çıkan Ecevit, merdivenlerden inerken Ahmet Çakmak adlı esnafın protesto gösterisine şahit olmuştu. Ecevit’ten yaklaşık on beş metre uzaklıkta bulunan Çakmak, elindeki yazarkasayı fırlatıp “Sayın başbakanım al, ben bir esnafım” diye bağırmıştı. Çakmak koruma polisleri tarafından gözaltına alınmıştı.

12kilicdar15cm

Kemal Kılıçdaroğlu: Yüzde 11 büyüyen ülkede bu olur mu?


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul 36. Olağan İl Kongresi’nde TBMM önünde önceki gün yaşanan olayla ilgili şöyle konuştu: “ TBMM’de bir kişi üzerine gazyağı döktü ve kendisini ateşe verdi. Niye? Geçinemiyor. 21. yüzyıl Türkiyesi’nden bahsediyoruz. Size büyümenin yüzde 11 olduğu Türkiye’den söz ediyoruz.  Gazetelere baktım. 1 sayfada bile yer almadı. Neden? Korkudan, baskıdan. Bunu yaparsak saraydaki zat üzülür mü. O işçi kardeşime söyleyeyim. Neden Meclis’e geldin. Zaten Meclis’in fonksiyonu büyük ölçüde bitti. Git sarayın önünde yaksana kendini. Belki alevini görür ve şöyle yorum yapar, ‘Beni çok seviyor kendisini ateşe verdi’…” (DHA)