Döviz Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 17 Şubat 2018 tarihli ve 30335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.
Hatırlanacağı üzere, 5 Ocak 2018 tarihinde yayımlanan 2018/11185 sayılı karar ile 02.05.2018 tarihi itibarıyla döviz geliri olmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışından veya yurtiçinden döviz kredisi kullanamayacağı; ancak bu kısıtlamanın kullanım tarihinde kredi bakiyesi 15 milyon ABD Doları veya üzerinde olan Türkiye’de yerleşik kişilerce kullanılacak döviz kredilerini kapsamayacağı belirlenmişti.
Bu kararın ardından yayımlanan yönetmelik ile 15 milyon ABD Doları ve üstünde kredisi olan firmalara bildirim ve bağımsız denetim yükümlülüğü getirilmiştir.
Bugün sizlere, döviz kredisi kullanan büyük firmaların gerçekleştirdiği tüm borçlanmaları Merkez Bankası’na bildirmelerini zorunlu hale getiren Merkez Bankası yönetmeliği ile ilgili düzenlemeleri dikkatinize sunmak istiyorum.

BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ GETİRİLMİŞTİR…

Yönetmelik ile; yurtiçinden ve yurtdışından sağlanan yabancı para nakdi krediler ile dövize endeksli kredilerinin toplamı ilgili hesap döneminin son iş günü itibarıyla 15 milyon ABD Doları ve üstünde olan firmalara, veri formu ile talep edilen bilgileri, açıklama formuna uygun olarak Merkez Bankası’na müteakip hesap döneminden itibaren bildirim yükümlülüğü getirilmiştir.

BİLDİRİMLE YÜKÜMLÜLÜĞÜ NASIL BELİRLENECEK? 

Bildirimle yükümlü olunup olunmadığının belirlenmesinde, firmanın yabancı para nakdi kredileri ile dövize endeksli kredileri toplamı hesaplanırken; varsa son hesap dönemine ilişkin TMS’lere göre hazırlanan finansal durum tablosu, TMS’lere göre hazırlanmış finansal durum tablosunun bulunmaması durumunda ise, vergi mevzuatı çerçevesinde kamu idarelerine sunulmak üzere hazırlanan bilanço dikkate alınacaktır.
Kredi tutarlarının ABD Doları karşılığı ise ilgili dönemin son iş gününe ilişkin Resmi Gazete’de yayımlanan döviz alış kuru kullanılarak belirlenecektir.
Bildirimle yükümlü olan firmanın, yabancı para nakdi krediler ile dövize endeksli kredileri toplamı Merkez Bankasınca tanımlanan sınırın altında kalması durumunda, müteakip yıllık hesap döneminden itibaren bildirim yükümlülüğü sona erecektir.

MERKEZ BANKASI’NA BİLDİRİM NASIL YAPILACAKTIR?

Firmalar tarafından finansal raporlama çerçevesine uygun olarak hazırlanan veriler veri formu kullanılmak suretiyle, Merkez Bankası’na bildirilecektir.
Firmalar, Merkez Bankası tarafından belirlenen veri formunun sisteme girişini belirlenen dönemlerde sistemin genel ağ adresi olan www.tcmbveri.gov.tr  üzerinden gerçekleştirecektir. Firmanın girişini yaptığı verilerin denetimi tamamlandıktan sonra denetçi tarafından aynı adres üzerinden verilerin onay işlemi gerçekleştirilecektir.
Bildirim, sistemde bulunan açıklama formuna uygun olarak yapılacaktır. Bu kapsamda veri girişi, açıklama formunun ekinde bulunan ve veri girişiyle ilgili kuralları tanımlayan kullanıcı kılavuzunda ve sistemde bulunan tüm adımlar izlenerek eksiksiz olarak yapılacaktır.
Bildirimler, finansal raporlama çerçevesine uygun olarak ilgili yılın 31 Mart, 30 Haziran ve 30 Eylül tarihlerinde sona eren ara hesap dönemleri için takip eden birinci ayın sonuna kadar ve 31 Aralık tarihinde sona eren yıllık hesap dönemi için takip eden üçüncü ayın sonuna kadar tamamlanacaktır.

Bağımsız denetim yükümlülüğü


Bu kapsamda bildirim yükümlülüğü olan firmalara, yükümlülüklerinin başladığı tarihten itibaren 60 gün içinde denetçi ile denetim sözleşmesi yapma zorunluluğu getirilmiştir.
Yıllık hesap dönemine ilişkin bildirilen verilerin denetimi, bu verilerin ara dönemlerde bildirilen veriler ile tutarlılığının denetimi de dahil, denetçi tarafından KGK düzenlemelerine uygun olarak izleyen yılın 31 Mayıs tarihine kadar tamamlanacaktır. Bu denetimlerde, “Özel Hususlar-Tek Bir Finansal Tablonun Bağımsız Denetimi ile Finansal Tablolardaki Belirli Unsurların, Hesapların veya Kalemlerin Bağımsız Denetimi” başlıklı BDS 805 ile birlikte denetimle ilgili tüm BDS’lere uyulacaktır.
Ayrıca, firma yönetimi Merkez Bankası’na bildirilecek verilerin tam ve doğru olmasından sorumlu tutulmuştur. Merkez Bankası, firma tarafından bildirilen verilerin çapraz kontrollerini gerçekleştireceği ve ihtiyaç duyulması halinde  banka tarafından yükümlüler nezdinde denetim yapılacağını bildirmiştir.

nedim

Dış borçlar sorun


2017 yılı üçüncü çeyrek son verilerine göre; Türkiye’nin toplam brüt dış borç stoku 438 milyar dolardır. Bu miktarın 129.4 milyar doları (%29.6’sı) kamu kesimine, 704 milyon doları (%0.2’si) Merkez Bankası’na ve 307.9 milyar doları (%70.2’si) özel kesime ait bulunmaktadır. Türkiye’nin brüt dış borç stokunun GSMH’ye oranı 2017 yılı itibarıyla yaklaşık %52’yi göstermektedir.
Merkez Bankası’nın net döviz rezervinin 32 milyar dolar seviyelerinde olduğu; ülkemize doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının kesildiği ve cari açığın yeni borçla finanse edildiği bir dönemde, biriken devlet ve özel sektör borç stokunun nasıl ödeneceği, gelecek 3 yılın en kritik problemi olarak karşımızda durmaktadır.