12 Haziran 2016 tarihinde İstanbul Cihangir’de bir binanın 5’inci katında doğalgaz sıkışması sonucu meydana gelen patlamada bir kişi hayatını kaybetmiş bir kişi de ağır yaralanmıştı. Hayatını kaydeden simitçi Feridun Yükseltürk’ün molozların altında kalan cansız bedeni bulunduğu yerden güçlükle çıkarılmıştı.

Patlama esnasında binanın önünde park halindeki çalıştığı takside bulunan Veysi Bulut (39) ise 5’inci kattan yağan molozların altında kalarak aracın içinde ezilmişti. 3 çocuk babası Bulut, hurdaya dönen araçtan zorlulukla çıkarılmıştı. Bulut o tarihten beri yatağa bağımlı halde şuuru kapalı, karnında beslenerek hayata tutunmaya çalışıyor. Küçük bir yoğun bakım ünitesine dönen odasında her iki saatte bir yatakta döndürülerek yaşama devam eden Bulut'a babası ve kardeşleri bakıyor. Bulut ailesi bir yandan geçim sıkıntısıyla bir yandan da olayın adli süreciyle mücadele ettiklerini ifade ederek; “Yaklaşık iki senedir büyük bir mücadelenin içindeyiz, ağabeyimiz yüzde 99 özür raporuna rağmen emekli olamadı, ilaçları ve tedavisi için neredeyse tüm varlığımızı kaybettik. Yeğenlerimizin psikolojisi bozuldu onlara mümkün olduğunca yaşadıklarımızı hissettirmemeye çalışıyoruz. Bir yandan da hukuki bir mücadele içerisindeyiz ki bu da bizim zaten bozuk olan psikolojimizi daha da beter bozuyor” dediler.

resimid_4596955 CIHANGIR'DE YAKLAŞIK 2 YIL ONCE BIR APARTMAN DAIRESINDE GERCEKLESEN DOGALGAZ PATLAMASININ ARDINDAN YARALANAN TAKSICI VEYSI BULUT, GIRDIGI KOMADAN 20 AYDIR CIKAMADI


İkinci bilirkişi raporunda İGDAŞ personellerinde kusur görülmedi

İstanbul 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya ilişkin önceden hazırlanmış bilirkişi raporunda İGDAŞ personelinin tam kusurlu olduğu noktasında görüş birliği bulunurken, mahkemenin çıkarttığı yeni bilirkişi raporunda İGDAŞ yetkililerinin kusursuz olduğu kaydedildi.

“2 saat uykuyla işe gidiyorum”

Taksici Veysi Bulut’un kardeşi Mehmet Bulut, ağabeyinin tamamen yatağa bağımlı bakım hastası olduğunu söyleyerek, “Maddi imkansızlıklarla boğuşuyoruz. İki saat uykuyla işe gidiyorum. İşten kovulma noktasına geldik” dedi. Mehmet Bulut, yatağa bağımlı ağabeyi Veysi Bulut’un bir günlük bakımını şu sözlerle anlattı: “Sabah saat 06:00’da babam kalkar havasını verir. Her iki saatte bir yatakta çeviririz eğer çevirmezsek vücudunda yaralar oluşur.Bir senede 3 tane havalı yatak değiştirdik yara oluşmasın diye. Babam her gün saat 7 buçukta egzersiz hareket yaptırır. Yarım saat sonra yemeğini vermeye başlıyoruz. Bir öğün yemeği bir saat sürüyor, günde 5 öğün yemek veriyoruz. 24 saat içinde 5 kez egzersiz hareket yaptırılması gerekiyor. Biz onları yapmazsak kolları ve bacakları sertleşir.”

“En son çıkan bilirkişi raporu bizi derinden yaraladı”

Mehmet Bulut, en son çıkan bilirkişi raporunun kendilerini derinden yaraladığını vurgulayarak, “27 Şubat’ta dördüncü mahkememiz olacak. Birinci bilirkişi raporunda yüzde yüz kusurlu İGDAŞ iken, ikinci çıkan bilirkişi raporunda İGDAŞ aklanıyor. Bu bizi derinden yaraladı. Alakasız kişiler davaya girmiş” ifadeleriyle süreci anlattı.

“Simitçi molozların arasında kayboldu”

Bulut, “Ağabeyim ekmeğinin peşinde koşarken büyük ihmaller sonucu üzerine beton kütleleri düştü. Simitçi molozların arasında kayboldu. Bu dairedeki patlamanın yangınla alakası yok. Adalete güveniyoruz. Herkes evinde keyif yaparken ben ve kardeşim işten çıkıyoruz. Koşarak eve geliyoruz ki ağabeyimize bakabilelim” dedi.

“Ağabeyimiz için adalet istiyoruz”

Bulut, son olarak şunları kaydetti: “Cumhurbaşkanımız ve başbakanımızdan ekmeğinin peşinde koşan ağabeyim için adaletin yerine getirilmesini istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz. Suçlular dışarıda gezerken bizim gecemiz gündüzümüz belli değil.”

DHA